Analiz
Giriş Tarihi : 10-10-2013 09:02   Güncelleme : 10-10-2013 09:02

DEMOKRASİNİN ÖNÜ AÇILDIKÇA EKONOMİ GELİŞİYOR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Ne zaman demokrasinin önü açılırsa ekonomi gelişiyor. Ne zaman ekonomi gelişirse demokratik adımlarımız artıyor" dedi.

DEMOKRASİNİN ÖNÜ AÇILDIKÇA EKONOMİ GELİŞİYOR
2013 yılı Mart ayında Türkiye genelinde başlattıkları, illerin ekonomik aktörlerini bir araya getiren Kent Ekonomileri Forumu’nun 78’incisini Yozgat’ta gerçekleştireceklerini belirten Kurtulmuş, “Kent Ekonomileri Formunda ekonomi ile ilgili kim varsa herkes bir araya geliyor. Ekonomik potansiyeli nasıl daha ileriye nasıl götürebilirizi konuşuyoruz. Bu 78. il, inşallah 3 ilimiz kalmış oluyor. Yıl sonuna doğru da Kent Ekonomileri Formu’nu bir ulusal strateji kitapçığı haline getirip bunları Türkiye’nin önümüzdeki 10 yılındaki yol haritası olarak yerel ekonomik kalkınmanın yol haritası olarak bütün Türkiye kamuoyu ile paylaşacağız” diye konuştu.
 
Demokratikleşme Paketi
 
Türkiye’nin ekonomik ve siyasal alanda çok ciddi bir zihniyet değişimine doğru gittiğini ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
 
 “En son Demokratikleşme Paketi ile de ortaya konulan vizyon budur. Paketin içeriğinden daha önemli olan Türkiye’nin artık vatandaşından korkan vatandaşına bir hayat tarzı, vatandaşına inanç, düşünce, siyaset tarzı, yaşam tarzı dikte etmeye çalışan bir devlet anlayışından hatta vatandaşının bütün bu alanlardaki dilinden, kıyafetinden, siyasi düşüncesinden korkan devlet anlayışından tam tersine milletimizde hangi farklılar varsa bunların önünü açan ve bu farklılıkları sahiplenen sözün de kararın da yetkinin de sadece millette olduğu bir Türkiye’nin inşası istikametinde Türkiye ilerliyor. Demokratikleşme paketi bu alanda atılmış önemli adımlardan birisidir. İnşallah terör bütün sonuçları ile ortadan kalktığı zaman Türkiye ekonomisinin çok daha ileriye gideceğini göreceğiz.”
 
Ekonomik ve siyasal alandaki gelişmeler
 
Türkiye’nin ekonomik ve siyasal alandaki reformları birlikte yürüttüğünü belirten Kurtulmuş, bunlardan birisini diğerine tercih ederek Türkiye’nin yol almasının zaten mümkün olmadığını ifade etti.
 
Kurtulmuş, "Yani şunu diyemezdik biz bekleyelim biraz daha gelişelim ekonomik olarak, ondan sonra siyasi reformlar yaparız. Ondan sonra ihtilallerle, darbelerle, darbe teşebbüsleri ile ondan sonra yüzleşir, hesaplaşırız diyemezdi Türkiye ve geçtiğimiz dönemde hem 2007’deki referandum yani Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi hem 2010’daki anayasa paketinin oylanmasında ortaya konulan irade Türkiye’de milletin istikametini göstermiştir" dedi.
 
Balyoz davası
 
Balyoz Davası'nın Yargıtay tarafından netleştirilmiş olmasının Türkiye’nin darbelerle yüzleşmesi bakımından hayati önemde bir kilometre taşı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
 
“Biz öyle bir Türkiye arzuluyoruz ki bir daha hiçbir kimsenin aklının ucundan bir olağan üstü dönemi oluşturma, bir olağanüstü dönemi gerçekleştirme ya da bir olağanüstü dönem şartlarının oluşmasına katkıda bulunma geçmesin. Bunun için millet iradesinin bütün kurum ve kuruluşları ile işletilmesi gerekiyor. Bu da gerçekleşirken bu ülkenin de ekonomik gücünün gerçekten olağanüstü yüksek derecede sağlanması gerekiyor.”
 
"Ne zaman demokrasinin önü açılırsa ekonomi gelişiyor"
 
Kurtulmuş, siyasette ve ekonomide de söz ve karar milletin elinde olursa ülkenin ileriye gideceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
 
"Ekonomi de de siyasette de söz ve karar seçkinlerin elinde olursa, ülkeyi yönettiklerini zanneden elitlerin elinde olursa millet geriye gider. Türkiye’nin 67 yıllık çok partili siyasi hayatının özeti budur. Ne zaman demokrasinin önü açılırsa ekonomi gelişiyor. Ne zaman ekonomi gelişirse demokratik adımlarımız artıyor. Böyle olduğu sürece milletin gücü artıyor ve Türkiye’de seçkinlerin elitlerin milleti adam etmek, milleti güdülemek hevesinde, iştahında olanların da iştahı kaçıyor hevesi kursaklarında kalıyor. Dolayısıyla bütün bu çalışmaların hepsi aynı amaca matuf çalışmalardır. Ekonomi de de siyasette de demokratik yöntemlerle sözü, kararı halka bırakacak mekanizmaları inşa ediyoruz. İnşallah Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıl çok büyük mesafeler alacağını hep birlikte göreceğiz. Bütün bunlar da sadece Ankara’da oturarak, masa başında planlayarak olacak şeyler değildir.“
 
Dershanelerin kapatılması
 
Bir gazetecinin "Türkiye’nin dershanelerin kapatılmasına hazır olup olmadığı" yönündeki sorusuna Kurtulmuş, şöyle yanıt verdi:
 
“Şimdi alınmış bir karar var uygulamaya konulacak. Tabi ki bir geçiş süreci olacak. Hiçbir karar bugün aldık yarın sabah bunun uygulaması kolay olmayabilir ama hükümetin temel tercihi şuydu: 'Biz milletten, milletin çocuklarını eğitmek adına milletin çocuklarını devlet imkanları ile eğitmek adına oy almış olan bir siyasi iktidar olarak milletin çocuklarını resmi devlet okullarında mı okutacağız, yoksa biz bunu yapamıyoruz buyurun dershaneler buyurun siz mi eğitin diyeceğiz. Bir yöneliş değişikliğine ihtiyaç vardır. Bunun için de Milli Eğitim Bakanlığı gerekli açıklamaları yaptı. Dershanelerin çok büyük bir kısmı özel okullara dönüşecektir. Zaten 3 senedir dershanelerin özel okullara dönüşmesi istikametinde tavsiyeler yapılıyor. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığının açıklamasından anlıyoruz ki özel okulların kuruluşu ile ilgili şartlar da biraz daha yumuşatılmıştır. Dolayısıyla istiyoruz ki burada hem dershaneci kardeşlerimizin mağdur olmaması lazım hem de dershane sektöründe görev alan çok sayıda öğretmen arkadaşımız var bu öğretmen arkadaşlarımızın mağdur olmaması gerekiyor. Bunları sağlayacak mekanizmalar sayesinde Türkiye bu istikamete doğru gidecek. Adımlar atılmaya başlanıyor ifade ettiğim gibi hemen yarın sabah bunun sonucu alınacak değil, belli süreç içerisinde Türkiye bu dönüşümü sağlayacak.”
adminadmin