Analiz
Giriş Tarihi : 04-07-2020 12:38   Güncelleme : 04-07-2020 12:38

Tüm Yönleriyle Biyokütle Enerji 3

Hedef Halk Gazetesi Köşe Yazarı Ragıp Göker’in Kaleminden…

Tüm Yönleriyle Biyokütle Enerji 3

Yenilebilir bir kaynak olan tarımsal atıkları yakıt olarak kullanan biyokütle enerji santralleri çevreyi kirletmeme özelliğiyle, tüm Dünyada kısa sürede ‘en tercih edilen enerji santralleri’ sınıfları arasında girdi.

ABD, Çin ve Almanya biyokütlede lider. Dünyada 5 bine yaklaşan biyokütle ‘yeni enerji kaynağı alternatifi yolunda’. Bildiğiniz gibi geçmiş yıllarda kirleten yatırımlardan, fabrikalardan ve 2000’li yılların başında Fuel-Oil yakıtlı enerji yatırımlarından çok çekti Samsun.

En çok da enerji yatırımları tartışma konusu oldu. Sadece Samsun’da da değil, ülkemizde bir çok ilde kirli yatırımlarla mücadele ediliyor. Çünkü enerji ihtiyacı bir şekilde sağlanacak, ülke gelişecek ve enerji büyük ihtiyaç. Bir yandan da ‘çevrenin kirletilmesi var’, küresel ısınmaya etkileri var. İşte bu nedenle dünya yeni bir kaynak arayışına yöneldi ve rüzgar, güneş gibi yenilebilir bir enerji kaynağı olan tarımsal atıkları yakıt olarak kullanan biyokütle enerjiye yöneldi. Belli bir yaşta olanlar bilir; Haber bültenlerinde, Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesindeki termik santrallerin zehir kusan bacalarındaki görüntüleri, tüylerimizi diken diken etmişti. Kömür yatakları bulunmasın bir sahil şehrinde, ya da kasabasında. Konduruveriyorlar hemen bacaları.

Özellikle kömür ve Fuel-Oil gibi fosil yakıtlarla faaliyet gösteren termik santrallerden söz ediyorum. Pandemi sürecinde 30 Büyükşehir’le birlikte Zonguldak’ta da sokağa çıkma kısıtlaması getirilmesinin nedeni de budur. Havası kirletilmiş zira. Bu nedenle göğüs hastalıkları çok yaygın. Dünya Gazetesi’nden dostum Gazeteci Taylan Erten, Zonguldak’ı anlattığı bir yazısında ‘’Kömür Bakışlı Şehir’’ tanımını yapmıştı. Kömür deposu sanki Zonguldak. Sık yaşanan maden kazaları nedeniyle ‘bahtı kara’ bir şehir olarak bilinir Zonguldak ama kirletilen havası nedeniyle görüntüsü de kara bir şehir olmuş. Hadi Zonguldak’ta kömür var. Terme’de kömürün gramı yok. Ne alakaysa termik santrallerin sekizincisinin Terme’de kurulması planlanmıştı yakın geçmişte. ‘’ÇED raporuna gerek yok’’ denilerek üstelik. Ülkemiz büyüyor. 82 milyonu bulan nüfusumuzu beslemek için üretmek zorundayız. Bunun için sanayimizi geliştirmeliyiz. Çarklar dönmeli. Makineler çalışmalı. Bunun için de elektrik enerjisine ihtiyacımız var. İnsan hayatı da önemli ama. Öyleyse tek seçenek temiz enerji kaynaklarıdır. Bunun için de türlü seçenekler var. Ve bunlardan birinin de biyokütle enerji olduğu biliniyor. Samsun’da bunu konuşuyor bir süredir, tartışıyor. Bilimsel veriler, görüşler önemli elbette. O nedenle de ‘bir gazeteci olarak, bu konuyu araştırıp, sizlerle paylaşmak, dünyanın kabul ettiği biyokütle için ‘biz her şeye karşıyız’ dememek adına ‘önce araştıralım, nedir ne değildir, öğrenelim istedim.

