Bu kadro ile Samsunspor Süper Lig’e direkt çıkamamışsa birinci sorumlu teknik ekip, ikinci sorumlu da oyunculardır. Mustafa Aztopal ise görevi gereği hepsinden sorumludur.
Adana ve Giresun Süper Lig’i hem saha içi oyunu ile hem de saha dışı çirkin oyunları ile Samsun’dan daha fazla hak etti! Belki çok kişi bana kızacak ama unutmayın ki gerçekler acıtır.
Şöyle bir durumumuza bakalım. İkinci yarı kadromuzla kıyaslanamayacak kadar yetersiz olan ilk yarı kadromuz ile Adana Demirspor deplasmanından iyi bir oyun oynayarak 1-1 lik skor ile döndük. Yine aynı kadro ile Giresunspor deplasmanında da yine iyi oynayarak 0-0 beraberlikle döndük.
Sezonun ikinci yarısına ise Süper Lig’den süper oyuncular transfer ederek açık ara şampiyon olacağımızı herkese göstererek girdik fakat takımın ahengini bir türlü tutturamadık. Başkanımız Sayın Yüksel Yıldırım’ın Samsun’u idare eden arkadaşı Sayın Mustafa Erkanat’ın hayatını kaybetmesi ve başkanımızın çok ağır geçirdiği korona hastalığı Samsunspor da başıboşluğa sebebiyet verdi.
Bu süreci menajer Aztopal ve Ertuğrul Hoca iyi idare edemediler. Bunu biz gözlemledik ve sürekli bu sütunlardan uyarıda bulunduk. Altınordu ve Giresunspor maçlarında kırmızı kart görerek adeta takımı ateşe atan oyuncular cezalandırılması gerekirken hakemler suçlanarak görülen kırmızı kartlar masumlaştırıldı.
Ve fakat Menemenspor ile berabere kalınıp Lig ikinciliği kaybedilince başkanımız baktı gidişat kötü duruma el koydu. Başkan o müdahaleyi yapmasa inanın şu an Play-Off’tan çıkma ümidimiz de olmazdı. Takım adeta ruhen dağılmış gibiydi ve atılan gole bile sevinmiyordu.
Biz, direkt çıkmak istiyorsak 71 ya da 72 puan almamız gerekecek diye yazdığımızda 68 puanın yeteceğini iddia edenler yanıldılar. Evet biz ilk iki rakibimiz kadar puan aldık ama ne genel averajda ne ikili averajda ne de üçlü averajda rakiplerimize üstünlük sağlayamadık. İlk altıya giren takımlardan sadece Altay’a ikili averajda üstünlük sağlayabildik.
