Başyazı:Sen neyin peşindesin cem küçük!

Samsun’a geldin, hoş geldin, sefa geldin. “Bana göre yolsuzluk yoktu. Yani bana göre değil, savcıya göre de yolsuzluk yoktu. Yolsuzluk; devletin ya da belediyenin parasını alırsın, hiçbir iş yapmazsın cebine atarsın, bu yolsuzluk. Rüşvet öyle değil; bir iş yaparsın, işin karşılığını alırsın. Bunun karşılığı bir rüşvet alırsın. Bana sorarsanız 4 bakanla ilgili rüşvet kısmı doğru. Yani bu zaten doğru olmasa Sayın Erdoğan onları görevden almazdı” dedin. Kalabalığa kendini alkışlattın. Yolsuzluk yok, rüşvet var yani rüşvet yolsuzluk değil. Nasıl oluyor bu. Bakanların rüşvet aldığını iddia ederek bakanlarla beraber Recep Tayyip Erdoğan’ı zan altında bıraktın. Çünkü o bakanların yargılanmasını istemeyen kumpasın farkına varan liderin kendisiydi.. FETÖ’çülerin tezi değil miydi bu bakanların rüşvetçi oldukları? Cem Küçük direk Sadullah Ergin’in ismini vererek bakanları rüşvet almakla suçluyor. Paralelcilerin tezini doğruluyor ve dikkat ediyor musunuz, Tayyip Erdoğan’ı rüşvetçilere sahip çıkmakla suçluyor.. Kimdi Sadullah Ergin; 12 Eylül referandumundan sonra yeniden yapılanan HSYK’daki oluşumun bizzat yapılandıran bakandı daha sonra Hatay Belediye Başkan Adayı oldu.. Cem Küçük’ün bütün bu açıklamaları kime yarıyor yeniden düşünelim.. Uçağı Fethullahçılar düşürdü diyerek, hem Cumhurbaşkanı’nı, hem Başbakanı ve hem de Genel Kurmay Başkanının yalancı durumuna düşürüyor. Çünkü Genel Kurmay’a emri bizzat ben verdim diyen başbakandı. Cem Küçük’ün bu açıklaması Rusların tezini doğrulamıyor mu? Ve her şeyden önemlisi bizi dünya kamuoyunda haksız ve aciz yapmıyor mu? Bize demezler mi bu ne biçim devlet, pilotuna sözü geçmiyor. Ruslar bu şekilde haklı olmuyorlar mı? Peki, bu durumda iktidar muhaliflerine özellikle de FETÖ’cüler haklı duruma geçmiyor mu? Paralelcilerin bütün tezlerini  AK Partililere kabul ettirdin ya sana helal olsun. Sen neyin peşindesin Cem Küçük. Sen kimi savunuyor ve kimi eleştiriyorsun.