Türkiye
Giriş Tarihi : 30-04-2016 09:44   Güncelleme : 30-04-2016 09:44

Mavi Gözlü Deli Yar...

Kalem utandı seni yazmaya, kâğıt yetmedi, göz doymadı bakmaya, havsalalara sığmadın… Mavi gözlü deli yar

Mavi Gözlü Deli Yar...
Kalem utandı seni yazmaya, kâğıt yetmedi, göz doymadı bakmaya, havsalalara sığmadın… Mavi gözlü deli yar. Her gördüğümde daha mı güzelleşensin, ben miyim sana şartlanan bilemedim ki. Gözündeki mavi bu kadar mı oturur tenine. Işıltısı ancak bu kadar alır insanı bir retinanın. Sen sanki hipnoz etmeye varsın, ben ise sana bağlanmaya, büyülenmeye. Aramızdaki en güzel ortak yan ise sende delisin, ben de mavi gözlü yar. Yalancı, oyalayıcısın, dalgasındasın her şeyin… Dalgaların bundan büyük olsa gerek. Kimleri aldın bağrına, kimleri sardın, kimleri büyüttün, kimleri götürdün sen çok uzaklara, toprağına yatırdın. Deli sevgili gibisin İSTANBUL. Ne taraftan neyin esip, ne yapacağın meçhul. Hep bir muammasın, yarının meçhul. Kimi gün çok iyisin, çok güzelsin, kimi gün delirmiş gibisin, gözün görmezcesine, akıl durgunluğu yaşatırcasına. Delisin İstanbul tıpkı ben gibi. Gözün kara, acımadığına acımamayı ilke edinmişsin de kendine, düşürünce canını bir de sen yakarsın adamın. Mavi gözlü deli yar. İSTANBUL. Neleri yıkadın dalgalarında, ne pislikleri temizledin aslında, toprağında ne bedenleri yatırdın. Mavi gözlerine kimleri âşık etmedin. Senle olmayı isteyen âşıklarına ne diyetler ödettin, nelerini aldın, neler verdin onlara. Nasıl da değiştirdin koynuna aldıklarını, benlikleriyle oynadın yer yer. Kendin gibi deliyi de aldın avcuna, akıllıyı da. Nasıl bir filmdiysen tüm sahnelerin hep canlı, hep yayında. Nasıl bir gökkuşağıysan yediden çok rengârenksin İstanbul. Her arayan dilediğini buldu sende. Her şeyin ayrı bir film, her halin ayrı olay ya… Ya gözlerin. Canı acıtan gözlerin, ruhu okşayan gözlerin, bakmaktan kendimi alıkoyamadığım gözlerin. O kadar çok senaryo olur mu bir çift mavi gözün içinde. Nasıl sığdırdın o mavi gözlere bakınca hissettiğim çocukluk, gençlik hatta yaşamadığım yaşlılığımı. Yaşananları bırak, yaşamadıklarımı tahayyül ettiren mavi derin gözlerin. Kandıran gözlerin, aslında yalan gözlerin. Şımarık sevgili gibisi İstanbul. Burnun ta Kaf dağında, bilirsin ki âşıkların hiç bitmedi bitmeyecek, bilirsin ki göreni kesin âşık edeceksin kendine. Özgüvenin bundan bilirim. Eminsin aklını başından aldıklarını döndürüp dolandırıp gitse de senden, sana geri getireceğinden. Delisin İstanbul,  mavi gözlü deli yar. Bu kadar âşık edindin ya kendine kime yar oldun deseler, içinden gülersin onlara bilirim. Çünkü sen tek âşık etmeyi bilirsin, sen kimseye yar olmazsın, olamazsın. Sen ancak can yakar, can alır toprağında uyutursun.  Ne büyük insanlar, ne akıllar, ne güzellikler yüreğinin içinde yatar. Nasıl bunaltırsın insanı delirince bir bilsen, nasıl törpülersin ömürleri, nasıl bir çileye dönersin kimi zaman, çekilmiyor diye feryat figan ettirir, bir göz kırparsın mavi gözünle bitirir yürek içindeki tüm hazımsızlığı, yeniden sana çıkar yollar İstanbul, Yokuşlarında yorarsın, düzlerini hayal edince bile kendine gelir insan. Gözlerinin mavisi buraya, odama yansır İstanbul. Güneşle kardeş misin? Sana kim dedi ki ışığı sen al Güneşin elinden, tut da rüyalara saç… Gözlerinin sesi İstanbul… Gözlerinin sesini diyorum. Kulaklarımda kalan, son vapurun kalkıyorum diyerek gidişiylebirlikte gözlerinin dalga sesi kulağımda kalan. Deli gözlü mavi şehir. Mavi gözün aydın olsun. Bir aşığın daha sende ve seninle…
adminadmin