FETÖ’cülerin kripto tayfası, öteden beri kendilerinin FETÖ’cü olduğunu gizlemek için kebair günahları alenen işlerdi. Bir zamanların TSK’sında rakı kadehleri tokuşturarak akredite olmaları mesela, hep bu takiye prensipleri sayesinde olmuştu.
FETÖ’cülerin kripto tayfası, öteden beri kendilerinin FETÖ’cü olduğunu gizlemek için kebair günahları alenen işlerdi. Bir zamanların TSK’sında rakı kadehleri tokuşturarak akredite olmaları mesela, hep bu takiye prensipleri sayesinde olmuştu.
“Adam rakı içiyor abi, koyu Kemalist; Fetullahçı olmaz bundan” savunması çok işe yarardı bir zamanlar. Fuhuş, alkol, eşcinsellik, kumar, faiz derken uzaktan bakınca Fetullahçı insi şeytanlardan oldukları belli olmazdı. Geçti o günler artık, çalışmıyor bu numara. Üstelik aradan zaman geçince ortaya çıktı ki alkolik, zinakâr gibi halleri sadece gizlenme amaçlı takiye değil, çoğunun doğal halleriymiş meğerse. Artık bunları da kimse yutmuyor...
Fakat iş, Sözcü tayfasına gelince, hâlâ kendilerini “Koyu Kemalist” maskesiyle savunuyorlar. İşin tam burasında bizim yaptığımız bir hataya dikkat çekmek için yazıyorum bunları.
Sözcü tayfası, Fetullahçı değil. Onlara “Fetullahçı” dersek iftira etmiş oluruz. Hatta bana kalırsa kendilerine edilen bu iftirayı, bizzat kendileri bile hazırlamış olabilir; çünkü alenen bir iftirayı savuşturmak gerçekleri de saklamaya yarayabilir.
Sözcü ve Fetullahçılar iki ayrı; hatta iki rakip koldur.
İki tayfa da kendini devletin kurucusu ve sahibi zanneden akıl hastalarıdır.
İki tayfa da vesayetçidir.
İki tayfa da üstenci; faşisttir.
İki tayfa da Türkiye’den nefret eder ve “Her şey kötü olsun da nasıl olursa olsun” der.
İki tayfa da TSK içinde paralel yapılanma kurar.
İki tayfa da darbecidir.
İki tayfa da yabancı istihbarat servisleriyle Türkiye’ye karşı tuzaklar kurmaktan çekinmez.
Ve son olarak iki tayfa da bütün fırsatlarını, ellerinden alan Erdoğan’dan ölesiye nefret eder.
Bu durumda Sözcü, Fetullahçı değildir; ama maksatta ittifak etmiş iki kol gibidirler. Birbirlerinin ayağına su döküp birbirilerini besler…
Anadolu Selçuklu’nun dağılmasına zemin hazırlayan isyancı Heterodoks Türkmenler isyan emrini İran’dan alıyorlardı. İsyan ediyorlardı, devlet zayıflıyordu ve Moğollar zayıf taraftan vuruyordu. Şimdi bu devlete isyan eden Türkmenler, Moğol mu? Elbette değil; hatta Fetullahçılar’dan canı yanmış Sözcü zevatı gibi, isyancı Türkmenler’in de Moğollar’dan canı yanmıştı. Ne peki o halde? İran, Gazi Türkler’in önü kesilmezse büyük fetihlerin geleceğini biliyordu. O halde kendine yakın Heterodoks Türkmenleri isyana teşvik etti, devletin zayıf kalan taraflarını da Moğollar’a ikram etti. İşte maksatta ittifak...
Bugün Sözcü, PKK, Fetullahçılar, DAEŞ vb. hepsini, birbirinin ayağına su döktüren prensip bu işte. Maksat Erdoğan zayıflasın, Türkiye paylaşılmaya müsait hale gelsin…
Erem Şentürk / Diriliş Postası
