Bölgede terör örgütü IŞİD üyelerinin tutulduğu kampı gezen Aolain, ardından SDG’nin sözde bürosunda fotoğraf verdi.
Temsilci, bir BM insan hakları uzmanı tarafından yapılan ilk ziyarette El Hol kampında gözlem yaparak rapor tuttu. Aydınlık’a konuşan Prof. Dr. Mehmet Yuva, bu ziyaretin aynı zamanda Türkiye için tehdit olduğuna dikkat çekerken Emekli Büyükelçi Mithat Rende de bu ziyaretin Suriye'ye haber vermeden yapılamayacağını vurguladı.
YABANCILARIN DÖNÜŞLERİ ELE ALINDI
Sözde Rojava Özerk Yönetimi’nin açıklamasında, BM heyetinin sözde Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı Badran Çya Kurd ve sözde Yönetim Kurulu Üyesi Halid İbrahim ile bir araya geldiği bildirildi. Ziyaretin 16-19 Temmuz tarihleri arasında yapıldığı ve BM üst düzey yetkilisinin Rojova’yı ilk kez ziyaret edildiğine dikkat çekildi. Görüşmede Hol ve Roj kamplarında yaşayanların durumu ile kamplardaki yabancıların dönüşlerinin ele alındığı belirtildi.
YARDIM TALEP ETTİLER
Terör örgütü üyeleri, görüşmede BM’den yardım istedi. SDG’liler kampın getirdiği yükü tek başlarına kaldıramayacaklarını belirterek uluslararası topluma işbirliği yapma ve 60'tan fazla ülkeden kamplarda yaşayan binlerce kişinin sorununa genel bir çözüm bulma çağrısı yaptı.
Sözde Özerk Yönetim'den yapılan açıklamada, "Mağdurların hakları, sosyal ve uluslararası adaletin tesisi için bu merkezlerde gözaltına alınan ve Özerk Yönetim'e güvenlik ve lojistik yük oluşturan yabancı teröristler yargılanmalıdır. Zor koşullarda büyüyen çocuklar için eğitim programları geliştirmek çok önemlidir.” ifadelerine yer verildi.
Buna karşılık BM temsilcisinin Suriye'deki gözaltı kamplarında erkek çocukların annelerinden alınması uygulamasını kınaması ise dikkat çekti. Aynı zamanda Aolain, keyfi gözaltılarının yapıldığını raporladı.
SURİYE YÖNETİMİ PROTESTO ETTİ
Şam Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yuva, Birleşmiş Milletler heyetini ziyaretinin sadece Suriye değil, orta ve uzun vadede Türkiye için de tehdit arz ettiğini belirterek şunları kaydetti:
“Ziyaret Şam üzerinden yapılmadı. Oraya Kuzey Irak üzerinden geçtiler. Ne Türkiye'den ne Suriye'den resmi olarak böyle bir giriş yapılmadı. Bu olay zaten Şam Hükümeti'nin önüne de geldi, zaten biliyorlar. Şam tarafı bunu protesto etti. İllegal bir şekilde işgal edilmiş bölgeye, bu tür resmi heyetlerin ziyaret yapılabilmesi için bütün Suriye'den sorumlu olan egemen devletten izin almalıydılar.
“Şimdi Amerika'nın da Avrupa'yla birlikte üzerinde çalıştığı en önemli projelerden birisi, o bölgeyi hava sahasını, Suriye vb. düşman ilan ettiği savaş uçaklarına kapatması. Bu yönde çalışmaları var.
“İster Birleşmiş Milletler, ekonomik şirketlere imtiyazlar tanıma konusu olsun, yatırım yapma konusunda kolaylıklar, imtiyazlar, kredi teşviki olsun ister bu Birleşmiş Milletler'in şimdi attığı adım ve hava sahasını Rusya'ya ve diğer ülkelere kapatma konusu olsun… Bütün bunları aynı potada değerlendirmek gerekir. Hepsi aynı hedefe hizmet ediyor.
“Son meselede de Türkiye'nin, böyle taktiksel zikzaklarla bununla anlaşayım, bununla görüşeyim vb. yaklaşımı, Suriye sahasında bazı imtiyazlar koparma karşılığında Amerika'yla, Avrupa'yla şimdi küs olmayayım veya bu projenin bir parçası olayım gibi bir düşüncesi olduğu takdirde, bu sadece Suriye’nin milli egemenliğini değil en çok da Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit edecektir.
“Bu sebeple bu süreci Türkiye'yle Suriye arasında hızlandırmak, fırsatçılık yapmamak, Rusya zor durumda, Rusya Ukrayna'da vb… Suriye'de zaten bu yol haritası uygulanacak.
“‘Ben bunun dışında kalırsam da ekonomik olarak üzerime gelirler. Bundan nasıl faydalanabilirim’ fırsatçılığına girersek son merhalede belki kısa vadede getirimi olur ama orta ve uzun vadede en çok da Türkiye’yi tehdit edecektir.”
‘ŞAM’A HABER VERMEDEN GİREMEZ’
Emekli Büyükelçi Mithat Rende, Birleşmiş Milletler’in Suriye hükümetini tanıdığını, raportörün Suriye’ye haber vermeden Suriye topraklarına giremeyeceğine dikkat çekti. Rende şunları vurguladı:
“Suriye topraklarına yapılmış böyle bir ziyaret… Hangi havalimanı üzerinden gitti bu Birleşik Birleşmiş Milletler Raportörü?
“Şam rejimine haber verdi mi? Kimden izin aldı? Bunları araştırmak lazım. Yani bu kişinin Suriye toprakları içinde herhangi bir yere ziyaret yaptığında Suriye makamlarını bilgilendirmiş olması lazım. Çünkü Birleşmiş Milletler nezdinde hala Suriye'nin Daimi Temsilcisi var. Bir raportör, o daimi temsilciye ve Suriye hükümetine haber vermeden o ülkenin topraklarına girip de incelemelerde, bildirimlerde bulunamaz. Ben Birleşmiş Milletler uzmanı değilim ama bizim meslek gereği bildiğimiz bunlar.”
Kaynak: Ayndınlık
