Bazıları dileğinin olması sebebiyle mutlu oldu ve bazıları da dileğinin olmaması nedeniyle üzüldü, ağladı ve kederlendi. Hepsi de nasibinde olmayanı veya sonradan olacak olanı arzu etti, kimi inançlı insanlardı ve kimileri de inançsızdı. Sonuç olarak çoğu insan payına düşecek olanı veya alnına yazılmışı bütün kalbiyle istedi.
Olmayacak olanın peşinden koştu bazıları, olmayınca da hüsran yaşadı ve psikolojik bunalıma girip, hem kendisine, hem ailesine ve hem de çevresine olumsuz duygular yaşattırdı. Halbuki olmayacak olanın ardından ağlamak ne kadar acı bir durum veya olacakmış gibi olup ama sonradan olmayan için ne kadar kederlendi. Belki de zamanı değilmiş, belki de böylesi daha uygunmuş diye kendini tesellim etmeye çalıştı. İllaki olacaktı, İllaki olması gerekiyordu ve olunca da sanki iyi bir şey olacakmış gibi bir düşünce içine girdiler!