Teknoloji
Giriş Tarihi : 01-04-2020 12:18   Güncelleme : 01-04-2020 12:18

Covıd-19 Robotlaşmayı 50 Yıl Önceye Aldı!

İş yaşamı tarihsel bir dönüşümün arifesindedir. Aralık 2019, uzun dönem dünya tarihindeki sağlam yerini COVID-19 ile aldı. Kısa sürede altüst olmuş bir 2020 yılı ile karşı karşıya geldik. Aynı zamanda karşımızda, nereye gideceği belli olmayan, ucu açık kalmış bir gelecek bulduk. Kısa vadeli gündem yeni tip Koronavirüsle dolup taşadursun, biz bugün biraz daha uzun vadeli bakalım gelişmelere.

Covıd-19 Robotlaşmayı 50 Yıl Önceye Aldı!

Vakaların %20’sinin ölümle sonuçlanması ve hiçbir klinik belirti sergilemeyen taşıyıcılar insan iş gücünü; alışveriş merkezleri, finans kuruluşları ve üretim komplekslerinden söküp aldı. Dünyanın süper güçleri bir anda çaresiz kaldı.

 

Bu çerçevede; ABD, Euro Bölgesi, Japonya ve Çin gibi görece büyük ölçek ekonomiler COVID-19 karşısında yetersiz kaldılar. Krize olan ilk tepkiler şunlar oldu:

 

1. Kamu otoritesi, finans ve reel sektörden ibaret toplam ekonomik büyüklükler, COVID-19 ile yeniden formatlandı. Soft formatla sınırlı kalacağını düşünmemize dahi fırsat vermeden, bu format 2020’nin ilk çeyreği biterken hard format niteliğini perçinlemiş oldu.

 

2. Üretici, tüketici ve kamu otoritesi şeklindeki milli gelirin verimliliği, COVID-19 sonrasında büyük bir hızla geriledi.

 

3. COVID-19 sağlığı felç etti. Sonra da sağlık demografik yapıyı, demografik yapı da ekonominin bütününü çökertti. Üretici, tüketici, kamu otoritesi olarak ya da finans, reel sektör, kamu otoritesi şeklindeki ekonomi, iş gücünün tanımını yeniden yazdı.

 

4. İş gücünün COVID-19’a olan ilk tepkisi, ev ortamlarından uzaktan erişimli çalışmaya dönüşmekle, geçişin de ilk sinyallerini verdi.

 

İş gücünün bundan sonraki yatırımlarının robotlaşmaya ağırlık vereceğini düşünebiliriz. Bugüne kadar iş gücünü robotlaştırmış olan ülkeler en çok robotlaşanlara göre sıralandığında; Güney Kore, Japonya, Almanya, İtalya, İsveç, Danimarka, ABD, İspanya, Tayvan ve Finlandiya yatırımlarıyla öne çıkmaktadır.

 

Haftalık çalışma saatleri açısından baktığımızda da iş gücünün geleceğinin robotlaşmaya ağırlık vereceği sonucuna ulaşmak mümkündür. 1850 yılında bir işçi haftada 66 saat çalışırken, I. Dünya Savaşı yıllarında çalışma süresi 51.2 saate gerilerken, II. Dünya Savaşı’nın sonrasında 38.5 saate kadar düşmüştür. Bugün COVID-19 öncesinde bir işçi, haftada 35.9 saat çalışmaktaydı.

 

Sonuç olarak: Dünya için yumuşak bir dönüş patikası olan insan iş gücünün robotlaşması, artık kaçınılmaz bir gereksinime dönüşerek, en yüksek hızla robot endüstrisini, endüstri 4.0’ı ve dijitalleşmeyi gündemine alacaktır. COVID-19 bugün için nasıl paketli ürünlere olan talebi zirveye taşımışsa; otomotivden gıdaya, finanstan turizme, sağlık sektöründen elektroniğe, inşaattan bilgi işleme her sektörde robotlaşmayı da işaret etmektedir. Bugünden geleceğe olan bakan öngörülerimiz, dijitalleşen dünyanın yeni mimarisinde robotların %70, insanların %30 paylarının olacağını düşündürebilir. Daha uzun vadeli bakarsak da, insanın sadece tüketim ve yönetim fonksiyonlarının kalabileceğini söyleyebiliriz. İş gücünün bu evrimsel sürecinde COVID-19’un görevi ise bunu 50 yıl önceye almak oldu.

A. Levent ALKAN – Dünya Gazetesi

Recep YAZGANRecep YAZGAN