Fakat sanırım arkamızdaki sürücü yolun sağdan daraldığını gösteren yoldaki yol işaretlerini görmedi ki yavaşlamıyor da. Bizi sağa, sağa itekliyor. Arkadaşım bu duruma sinirlendi, öfkelendi, bağırıp çağırıyor. Nerede ise öfkeden çatlayacak. Fakat benim yanımda ağzını da bozmadı.
Arkamızdan gelen sürücü bir yolunu bulup önümüze geçti ve yavaşlamıyor. Öndeki araçları da rahatsız ediyor. Arkadaşım bu duruma daha da sinirlendi ve bu arabanın önüne geçmek için o da süratlendi. Ben de arkadaşımın bu durumuna engel olmak için,
-" O yaptı sen yapma, sen onun düştüğü duruma düşme, insanlığını bozma, sen böyle bir kişi değildin, seni hiç böyle sinirli, öfkeli görmemiştim, sen hep güleryüzlü biriydin, noldu sana" dedim ve Peygamberimizin,
"Gerçek pehlivan, öfkelendiği zaman öfkesini yenendir.” Hafisi Şerifini hatırlattım. Arkadaşım yatıştı. Vazgeçti takip etmekten. Arkadaşıma,
-"Arkadaşım, bak, o kişinin ya hastası varsa aracında, ya doğum yapacak bir bayan varsa aracında, ya randevusu varsa hastanesine, ya karnı ağrıyan acil biri varsa aracında, ya da....ya da.... ve sonra durup sen de görmüş olsaydın adamın aciliyetini, utanırdık değil mi, yüzümüz kızarırdı değil mi?" deyip şu olayı anlattım.