sen gittin
bir yarım elvedayı çaldı saatler
duruşum zamansız
seferi
acemi bir imgeydi aktı kanım
sen gittin
bir daha konmadı dalımıza
ne bir kuş
ne bir vefa
efkârıma mim koydum
yorgun bir anı teneffüs eder gibi
buradayım
bekledim yakarış kuyularında sabrı
bekledim adet üzre
kırkım geldi de sen gelmedin
bir sisin arkasına sığındı endamın
gülmedi düşlerimden gayrısına
gülmedi güle bile
ey sonbahar güneşini kaza eden çiçekler
ey boynuma muska diye geçirdiğim yalnızlık
deyin bana
kusura açık olan mahalim neresidir
neresi bağ bayındır
kelebeksem kanadımda taşırım ateşimi
aşksa
göklerin mülküne bakar eririm
sen kapısında durmuşum bir kere
arza mecalim yok
gün vurur sırtından ufku
bekleyiş ikliminde gölgeler uzar
boş kalır ocağım
yazamam
bu naat beni aşar
metruk bir harfe zeyl düşerim ancak
topraktan bir bakiye sinmişse üstümüze
söz yanmaz mı efendim
adına nispet edilirse
dil dönmez bilirim
bilirim
kâğıdın beyaz tenine tamah etmiştir kalem
bilirim
sahile vuran her şişede
denizin bilgeliğinden bir esrar kalmıştır
çökertilen bir damardır yüreğimdeki ısrar
terler hep akşamın kirli menzilinde hayalim
akşam ki
karşılıksız bir bedele açılır
seni andıran bir işaret belirirken zihnimde
sendeler beyamm
söyleyemem
sevdam ki
kalakalır kelimenin ucunda sükût gibi naçar
söyleyemem
çözülür dizlerimin bağı
hüznüm ile hatıran arasında
kendime gelişlerimde başlar
zamana itirazsız boyun eğişim
bir ikindi çağıdır
başlar biteviye
ömrüm üşür
kendimden geçişlerime savrulur ağlamaklarım
geçtin vakti
bir ırmak bir geceyi nasıl geçtiyse öyle
bir tebessüm enendi asırların yüzünde
muhacir tedirginliği yaşadık tarzı kadim
geçtin vakti
nutkumuzda ay tutulması
münzevi bir çığlıkla
kapandık hayatın üzerine
sen gittin
nafile bir ibadetti gidişin
kavlayan dudaklarımızda hasretin mührü
gittin
ümit bakaya kaldı gözlerimizde
gittin
lâkin gizli bir sen düşürdün içimize
Mustafa KARAOSMANOĞLU - Yol Gitsin Ben Kalıyorum'dan