YENİ BİR TANIM: BİYOKÜTLE ENERJİ

Çöplüklerde oluşan gazlardan üretilen enerji de bu sınıfa giriyor olsa da, biyokütle enerji, dünya ile tanıştıktan sonra Türkiye için yeni bir tanım. Çok kişi konuşuyor ama biyokütle enerji hakkında çok az kişinin bilgi sahibi olduğu anlaşılıyor. Bu yazı dizisini hazırlayana kadar, bu konuda bilgi sahibi olmadığımı itiraf etmeliyim. Biyokütle nedir: Bu konuda başvuracağımız tek kaynak bilimsel verilerdir. Ki; Şöyle tanımlanıyor: Tarım atıkları, orman sektörü organik atıkları, hayvansal atıklar(mezbaha atıkları, dışkı, vb) veya şehir atık sularının oksijensiz ortamda çürütülerek; çeşitli su bitkileri gibi canlı (biyolojik) kaynaklar yolu ile elde edilen yakıta Biyogaz, bu enerji türüne Biyokütle Enerjisi (biomass) denilmektedir. Kısaca organik maddelerden çeşitli yollarla elde edilen enerji, biyokütle enerjisidir. Daha çok ısınma amaçlı kullanılan bu enerjinin en eski bilinen hammaddesi; yakacak odun, odun kömürü ve hayvan gübresidir. Klasik yakma işlemi ile elde edilen bu tip biyokütle enerjisinin yanında; enerji tarımı ürünlerinden, kentsel atıklardan, tarımsal endüstri atıklarından yakma işlemi ya da farklı teknikler kullanılarak katı, gaz ve sıvı yakıtlara çevrilerek biyokütle yakıt elde edilmesi, ısı ve elektrik üretilmesi mümkün olmaktadır. Diğer bir anlatımla, ana bileşenleri karbonhidrat bileşikleri olan bitkisel ve hayvansal kökenli tüm maddeler “Biyokütle Enerji Kaynağı”, bu kaynaklardan üretilen enerji ise “Biyokütle Enerjisi” olarak tanımlanmaktadır. Detayları da var.. Mesela; Yenilebilir bir kaynak olan tarımsal atıkları yakıt olarak kullanabilen biyokütle enerji santralleri çevreyi kirletmeme özelliğiyle, tüm Dünyada kısa sürede ‘en tercih edilen enerji santralleri’ sınıfları arasında girdi. Dünyada 5 bine yaklaşan, bir yıl içinde 7 bine ulaşması öngörülen ve ABD, Çin ve Almanya biyokütle enerji ile lider konumunda. Almanya’da 1100 adet bulunan biyokütle enerji santralleri, yeni nesil ve temiz enerji üretiminde rüzgar, güneş gibi yenilebilir enerji kaynakları olmasıyla ‘çevreye duyarlı’ santraller olarak, gelişmiş ve çevreye duyarlı ülkelerce desteklenmeye başlandı. Biyokütle enerji, Türkiye’de de yenilebilir kaynakları ve çevreye duyarlı enerji üretimi nedeniyle desteklenen ve tercih edilen santrallerden oldu. Türkiye’de sürekli tarım atığı oluştuğu için ve tarım atıklarının bol olduğu yerlerde kurulduğu için, yakıtı hiç bir şekilde tükenmiyor. Sürekli yenilenen tarım alanlarında oluşan atıklarla devamlılığını koruyor. Enerji üretiminde yakıt olarak tarım atığı tükettiği için hava kirliliğine de yol açmıyor. Ve bu nedenle biyokütle santralleri fosil kökenli yakıtlara ihtiyaç duymuyor. İlginç değil mi?

