Bu kadar alçaklığı, bu kadar ihaneti, bu kadar gaddarlığı, bu kadar zalimliği, küçücük insan ömrü içine sığdırılacak kirli bir iktidar kurma amacıyla yapabilen biri asla ve asla Müslüman olamaz.
Yaptıklarını anladığımızı ve kavradığımızı düşündüğümüz anda ortaya çıkan bir başka gerçek; aslında bildiklerimizin ne kadar sığ kaldığını gösteriyor. Şok oluyoruz. “Bu da mı olur” diye.
Cinsiyeti tartışmalı bir alçağın tüm bunları yapamayacağından aşağı yukarı eminiz de. Kim yaparsa yapsın yüz binlerle ifade edilen sayıda köleleştirilmiş ahmaklar topluluğundan bir tek kişinin bile bu kirli iktidar çarklarına başkaldıramayacak hale getirilmeleri nasıl mümkün olabilmiş.
Yüz binlerle ifade edilen ByLock kullanıcısı var. Bu kadar yaygın kullanılan bir programdan istihbarat örgütlerinin bile yıllarca haberi olmamış. Demek ki bir tek sızıntı yok. Bu nasıl bir köleleştirmedir. Akıl alır gibi değil.
Henüz bilmediğimiz başka alçaklıklar da olabilir. Onları da ortaya çıktıkça öğreneceğiz.
Bildiğimiz gerçekler var. Bildiklerimizi perçinleyen bilgi akışı devam ediyor.
Bu alçağın ihanetlerini biliyoruz. Bu kadar alçaklığı bir arada bulunduran birinin Müslüman olamayacağını biliyoruz. Söz ve yazılarını inceleyenlerin değerlendirmelerini okuyunca, aslında ihanetin gerçek boyutlarını kavramakta daha çok eksiğimizin olduğunu da anlıyoruz.
Muhammed Kahtavi çok ayrıntılı bir çalışma yapmış. Kitap haline getirmiş. İfsadın İç Yüzü.
Büyük ihanetin geri tarafındaki anlayışın asla İslami olmadığını kitabı okuyunca anlıyorsunuz.
Deniliyor ya. Tabanda samimi bir kitle İslami duyarlılıkla, Allah’ın dinine hizmet ettiği zannıyla bu alçağın peşinden gitti. Samimi bir şekilde gidenler olabilir mi. Elbette olabilir.
Ben şahsen sanıyorum 1986 yılında üniversitede öğrenci iken rahmetli Erbakan hocamızın şahit olduğum bir değerlendirmesi nedeniyle ömrüm boyunca bir sempati duymadım. 1994 yılından itibaren de bu alçağın Müslüman olamayacağına inanıyorum.
Muhammed Kahtavi tarafından hazırlanan İfsadın İç Yüzü adlı kitabı okuyunca, bildiklerimizin ne kadar derinliksiz olduğunu da anladım.
Bu alçaklar ordusunun daha çok kriminal eylemleri araştırılıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve bazı dini kurum ve grupların açıklama ve değerlendirmelerini okuyoruz. Henüz ciddi bir akademik çalışmaya rastlamadım. Kahtavi’nin eserini okuyunca, Müslüman duyarlılığını istismar üzerine yerleştirdikleri ihanetin İslami analizinin ilahiyatçılar tarafından yapılmasının ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğu anlaşılıyor.
Kahtavi, Pennsylvanialı şeytanın söz, yazı ve eylemlerini ayet ve hadisler temelinde İslam itikadı yönünden incelemiş. Ben bu konuda söz söyleyecek yetkinliğe ve ruhsata sahip değilim.
Ancak temel itikadi bilgilere sahip bir Müslüman olarak İfsadın İç Yüzü adlı kitabı okuyunca, bu alçağın Müslüman olmadığına dair kanaatim iyice yerleşmiş oldu.
Bu alçağın insan olmadığını zaten biliyordum. İnsan olmayanın Müslüman olamayacağını da biliyordum. İşin ehline saygısızlık anlamına gelecek bir değerlendirme yapmak istemem. Ancak Kahtavi başarılı bir çalışma ile eksik bir alanda güzel bir adım atmış.
Bu ihanetin itikadi yapısının mutlaka ayet ve hadisler çerçevesinde İslami analize tabi tutulması büyük bir ihtiyaç olarak ortada duruyor.
Bu görev de ilahiyatçıların.
Yaşar BAŞ
