Teknoloji
Giriş Tarihi : 18-05-2023 14:03   Güncelleme : 18-05-2023 14:03

Tez Yazımında Yapay Zeka Kullanılabilir Mi!

Bilim dünyasında yeni bir tartışma başladı. Bir yandan para karşılığı tez yazan şirketlerle mücadele edilirken, birçok ülkede henüz tartışılmaya başlanan “bilimsel metinlerde yapay zekâ kullanımı” konusu Türkiye’de de akademik dünyanın gündemine girdi.

 Tez Yazımında Yapay Zeka Kullanılabilir Mi!

 

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Öğretim Üyesi ve Yükseköğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Nuri Yaşar, bu alandaki gelişmeleri değerlendirdi.

Sosyal medyada para karşılığı tez yazan şirketlerle ilgili alınabilecek tedbirlere dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar, bu tür tezler tespit edildiği zaman geçersiz sayılması, bunlara dayanan unvanların iptal edilmesi gibi yasal işlemler uygulandığını kaydetti. Yaşar, ülkelerin zaman zaman büyük operasyonlar yaptığını ve on binlerce diplomanın iptal edildiğini belirtti.

Para karşılığı yazdırılmış tezlerin jüri tarafından tespit edilip edilemeyeceği konusunda Prof. Dr. Yaşar, “Jüriye büyük görev düşüyor. Başkasının malı olan bir şeyi insanın kendisinin gibi savunması insan psikolojisiyle de çok uygun değil. Dolayısıyla kişi kendisine ait olmayan, kendisinin üretmediği, kendi entelektüel yeteneklerinin ürünü olmayan eseri asla kendi malı gibi savunamaz. Onun için iyi hazırlanmış, alanına hakim akademisyenler böyle tezleri kolaylıkla anlayabilirler, tespit edebilirler.” dedi.

Bu konuyla mücadele etmenin sadece Yükseköğretim Kurulunun işi olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yaşar, “Çünkü bu bir fraud yani yolsuzluk, dolandırıcılık olduğu için kolluk kuvvetlerinin yani polis ve jandarmanın da rahatlıkla operasyon yapabileceği, savcılıkların da müdahil olabileceği bir konu. Bu genel bir yolsuzluktur. Yani insanların gazetelere ilan verip ‘ben altın basıyorum’ demesi gibi bir şey.” ifadelerini kullandı.

Özellikle son dönemde yapay zekâ programlarının akademide de kullanılmaya başlandığının hatırlatılarak yapay zekâ ile hazırlanmış bilimsel metinlerin anlaşılıp anlaşılamayacağının sorulması üzerine Prof. Dr. Yaşar şunları söyledi:

“Yapay zekânın getirdiği sistem bambaşka bir tehlikeyle veya bambaşka bir imkânla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Bu bir imkân mı yoksa gerçekten bir tehlike mi, bu mesele henüz daha açıklığa kavuşmuş değil. Fakat kesin olan bir şey var ki bu ChatGPT gibi yapay zekâ programlarının akademik anlamda ortaya çıkardığı sorunlar eski çağın imkânları gibi olan fırsatçılıklardan çok daha öte. Çünkü bizzat tezi kısa süre içinde yazan, yazılım yapabilen bir yazılım bu. Kesin olan bir şey var, herhâlde entelektüel kapasitemizi yapay zekânın keyfine veya emrine bırakacak değiliz. Buna mutlaka bir tedbir alınmalı.”

“Yapay zekânın ürettiği malzemeyi eser kabul edecek miyiz etmeyecek miyiz?”

Prof. Dr. Yaşar, yapay zekâ ile hazırlanmış bir tezin intihal kapsamına girip girmeyeceği konusunda “Kişi yapay zekâdan ürettiğini zaten kabul ederse, bir defa en başta eseri kendi yazmamış olacak. Bir sorunla bir defa en başta karşılaşılacak. Biz onu eserin sahibi olmayan, yani çalıntı eser yapmış birisi olarak göreceğiz. Ama biz eğer yapay zekâda üretilmiş şeyi esermiş gibi kabul edersek o zaman intihal bölümüne geçebileceğiz. Dolayısıyla ben henüz o aşamaya gelmediğimizi düşünüyorum. Yani yapay zekânın ürettiği malzemeyi eser kabul edecek miyiz etmeyecek miyiz? Edeceksek hemen intihal tartışmasına başlayalım. Yapay zekâyı üreten insanlar, yüksek teknoloji şirketleri aynı zamanda büyük fikri mülkiyetlerin korunduğu şirketler bunlar. Bu şirketler kendi fikri mülkiyetlerinin korunmasını sağlarken kuşkusuz başkalarının fikri mülkiyetlerinin korunmasını da sağlamak zorunda kalacaklar.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu konunun zamanla hukuki bir mevzuata dönüşeceğini düşündüğünü ifade eden Prof. Dr. Yaşar, “Çok hızlı gelişme karşısında geç kalıyor olabilir miyiz? Yani evet bekleyelim diyoruz ama o kadar sık değişiyor ki hiçbir aşamasında bir iş yapmadan ne kadar ilerleyebiliriz o da ayrı bir problem bence.” şeklinde konuştu.

“Öğrenciler insan olmanın en temel doğasının kendisine ilişkin orijinal bir eser ortaya koymak olduğunu düşünmeliler”

Prof. Dr. Hasan Nuri Yaşar, öğrencilerin insan olmanın en temel doğasının kendisine ilişkin orijinal bir eser ortaya koyarak yeryüzünde bulunmak olduğunu bulundurması gerektiğini belirterek şu tavsiyelerde bulundu:

“Öğrenciler başkalarının eseri üzerinden yararlanıcı olarak çıktıkları yoldan kendine dönüştürmenin mümkün olmayacağını er geç onlarda bir, ortaya çıkma tehlikesi yaratacağını, iki, bunun aynı zamanda kendilerinin ruhsal durumları hakkında stres ve baskı yaratacağını, dolayısıyla onları başka suçlara da sürükleyebileceğini düşünmeliler. Çünkü bir şey yanınıza kaldığı zaman ve bunu siz eğer ‘ya bu olabiliyormuş’ dediğiniz zaman insan başka şeylere de tevessül edebilir. Kendisiyle aynayla yüzleşebilen insanlar için bence o kadar tercih edilebilecek bir şey değildir.”

“Akademik Dünyada Yeni Tartışma: Para Karşılığı Yazdırılan Tezler ve Yapay Zekâ” başlıklı videomuzun bağlantısı:                         https://youtu.be/EMIBG8SEHyM

Video indirme bağlantısı için:                  https://sendgb.com/928lP7kTqIK

 

 

Recep YAZGANRecep YAZGAN