Hayata herkes kendi gözlükleriyle ve dar algılarıyla bakmakta, günlük telaşların içinde kaybolmalar yaşanılmaktadır. Her esen yelden nem kapılıp hasta olunmakta, korkular üretilerek gelecek karartılmaktadır. Bu hal bizi gözümüzün önünü göremez duruma getirmektedir.
Gözlüğümüz kirli, camımız kırıksa, vizyonumuz dar, hayalimiz yoksa bakışımız bulanık ve kırık olur. Geleceğe yönelik de planlarımız da olmaz. Evlerimizde baş köşeye konulan televizyon, ellerimizin içinde dünya varken, aklımızı birileri kullanıyor bizler de buna göz yumuyorken, hep beraber ninnilerle uyutulup her gece ceplerimizdekiler ve yüreklilerimizdekiler soyuluyorken görebileceğimizi mi sandık?