Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 11-01-2021 06:34   Güncelleme : 11-01-2021 06:36

Dikkat İstikâmet Huzurevi..!!!

Dikkat İstikâmet Huzurevi..!!!

Ben bir anneyim. Dünyaya bir evlat getirmeden anne oldum. Evlat da edinmedim. Ama anneyim!..Tâbiri câizse; sadece rolleri değiştirdik annemle. Annem benim kızım oldu. Ben ise annemin annesi oldum. Beni yediren, içiren, giydiren, büyüten, eğiten ve öğretmenim olan kadının şimdi ise ben yedireni, içireni, giydireni, hayat yoldaşı, öğretmeni oldum.

Nitekim Yasin Suresi 68. ayet-i kerîme, “Kime uzun ömür verirsek onu yaratılış çizgisinde tersine çeviririz. Hiç düşünmezler mi!” buyuruyor. Doğup büyüyoruz, olgunlaşıyor ve yaşlanıyoruz. Yaşlılık ile beraber dünyaya geldiğimiz ilk evreye geri dönüyoruz. Peki dünyaya geldiğimiz gibi kalabiliyor muyuz ki adına “modern yaşam” dedikleri bu çağda?. Her nimetin mahiyetini bataklığa sürüklenmeden idrak edebiliyor muyuz?.. Meselâ; anne ve baba nimetini…! Onlar ebedi saâdetine veya azabına namzet olacak yolun baş tacı kahramanları olan en ulvî nimetlerdir. Allah’ın rızâ-yî ilâhîsinin, anne ve babanın rızasında olduğu medâr-ı iftihârlar ve felahın nişanesi olarak bilinen nimet-i celîlelerdir. Yavaş yavaş dâr-ı bekâya yolculuk merhalesi için bilet almış, hürmet duyulası evin sürûru, neşesi ve bereketidirler. Tüm güzel hâsletleri kucaklarında sana sunan vesile, şerlerden de alıkoyanlardır.

Sürekli nefesini takip ettiğim anneme dalıp giderim bazı zamanlar. Belli ki şaheser bir sanat harikası olan tefekkür, gönül kapıma kapılarını açıyor. Ummanlarda kaybolur giderim o demlerde. Sonra ansızın hatırıma düşer: “huzurevine terk edilen yaşlılarımız.” Allah (c.c) insana bir başka odada dururken bile yalnız kalır düşüncesine büründüren bir merhamet hâli bahşederken, yurtlara teslim edilen öğrenciler gibi ellerinde valizle nasıl “titremeyen bir kalp” ile bırakılır huzursuzluğun yerine diye düşünmeden edemiyorum…!

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN