Röportaj
Giriş Tarihi : 05-05-2020 15:55   Güncelleme : 05-05-2020 15:55

Tohumda Doğru Sanılan Yanlışlar

Tarımsal üretimin en önemli yapı taşlarından biri olan tohumluk, Ar-Ge çalışmalarıyla her geçen gün ivme kaydediyor. Bu alanda ihracatın ithalatı karşılama oranı geçtiğimiz yıl yüzde 11’lik artışla yüzde 85 oldu.

Tohumda Doğru Sanılan Yanlışlar

İşte tohumda doğru bilinen yanlışlar;

Hibrit (melez) tohumların kısır olduğu ve sağlığa zararlı olduğu doğru mu?

Hibrit tohumlar aslında doğada var olup insan eliyle teknoloji kullanılarak arzu edilen amaçlara göre ıslah edilmiş tohumlardır. Islahçılar, pazarın istediği şartlara göre üstün özellikli yeni bireyler elde ederler. Hibrit tohum kısır tohum demek değildir, kesinlikle GDO’lu değildir. Hibrit tohum en üstün melez anlamına gelmektedir.

 

Türkiye'de GDO'lu tohum üretiliyor mu?

Türkiye'de yasalar gereği GDO'lu tohumların üretimi ve her türlü ticareti yasak. Bugüne kadar Türkiye'de kayıt altına alınmış çeşitlere ait tohumların hiçbiri GDO'lu değil. Tüm tohumların gümrükte hastalık, zararlı madde ve GDO yönünden gerekli kontrolleri yapılmakta; yurda girişte sağlıklı tohumların ithalatına izin verilmekte. Dünyada GDO ile ilgili hapis cezasının olduğu tek ülke Türkiye’dir. Kaçakçılık her şeyde olduğu gibi bu alanda da olabilir ama bizde cezalar çok ağır.

Tohumculuk sektöründe yer alan firmaların tamamı yabancı firma mı?

Türkiye'de tohumculukla ilgili toplam 643 firma olup bunların tamamı kayıt altında. Sermaye durumuna göre bu firmaların 623'ü yerli 16'sı yabancı ve 4'ü ortaklık.

 

Tohumda dışa bağımlı mıyız?

Dünya ticaret örgütü kurallarına göre herhangi bir ülkeden teknik engel yoksa ticareti yasaklamak mümkün değil. Bu bağlamda, tohumluk ticareti de uluslararası ticaret kurallarına göre yönetilmekte.

Türkiye birçok sektörde olduğu gibi tohumculukta da yabancı firmaların yatırımına ve tohum ticaretine açık. 2013 yılında 126 milyon dolarlık tohum ihracatı gerçekleştirilirken ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 65 seviyesine yükseldi.

Dolayısıyla tohumculuk sektörü, toplam tarımsal ihracatımıza ve milli gelirimize katkısı büyük. Örneğin, 2013 yılında 4.5 milyar dolarlık yaş sebze ve meyve ihracatına ulaşılmasında kaliteli tohumlukların kullanılmasının payı büyük.

 

 Dünyanın 3. Büyük Tohum Gen Bankasına Sahibiz”

Avrupa’nın tamamında 12 bin çeşit bitki türü bulunurken Türkiye’nin tek başına bu sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor.

Üstelik bunların 4 bini de endemik bitkilerden oluşuyor.

Ülkemizdeki Tohum Gen Bankası’nın büyüklük bakımından dünyada üçüncü sırada yer alıyor.

Bu bankada 108 bin tür muhafaza edilerek saklanıyor.

Kamuoyunda bilinen 'yerli tohumlarımız yok oldu' algısı da yanlış.

 

Çiftçilerin kendi tohumlarını üretmesi yasak mı?

Tohumculuk kanunu çiftçilerin kendi ihtiyaçları için ticarete konu olmamak kaydıyla yapacakları tohum üretimini kanun hükümlerinden ayrı tutmakta. Bu hükme göre çiftçilerin kendi tohumlarını üreterek kullanmasında herhangi bir hukuki engel bulunmamakta. Ayrıca, koruma altına alınan yeni çeşitleri kullanan küçük çiftçilerin elde ettikleri ürünlerini tohum olarak kullanmasına izin verilmekte."

 

Yerel çeşitlere ait tohumların kullanılması yasak mı?

Yerel çeşitlerin herhangi bir kontrolden geçirilmeden ve tohumlarla ilgili belirlenen standartlara uygunluğu tespit edilmeden çiftçilere satılması çiftçilerin karşılaşabileceği mağduriyetler sebebiyle yasaklandı. Ancak, bu çeşitlerin kanuna uygun üretilip ticarete sunulmasında bir engel bulunmamakta.

Sertifikalı tohum kullanımı için çiftçilere 511 milyon lira destek sağlandı. Bahçe tesis eden çiftçilere 276 milyon lira ve sertifikalı tohum üreten kuruluşlara da 151 milyon lira olmak üzere toplam 938 milyon lira destek ödemesi yapıldı.

Türkiye’de Tohumculuk Pazarının yüzde 70’i Yabancı Firmalara Ait İddiası da yanlıştır.

Recep YAZGANRecep YAZGAN