İKİ TÜRLÜ ÜRETİM

Biyokütle enerjisini, klasik ve modern anlamda olmak üzere iki grupta ele almak mümkündür. Birincisi; geleneksel ormanlardan elde edilen yakacak odun ve yine yakacak olarak kullanılan bitki ve tezek gibi hayvan atıklarıdır. İkincisi, yani modern biyokütle enerjisi ise; enerji ormancılığı ve orman-ağaç endüstrisi atıkları, tarım kesimindeki bitkisel atıklar, kentsel atıklar, tarıma dayalı endüstri atıkları olarak sıralanır. Kavak, okaliptüs, aylandız, paulownia kral ağacı gibi bazı ağaçların büyüme hızı doğal ormanlara göre daha fazladır. Yüksek oranlarda güneş ışığı alan bölgelerde yetişen, suyu çok verimli kullanan; düşük karbondioksit yoğunluklarında dahi fotosentez yapabilen ve diğer bitkilere göre mevsimsel kuraklığa daha fazla dayanıklı olan tatlı sorgum, şeker kamışı, mısır gibi bitkilere karbon bitkileri denmektedir. Bitkisel biyokütle, yeşil bitkilerin güneş enerjisini fotosentez yoluyla doğrudan kimyasal enerjiye dönüştürerek depolanması sonucu oluşmaktadır.

 

ODUN VE KURU BİTKİ YAKIYOR

Odun, kolza, ayçiçeği ve soya yağlı tohum bitkilerinin yanı sıra, patates, buğday, mısır, pancar, enginar karbon-hidrat bitkileri, ayrıca keten, kenaf, kenevir, sorgum, miskantus gibi elyaf bitkileri ile bezelye, fasulye, buğday gibi protein bitkileri, dal, sap, saman, kök, kabuk gibi bitkisel artıklar, hayvansal atıklar, kentsel ve endüstriyel atıklar biyokütle enerji teknolojileri kapsamında değerlendirilirken, bunların yanı sıra ve mevcut yakıtlara alternatif çok sayıda katı, sıvı ve gaz yakıtlara dönüştürülmektedir.

 

AVANTAJLARI

Biyokütle enerjisi alternatif enerji kaynakları içerisinde büyük bir potansiyele sahip olup, rüzgar ve güneş gibi kesikli değil, sürekli enerji sağlayabilen bir kaynaktır. Biyokütle enerjisinin kolay depolanabilir olması diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına göre avantaj sağlar. Biyokütle, yerli kaynaktır, yerel üretimi ve istihdamı artırır. Böylece kırsal kesimde göçü önler, atmosferde karbondioksit artısına yol açmaz. Biyokütle, yanması halinde atmosferden aldığı kadar karbonu karbondioksit halinde saldığı için orman ve bitki varlığının yenilenmesi durumunda kuramsal olarak sera etkisine katkısı olmayan bir yakıttır. Biyokütle yakıtlarının güncel kullanma yerlerinden birisi de fosil yakıtlarla gibi çeşitli oranlarda karışık yakılmalarıdır. Fosil yakıtlar, biyokütle yakıtlarla karışık yakıldıklarında hava kirliliği üzerindeki baskıyı azaltırlar. Örneğin bir kömürlü termik santralde kömür, yüzde 33-37 oranında biyokütle ile yakıldığında kükürtdioksit ve azotoksit emisyonlarında yüzde 30 oranında bir azalma olduğu saptanmış. Yani çevreye daha duyarlı olmasıyla ön plana çıkıyor ve dikkat çekiyor.

