Bilişim
Giriş Tarihi : 03-09-2017 12:00   Güncelleme : 03-09-2017 12:44

2023 hedeflerine ‘Big-Data’ ve İstihbarat Desteği

Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmaması için gayretle çalışan iç ve dış tehditlere yönelik alanında uzman kadroların canla başla çalışması gerektiği konusunda rapor hazırlayan Türkiye Veri İşleme Merkezinde görevli Lütfi Altun özellikle Big-Data ile istihbaratın birlikte çalışması gerektiğine dikkat çekerken alanında uzman kişileri göreve çağırdı.

2023 hedeflerine ‘Big-Data’ ve İstihbarat Desteği

Big-Data içine nüfus edilerek İstihbarat kaynaklarından hiçbir boşluğa fırsat verilmemesi gibi yaklaşımlar zaruridir. Bugünün bilgi ve erişim teknolojileri ile Acil Durum Müdahale koşullarının bilinmezliklere işaret ettiği hususların çözümü elimizdedir. Bunun adı Veri İşleme Merkezleri ile Kentsel Risk Yönetimine geçiştir. 

Türkiye; liderliğini, halkını, 2023 eylem planlarını kendine tehdit gören dış yapılar ve bunların iç unsurları tarafından endüstri toplumundaki insan gücünün yetemeyeceği her türlü boşluğun kullanıldığından hareketle tüm bu açıklar teknik olanaklar ve otomasyonla bilgi ve erişim çağının kaldıraç kapasitesiyle kapatılmalıdır.

Big-Data 2023 vizyonuna destek sağlayacak

Bu amaçla iç dış yıkıcı gayretlerin boşa çıkarılması ve bertaraf edilmesi için Veri İşleme Birimleri ile işlenecek Hareketli-Hareketsiz veri deposu olan BIG-DATA okyanusundaki işlenmiş veriye istihbarat erişimi öngörülmektedir. Bunun için güvenlik birimleriyle onlara servis sağlayacak belediyeler ve valilikler içindeki kurumsal yapıların gözden geçirilmesi, bu yapıların hazırlıklı kılınarak istihbarata yönelik servis kapasitelerinin geliştirilmesi kaçınılmazdır. Güvenliğimizi, huzurumuzu bozacak kalkınmamızı yavaşlatacak, tökezletecek girişimlere seferberlik ruhuyla fırsat verilmemek üzere; mevcut Big – Data havuzunu süzebilme, istihbarata dönüştürme ve anlık raporlama kabiliyeti daha fazla kullanmalıdır. Bunun güvenlik dilinde karşılığı bir nevi Güvenlik Odaklı Kentsel Risk Yönetimidir. Bilgi toplumunun özellikle teknoparklarda vardığı düzey; sahip olduğu teknik olanaklar, yetişmiş insan gücü, günümüzün erişim mucizesi, mevcut ve kamusal alanda veya açık paylaşımda kullanılmayan data akışlarının işlenmesi, Veri İşleme Merkezleri’nin teknik servis yeteneği; kurumsal yapılara istihbarat, operasyonel destek ve yeni müdahale fırsatları sağlayacak boyuttadır.

İstihbaratta Big-Data kullanımı

Veri akışları, arşiv sistemleri genelde birbiriyle konuşamayan, bağlantı kuramayan, dokümanlara dönüşme riski taşırlar. Bunların bazıları kısmen akıllandırılmış olmalarına rağmen bilinçli kasıtlı, bilinçsiz kasıtsız veya ilgisizlik nedeniyle işe yaramaz haldedir. Bu nedenle kamuda ve özelde organizasyonel yapıların risk yönetimi hazırlık performansları çok düşüktür ve acil iyileştirilmeleri ve desteklenmeleri önem arz etmektedir. Güvenlik ve istihbarat birimlerine yukarıda bahsi geçen data havuzlarından doğrudan ve anlık olarak olması gereken servis olanakları ise yok düzeydedir. Bu durum acilen düzeltilmelidir. Nitekim 15 Temmuz sonrası iyice belirginleşen benzer bulgular gösteriyor ki aysbergin görünen yüzündeki boyutuyla bile durum çok ciddidir. Karar Destek Merkezleri için Big-Data okyanuslarından mili saniyeler içerisinde süzülen Hareketli-Hareketsiz koordinatlı veriler; Güvenlik Odaklı olmak üzere Risk Sektörlerine hazırlıklı organizasyonel yapılar için olmazsa olmazlardır. Bu sürece uyumda ise en fazla ihtiyaç gösteren organizasyonel yapılar: Belediyeler, Valilikler, Bakanlık merkez ve taşra birimleri, askeri sivil güvenlik birimleridir ve özel tüzel kentsel odaklar gibidir.

