Soru rahatsız edici, biliyorum. Tıpkı o bankta oturan adamın fotoğrafı gibi…
Yanı başında çıplak ayaklı, suskun çocuklar; arkada alevler içinde kalan bir dünya; elinde ise dünyanın geri kalanına açılan, ama yanı başındakileri kör eden bir pencere; telefon ekranı…
Bu sadece bir kare değil; dijital çağın en acımasız öz portresi. Ve muhtemelen hepimiz, o adamın yerine koyabileceğimiz anlar yaşadık.
Metroda, kafede, evimizin salonunda…