Ansızın kara bir duman gibi çöker şu yaralı yüreğime…
Yüreğimden sevdama akıt giden amansız çığlıklarım
Dipsiz okyanusun tenhasından uzunca bir boşluğa,
Derken Sina’nın fırtınalı çöllerinde vahşi hayvanlara yoldaş,
Mekke’min kıvrımlı dağlarında bir tan vaktinde kıblegahım …
Benim çığlıklarım acıdır, dostu hüzünlendirir…
Benim çığlıklarım yetim çocukların haykırışıdır.
Gökyüzünde yıldızlara, yeryüzünde insanlara ok gibi saplanandır.
Benim çığlıklarım cevapsız suallerin ta kendisidir.
Susmak mı yoksa delicesine haykırmak mı zalimin zulmüne
Benim çığlıklarım yüreğimden kopan fırtınadır,
Ne dizginlenir ne tutulur,
Benim çığlıklarım delidir…
Benim çığlıklarım
Gazzeli bir çocuğun korku dolu bakışı
Kuşkonmaz yaşlı ninemin demir parmaklı penceresi
Dört bir yanı hainler örülü özgürlük yurdudur.
Benim çığlıklarım kahramanlar sancağıdır
Aslını sorarsan;
Bir sevdadır yüreğimden kopan çığlıklarım…
Mezopotamya’dan Trakya’ya amaçsızca yolculuğumdur.
Bazen Leyla bazen Aslı, bazen de Dicle’nin hevselinde Zin’dir
Benim çığlıklarım;
Mahpus duvarlarında özgürlük narasıdır…
Cuma YILDIZ