Tehditlerin bertaraf edilmesi

Görülmüştür ki 15 Temmuz sonrasında; vatana, millete, demokrasiye kasteden iç-dış kaynaklı tehditleri bertaraf etmek görevini mevcut organizasyonel yapılara rağmen, bizzat millet ve lideri üstlenmiştir. Kurumsal kapasitelerin gelişiminde de kurumsal liderliklere bağlıdır. Nitekim Risk Yönetiminden sorumlu ancak kapasitesinde yetersiz kalan organizasyonel yapılar ve yöneticileri yapılarını reorganize etmek Veri İşleme Merkezlerine entegre olmak durumundadır. Dış tehditler yanında olası hainlik yapacak kapasiteyi ve bunların eylemlerini etkisiz kılmak, bilgi toplumu dinamiklerini, teknolojinin veri işleme kapasitesini kullanmakla olasıdır. Hazırlık kapasitesi ve performansı iyileştirilecek organizasyon yapılar için öncelikle veri işleme ve servis verme kapasitesi gerekmektedir. Bilindiği üzere, başta terör olmak üzere tüm doğal ve insan kaynaklı tehlikelerin gerçekleşme olasılığı Risk boyutunu aşmış tehdide dönüşmüştür. Kentsel ve kırsal alanda doğal ve insan kaynaklı tehlikeler farklı risk sektörleri olarak guruplaşabilmekte, risk kavramının çeşitli disiplinlerdeki tanımları üzerinde durulduğunda da fırsatlara yönelik ilişkiler görülebilmektedir. Risk sonuçları itibarıyla belirsizlik içermektedir. Ortaya çıkabilen belirsizlikler ise geleceğe yönelik olmasından kaynaklanmaktadır. Risk zamana bağlı olarak değişebilmekte, olasılık anlamına, istenmeyen sonucu ortaya çıkaran faktör veya doğrudan bir sonuç anlamına gelebilmektedir. Fırsatlara dönüştürülme süreci için sistematik çaba gösterilmek durumundadır. Olasılıklar, hesap edilebildiği, ona göre davranabildiği sürece, risk olumsuz içerikten uzaklaşmakta, fırsata dönüşebilmektedir. Bunun yapılamaması tehlikeleri büyütmekte tehdit boyutuna taşımaktır. Tehditlerin bertaraf edilmeleri ise hazırlık maliyetlerini kat kat artırmaktadır. Yinede krize dönüşmeden tehditlerin yönetilerek ortadan kaldırılması Organizasyonel yapıların vazgeçemeyecekleri zorunluluklardır. Görülmektedir ki ihmaller veya kasıtlıkla tehdidin önceden yönetilmemesi dış tehditlere, hainlik süreçlerine açık kapı bırakmaktadır.

Güvenlik Odaklı Risk Yönetimi nedir?

Güvenlik Odaklı Risk Yönetiminde, öncelikle mevcut veri tabanı alt yapısı, veri standardı, mekânsal sorgulama olanaklarının tespiti, veri işleme kapasitesinin iyileştirilmesi, potansiyel risklerin belirlenmesi, risk bileşenlerinin analizi, senaryoların oluşturulması, imkân ve kaynaklarla önceliklerin saptanması, mekânsal dağılımları, iletişim ve paylaşımı, risk azaltma politika ve stratejilerinin belirlenmesi, risk azaltma stratejik planlarının hazırlanması, gibi pek çok hususlar söz konusu olmaktadır. Güvenlik Odaklı Risk Yönetimi “GORY” bir organizasyonun olağan faaliyetlerinde amaçlarını gerçekleştirmek üzere makul bir güvence sağlamak amacıyla potansiyel olay ve durumları belirlemek, değerlendirmek, yönetmek ve kontrol etme süreci olarak görülmektedir. Netice olarak risk aşamasında alınamayan önlemler maliyetleri patlatır tehdit ortamlarının oluşmasına ve gerçekleşen krizlere neden olurlar. Kriz; normal düzeni bozan, toplum için olumsuz sonuçlar doğurma olasılığı bulunan fiziksel, sosyal, ekonomik ve politik olayların ortaya çıkması olarak görülmektedir. Kriz yönetiminin gerekli olduğu olaylar, iki şekilde guruplaşabilmektedir. İlki; deprem, sel baskını, heyelan, fırtına vb. meteorolojik olaylar doğal afetler, diğeri; insan kaynaklı hatalar, büyük terör olayları, darbeler, kalkışmalar, büyük yangınlar, kimyasal-biyolojik-nükleer felaketler, büyük kazalardır.

Uzmanlar 2023 için seferber olmalı!

Vizyonel Dönüşüm ve Eylem Planlarıyla Ülkemizin 2023’te dünyanın ilk on devletinin içinde yer alma fırsatını kendilerine tehdit gören çevreler yadsınamaz. Açığa çıkan ve deşifre olan bu çevreler kirli ve kanlı yüzünü defaatle göstermiştir. 15 Temmuz’da bu süreç güvenlik krizi boyutuyla zirve yapmıştır. Devletin bireyin, toplumun yaşama hakkı dâhil, her düzey yöneticilerin ve organizasyonel yapıların güvenliği, bir anda tehlikeye girebilmiştir. Giderek yaygınlık kazanan dış destekli terör gerçeği, artan iç-dış tehditler, güvenliği tehdit eden risk sektörleri ve bunlara karşı sürdürülen topyekun seferber olma ihtiyacı açıktır. Yürütülen çalışmaların neredeyse tamamında; önceden bilinen Yerel, bölgesel, ulusal risk yönetimi senaryolarından çok ortaya çıkan tehlikelere ve tehditlere göre acil durum gereği müdahaleler deneyimlenmektedir. Büyüyen ve karmaşık boyutlar gösteren teröre karşı bugüne kadar izlenen istihbarat ve güvenlik önlemlerine ilaveten hazırlıklı kapasitelerin ve de var olan bilgi toplumu olanakları insan ve uzman kaynaklarının tümüyle seferber edilmesi gerekir.

Atakan Irmak / Özel Haber

 

adminadmin