Eskiden daha küçük, kendine has dokusu, kendine has yapısı, kendine has insanı olan mutlu, sevimli küçük bir şehirdi burası. Mahalledeki insanların büyük bir kısmı akraba bile değildi fakat akrabalıktan daha yakın komşuluk ilişkileri vardı.
İnsanlar, komşuda pişmeyen yemeğin kokusunu alır, ekmeğini paylaşırdı. Evin altında depo yapılmış yarım traktör patatesten sormadan, yiyecekleri kadar alıp sonra sessizce aldıklarını yerine koyarlardı. Çocuklar komşu teyzelerin bahçesinde koşturur, büyükler yapılacak bir iş varsa onu tamamlamak için birinin evinde toplanırlardı.