Zor günlerden geçiyoruz. Memleketimizin düşmanları her yönden ve her fırsatla güzel ülkemize saldırıyor, tuzaklar kuruyorlar. Aralarında bir yakınlık, ideolojik bir birliktelik olmamasına rağmen Türkiye düşmanlığında hepsi bir arada hareket ediyor, işbirliği yapıyorlar. DEAŞ, PKK, FETÖ gibi terör örgütlerinden bir takım ülkelere kadar mahfillerin amacı Türkiye’yi zayıflatmak, Hakkın ve hakikatin yanında olmasını engellemek…
Bu şer odaklarının da hedefleri de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Biliyorlar ki o yerinde durdukça Türkiye boyun eğdiremezler. O başımızda oldukça ülkemize zarar veremezler.
Bu yüzden hep onunla uğraşıyorlar. Olmadık suçlamalarda bulunuyor, iftiralar atıyorlar.
İşin ilginci bu milletvekili de onlarla aynı hedefe saldırıyor. Ülkenin sorunlarına çözüm gösterme yok, sadece gitsin de gitsin. Peki, sonra nasıl bir Türkiye kuracaksınız sorusu boşlukta kalıyor.
Onlardan beklenen bu tabi, şaşılacak bir şey yok. Peki, bizim ne yapmamız gerekir? Cumhurbaşkanımızın etrafında kenetlenmek elbette.Çünkü onlar saldırırken o ülkesine, milletine hizmet için çırpınmakta, dev eserleri hediye etmekte ve sayısız sorunu çözmek için olağanüstü gayret göstermektedir. Bir yandan da şer odaklarının Türkiye’ye saldırılarını önlemektedir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın içi dışı bir, özü sözü doğru biri olduğu herkesçe bilinen bir husustur. Zaten hemen her gün yaptığı konuşmalarla da düşüncelerini açıklamaktadır. Peki, bu boş vakti çok zevat ne yapmaktadır? O konuşmalardan cımbızla bir iki cümle seçip “Böyle denmez” gibi havada ve gereksiz sözlerle enerjilerini yararsız işlerle geçirmektedirler. Aslında araştırsalar, Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerindeki hakikati anlamaya iyi niyetle gayret gösterseler bu eleştirilerinin yersiz olduğunu anlayacaklardı.
Bu milletvekiline ve benzerlerine tavsiyemiz, kendilerini gözden geçirip vakitlerini boş işlerle geçirecekleri yerde hayırlı ve faydalı etkinliklerle meşgul olmaları olacak.
Rabbim hepimize akıl fikir ihsan etsin diyorum.
Milat Gazetesi - Prof. Dr. Sefa SAYGILI
