Aynı şekilde insanın ölümsüz olması kulağa hoş gelse de aslında çekilecek dert değildir. Yaşlılık çocukluktan beter bir acziyet olduğu için istenen bir durum değildir. Aslında ruh kocamadığı için kimse yaşlılığı kabul etmese de o ayrı bir konudur.
Ölüm hak ve kaçınılmaz olduğuna göre akıllı insanın yapacağı iş kendisini ölüme hazırlamaktır. Nasıl ki bir yolculuk ve sefer için önceden bir plan ve program yapıyorsak aynı şekilde diğer tarafta da heybemizin dolu olması elzemdir.
Ölüm, en yakınlarını kaybedinceye kadar düğün, bayramdır. İnsan ilk defa bu zamanda ölümle yüzleşerek acı gerçek suratına bir tokat gibi inmektedir. Ölüm sonrası yas hem inancımız hem de saygı çerçevesinde gereklidir. Bu arada ölümün sıralı olması da yine çok büyük bir nimettir.