Samsun ne kenti?

Yıllardır değişik tanımlar yapılıyor bu kent için. Turizm kenti, sağlık kenti, lojistik kenti, tarım kenti, hizmet kenti ve üniversite kenti bu tanımların en meşhurları. OMÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevdet Yılmaz Akasyam Haber’de yayınladığı makalesinde, Samsun “üniversite kenti mi?” sorusunu tartışıyor. Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, “Yaygın bir tanıma göre; yaşayanlarının büyük çoğunluğu hangi tür fonksiyondan geçimini sağlıyorsa şehir o fonksiyonu ile anılır. Bazı şehirler tek fonksiyonlu, bazıları ise çok fonksiyonludur. Örneğin Antalya’da turizm fonksiyonu; ticaret, üniversite, idare gibi diğer fonksiyonların açık ara önünde olduğu için Antalya bir turizm şehridir. Aynı şekilde Zonguldak maden, Karabük sanayi şehridir. İstanbul ve İzmir gibi şehirler ise çok fonksiyonlu şehirlere örnektir” diyor. Bu tariften yola çıkarsak, Samsun ne bir turizm ne bir sağlık ne bir lojistik ne bir liman ne bir tarım ne de bir üniversite kentidir. İyi hastaneleri, nitelikli doktorları vardır ama henüz bir sağlık kenti değildir. Limanı vardır liman kenti hiç değildir. Turizm kenti olması şimdilik bir temenniden ve siyasi söylemden ibarettir. Lojistik köyü henüz yapım aşamasındadır. İki ovası vardır ama ne yazık ki tarım kenti de değildir. Ürünler pazarlanamamakta, ovalar çeşitli sebeplerle ölmektedir. Cevdet Hoca, Samsun’un niye üniversite kenti olmadığını/olamadığını etraflıca anlatmış yazısında. Sayın Yılmaz haklıdır, Samsun şu an itibariyle bir üniversite kenti değildir ama tercihini doğru yapar ve enerjisini doğru kullanırsa üniversite kenti olmaya aday bir kenttir. Samsun’un yaptırım gücü sınırlıdır. Dolayısıyla siyasetten ve devletten taleplerini de “mümkün olan ve mutlaka olması gerekenlerle” sınırlamak zorundadır. Ne yazık ki Samsun’u yönetenler (merkez ve yerel yönetim temsilcileri) “ehemle mühim elzemle lazım” tefrikini yapmak yerine popüler söylemleri tercih etmektedir. Söz gelimi Samsun-Ankara ve hatta Samsun-Mersin hızlı tren hattı projesi bu yakın zamanda asla olmayacak ve Samsun’un birinci önceliği olmayan bir taleptir. Hal böyleyken Samsun halkı yıllardır bu tür hayal projelerle oyalanmakta ve öncelikler gözden kaçırılmaktadır. Geçenlerde Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Necdet Uzun “Samsun’da kurulması gereken ve gerçekleşmesi en kolay olan ikinci devlet üniversitesi” konusundaki üzüntüsünü dile getiren bir yazı kaleme almıştı. Necdet Uzun’un hüznü hepimizin ortak hüznü olmak zorundadır. Çünkü bu kenti dünden bugünlere taşıyan en önemli kaynak ekonomik olarak da kültürel olarak da tüm noksanlarına rağmen Ondokuz Mayıs Üniversitesi’dir. Bini aşkın akademisyeni, dört bin doğrudan çalışanı ve elli bin civarındaki öğrencisiyle üniversiteyi çekip alınız Samsun çöker. Samsun’u bugünden yarına taşıyacak olan güç de OMÜ ile yarışacak ikinci bir devlet üniversitesi olacaktır.