Tarih
Giriş Tarihi : 26-09-2020 07:04   Güncelleme : 26-09-2020 07:04

Sultan II. Abdülhamid Han’ı Tahttan İndiren Mahmud Şevket Paşa!

Sultan II. Abdülhamid Han’ı tahttan indiren Ittihat Terakki ve Hareket Ordusu Kumandanı Mahmud Şevket Paşa Alliance Israelite Universelle (Evrensel Yahudi Birliği) okulunda öğrenim gördü.

Sultan II. Abdülhamid Han’ı Tahttan İndiren Mahmud Şevket Paşa!

“Eşitlik, ilericilik ve kardeşlik” gibi yaldızlı sloganların arkasına sığınarak ve Avrupa’daki siyonistlerin ajanı gibi çalışarak Osmanlı’nın içten yıkılışını kolaylaştıran ve Israil’in kuruluşuna zemin hazırlayan Jöntürk’lerin, Ittihat ve Terakki’cilerin elebaşlarının hemen hemen tamamı Yahudi asıllıdır.

Bunların büyük kısmı, Yahudi cemaatine bağlı, Ibranice eğitim veren bu “Alliance Israelite Universelle” okullarında ders almışlardır.

“Alliance Israelite Universelle” okullarının hangi maksat ve programlarla çalıştığını ise Rıfat N. Bali’nin yayına hazırladığı Esther Benbassa ve Aron Rodrigue adlı Yahudi tarihçilerin yazdığı “Türkiye ve Balkan Yahudileri Tarihi” kitabında detaylarıyla açıklanmaktadır.

Bu iki Yahudi tarihcinin itiraflarından da anlaşıldığı gibi, ülkemizde Islam’ı dışlayarak veya sadece aksesuar gibi kullanan “Türk Milliyetçiliği” kılıflı ırkçılık ve din düşmanlığı da, yine aynı Yahudi Alliance okullarının saçtığı kirli ve tehlikeli bir akımdır.

 

Selanik’ten, 31 Mart isyanını bastırmak bahanesiyle Istanbul’a gelen ve Sultan II. Abdülhamid Han’ı (rahmetullahi aleyh) tahttan indiren “Hareket Ordusu”nda 700 Selanikli Yahudi’nin oluşturduğu “Gönüllü Musevi Taburu” bulunmaktaydı. “Hareket Ordusu”nun başına Hüseyin Hüsnü Paşa geçti.

Hareket Ordusu, Ayastefanos’a (Yeşilköy) geldiğinde birliğin komutasını 3. Ordu Komutanı Müşir Mahmud Şevket Paşa ve kurmay başkanlığını Berlin’den gelen Binbaşı Enver aldı.

 

Bu mason Yahudi güdümlü hareket hakkında Soner Yalçın şu bilgiyi veriyor:

“İsyan bastırıldıktan sonra Mahmud Şevket Paşa ile Harbiye Nazırı Salih Paşa, ‘Hahambaşı Haim Nahum’u ziyaret etti.

Her iki paşa da, Selanik Yahudilerinin verdiği destek için teşekkür etti. Diğer cemaatleri de ziyaret eden Hareket Ordusu kurmay kadrosu, ayrıca Istanbul halkına bir bildiri yayınladı: vatanın ve milletin bölünmezliği ve Meşrutiyet her daim korunup kollanacaktır!.. Bu bildirinin benzeri 1960, 1971 ve 1980 [darbeleri] yıllarında da görülecektir. Tek değişen ‘Meşrutiyet’ yerine ‘Cumhuriyettir’ !..)”

Mahmûd Şevket 1856 yılında Bağdat’ta doğdu. Babası Basra mutasarrıfı Kethüdâzâde Süleymân Beydir.

Mahmûd Şevket, ilk öğrenimini Bağdat’ta yaptı.

Sonra İstanbul’a gelerek askerî okulda tahsilini tamamlayıp, 1882’de kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı.

Almanya’da dokuz yıl, Fransa’da bir müddet kalarak, batı kültürünü öğrendi. Bu sırada zırhlı kuleler ve ateşli silâhlar hakkında incelemelerde bulundu. 1901’de paşa olduktan sonra Mekke-i mükerreme ile Medîne-i münevvere arasında telgraf hattı döşetme vazifesiyle Hicaz’a gönderildi.

 Orada fazla kalmayıp, tekrar İstanbul’a döndü. 1905’te Kosova Vâliliğine getirildi. 1908’de İkinci Meşrûtiyetin îlânından sonra Üçüncü Ordu komutanlığına kısa bir müddet sonra da Rumeli Vilâyeti Müfettiş-i Umûmiliğine getirildi. 31 Mart Vak’ası üzerine toplanan ve Hareket Ordusu adı verilen birliklerin başına geçerek, İstanbul’a geldi.

SultanAbdülhamîd Hanın tahttan indirilmesinde önemli rol oynadı. İstanbul’a hâkim olduğu bu sırada örfî idâre îlân ederek, suçlu-suçsuz demeden İttihatçılara ve kendisine muhâlif pekçok kimseyi îdâm ettirdi.

Etrafında topladığı pekçok Balkan çetecisiyle saraya girerek, kıymetli eşyâları yağmaladı. Hazineyi, asırlardan beri toplanmış olan kıymetli yâdigârları ve dünyânın en zengin kütüphânelerinden olan saray kitaplığını yağma ettirdi.

Abdülhamîd Hana düşmanlığıyla tanınan Tevfik Fikret bile bu yağmaya dayanamayıp “Hân-ı Yağma” adlı şiirini yazdı. Netîcede Mahmûd Şevket Paşa, 1909’da kurulan Hakkı Paşa kabînesinde harbiye nâzırı oldu.

Fakat hizmet ettiği İttihat ve Terakkî Partisinin baskısı ile çok geçmeden, istifâ etti.

Balkan Harbi sırasında Alasonya ordu komutanlığına getirildiyse de, bu vazifeyi kabul etmedi. Bu durum, o zamanki aydınlar arasında îtibârını gölgeledi. Balkan Harbinin en şiddetli zamanında siyâsî menfaat düşüncesi ile yapılan Bâbıâlî Baskınından sonra, Enver Beyin telkini ile 23 Ocak 1912’de sadrâzam oldu.

Ancak Mahmûd Şevket Paşanın bu büyük nüfuzu ve kendi başına hareketleri parti içinde kendisine karşı muhâlif bir grubun doğmasına yol açtı. Nitekim Paşa, 11 Haziran 1913’te arabasının içinde tabanca ile vurularak öldürüldü. Suikastın esâsı aydınlanmamış, fakat bundan istifâde eden İttihatçılar, muhâliflerini asma fırsatını bulmuşlardır.

Kaynak:belgelerlegercektarih

Recep YAZGANRecep YAZGAN