Samsun Anadolu Lisesi Öğrencilerden Sağduyulu Cevap!

Samsun Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından kaleme alındığı iddia edilen provakatif bildiriye Samsun Anadolu Lisesi öğrencilerinden Tokat gibi bir cevap geldi. İŞTE SAMSUN ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN İDDİALARA VERDİĞİ CEVAP Arkadaşlar maddelerinin birçoğu yalan barındıran bu bildiriye sessiz kalmak vicdanımızı aşırı derecede rahatsız etti. Okulda uygulanan ve bu maddelerde de bahsi geçen programların tümünde görev almış bir öğrenci olarak bilgim dahilinde olan tüm maddelere gerçeğinden şaşmayarak karşılık vermeyi boynumun borcu bildim. Maddelerin tahliline başlamadan önce internet sitelerinde ne olduğu belirsiz bu bildiriyi siyasi propaganda aracı olarak kullanan tüm büyüklerimizi kınıyoruz. 1- Özellikle spekülasyon yaratmak için İHH’ nın adı (DAİŞ) ile işbirliği ibaresiyle birlikte verilmiş ve (kuyuya atılan taş misali) çok zaman geçmeden bazı kesimler tarafından DAİŞ ibaresi maddeden cımbızla çekilerek “O Okulda DAİŞ Propogandası” başlıklı haberler yayınlanmıştır. İşin aslı şudur ki İHH nın MEB dahilinde başlattığı “Her sınıfın yetim kardeşi olsun” adlı yardım kampanyası için Samsun dahilindeki tüm okullarda zorlama gütmeksizin yardım toplanmıştır.( Sözüm onlara anlayacağınız yetim kardeş edinmek istedik bu zorunuza gittiyse açık açık söyleyin.) 2- Sunuculuğunu yapmış olduğum ve Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in katıldığı Osmanlıyı Anlamak adlı konferans Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anarak saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlamıştır. Hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti aleyhine propaganda yapılmamıştır. 3- Yukarıda da belirttiğim gibi okulumuzdaki sunuculuk yaptığım hiçbir programda Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti ibaresi kısıtlanmamıştır. 4- AKP milletvekilinin mektubunun okutulduğunu söyleyenlere tek cevabım şudur. 8 Aralık’ta sunuculuğunu yaptığım programda davet edilen CHP VE MHP milletvekillerinin mektuplarını da bizzat kendim okudum. Bunda bir sorun görmemekle beraber okulumuzu sayıp iletilerini gönderen tüm devlet adamlarına teşekkür ediyorum. 5- Bahsi geçen muhbir şuan 3 gün uzaklaştırma almış bulunmakta haklı olduğumuz haksızlıklar karşısında da dimdik ayaktayız ve bu haksızlıkların üzerine gittiğimizde hak ettiğimiz sonuçları aldığımızı düşünüyorum. Bu maddenin de hazırladığım yazıdaki tarafsızlığımı kanıtlayacağını temenni ediyorum. 6- Okulumuz müdürünün 10 Kasım ve 19 Mayıs programlarına katılmadığını belirten arkadaşlar öncelikle okul müdürlerinin 19 Mayıs ve 10 Kasım gibi günlerde valilik programlarına teşrif ettiklerini öğrenmelerini isterim. Ayrıca 3 sefer yapılan Kutlu Doğum programlarına da görevinden dolayı da katılamamıştır, Yazarken bunları neden göz önüne almadınız? Yoksa sizin amacınız algı yaratmak mı ?. Ayrıca 19 Mayıs programları coşkusundan ödün vermeden kutlanmaya devam etmektedir ve eminim ki devam edecektir. 7- Okulun çatısının yenilenmesindeki ve kameralarla güvenlik altına alınmasında nasıl bir sakınca gördünüz şaşarım.! Demekki derslerde tuvalette kafanıza su akmasından çok hoşnutsunuz!! 8- Özellikle mesai saatleri dışında okul alanlarını çirkin bir şekilde kullananlara engel olundu. Okulun güvenli olmadığı ile ilgili algı ortadan kalktı. Yoksa sizler rahatça kaçıp eylemlere gidemediğinizden mi şikâyetçisiniz? 9- Bildiride yanlış okumadıysam Carl Tobey bahçesinin katledildiği yazıyor. Yanlış okumadıysam diyorum çünkü her gün geçtiğimiz Carl Tobey bahçesi İlkadım Belediyesi tarafından düzenlenerek harika bir görünüm almış durumda. Yine bahsi geçen Carl Tobey bahçesine onlarca fidan dikildi. 10- Bildiri yayınlandıktan sonra gördük ki bazı kişiler okuldaki mescidi bile eleştirir olmuş. Sizler öğrencilerin eğitimlerine mi bakıyorsunuz yoksa vicdanı hür bir şekilde seçtiği dinini nasıl yaşadığına mı ? 11- Eleştirilerden biri de Atatürk ilke ve inkılaplarına okulda yer verilmediği. Bu eleştiriyi yapanları en kısa zamanda okulumuzun katlarını tek tek dolaşmaya davet ediyoruz. 12- Son olarak şunları söylemek istiyoruz ki bu tepkilerin eğitimle hiçbir ilgisinin olmadığı apaçık ortadadır. Bir tane bile eğitim alanında talep görememiş olmamız bunun en büyük kanıtıdır. Eğitime siyasi eleştiriler yaparak aslında istemediğinizi belirttiğiniz durumun tam da ortasında olduğunuzu belirtmek istiyoruz ve bu durumu esefle kınıyoruz.!