 

DÜNYADA BİYOYAKIT KULLANIMI ARTIYOR

Dünya’da biyoyakıt kullanımı hızla artmaktadır. Bir anlamda Biyokütle enerjinin, temiz enerji üretimi için önemli bir senek olduğu anlaşılmış oldu. Faydalı olduğu da biliniyor ayrıca. Biyoyakıt kullanımının faydaları şöyle sıralanıyor: • Petrol ithalatının azalmasını sağlar, • Sürdürülebilir enerjiye destek olur, • Enerji tarımının gelişmesini sağlar, • Kırsal kesimin sosyo-ekonomik yapısının iyileşmesini sağlar, • Yerel iş imkanı yaratır ve imalat sanayinin gelişmesine katkıda bulunur, • Doğal enerji kaynaklarının ve çevrenin korunmasını sağlar. • Biyodizel yağlayıcı özelliğinden dolayı motoru korur. • Yüksek parlama noktası sıcaklığına sahip olduğu için kullanımı, taşınması ve depolanması güvenli bir yakıt olup, dizelin depolanma koşullarında depolanabilir ve dizele göre daha temiz yanar. • Biyokütlenin bölgesel ve modern işletilmesi ile özellikle enerji hatlarından uzak bölgelerde, kendi kendine yeterli enerji sağlayan bölgeler yaratmak olanaklıdır. Özellikle de tarım isçiliğine gereksinim doğurduğundan biyokütleden enerji üretimi kırsal kesimde istihdam olanakları da yaratabilecektir. Biyokütle enerjisi, genel anlamda çevreye uyumlu bir enerji kaynağı olmakla birlikte, kullanılan biyokütle türüne göre bazı çevresel etkiler yaratabilmektedir. Örneğin, çöp ve benzeri bazı atıkların yakılması sonucu ortaya çıkan atıklar bazı çevresel önlemlerin alınmasını gerektirmektedir. Diğer taraftan, depolanması ile geçici görsel çevre kirliliği yaratabilen bu tür kaynaklar, enerji kaynağı olarak kullanılması sonucunda ortadan kalkmaktadır.

 

TARIMSAL ATIK PARA OLUYOR

Biyokütle enerji odun, kolza, ayçiçeği ve soya yağlı tohum bitkilerinin yanı sıra, patates, buğday, mısır, pancar, enginar karbon-hidrat bitkileri, ayrıca keten, kenaf, kenevir, sorgum, miskantus gibi elyaf bitkileri ile bezelye, fasulye, buğday gibi protein bitkileri, dal, sap, saman, kök, kabuk gibi bitkisel artıkları yakıyor. Ve bunlar karşılığında çiftçiye ücret ödüyor. Yani atık ‘para oluyor’.

 

YENİ BİR TANIM: BİYOKÜTLE ENERJİ

Çöplüklerde oluşan gazlardan üretilen enerji de bu sınıfa giriyor olsa da, Biyokütle Enerji, Dünya ile tanıştıktan sonra Türkiye için yeni bir tanım. Çok kişi konuşuyor ama biyokütle enerji hakkında çok az kişinin bilgi sahibi olduğu anlaşılıyor. Bu yazı dizisini hazırlayana kadar, bu konuda bilgi sahibi olmadığımı itiraf etmeliyim.

 

TÜKENMEYEN BİR YAKIT

Biyokütle enerji, Türkiye’de de yenilebilir kaynakları ve çevreye duyarlı enerji üretimi nedeniyle desteklenen ve tercih edilen santrallerden oldu. Türkiye’de sürekli tarım atığı oluştuğu için ve tarım atıklarının bol olduğu yerlerde kurulduğu için, yakıtı hiç bir şekilde tükenmiyor.

 

TERCİH EDİLEN BİR ENERJİ KAYNAĞI

Yenilebilir bir kaynak olan tarımsal atıkları yakıt olarak kullanabilen biyokütle enerji santralleri çevreyi kirletmeme özelliğiyle, tüm Dünyada kısa sürede ‘en tercih edilen enerji santralleri’ sınıfları arasında girdi. ÇİFTÇİLER MUTLU

Biyokütle enerjisi yöre halkı, çiftçi ve hayvan sahipleri olan besiciler için maksimum faydalar sağlıyor. Biyokütle enerjisinin bölgeye ve ülkeye faydaları saymakla bitmiyor. Çiftçilere tarlalarında kalan üretim artığı kökler sayesinde doğrudan ek gelir sağlıyor.

Recep YAZGANRecep YAZGAN