Ülke, millet ve devlet olarak FETÖ nün organizasyonu ve CHP nin liderliği ile ellerindeki imkan ve gücü kullanarak gerçekten bağımsız ve güçlü devlet olma yolunda hızla yol alan Türkiye ye karşı tekrar saldırıya geçen medya, ekonomi, siyaset, iş dünyası, bürokrasi ve STK lar da ki kripto hainlerin içeride ki ihanet kalkışmalarına ABD, Fransa, Yunanistan ve İran’ın da dışarıdan verdikleri desteği maksimum seviyeye çıkarttığı sıkıntılı bir dönemin tam ortasındayız.
ABD başkanı Biden’in açık tehdit şeklinde ki son sözleri, İran’ın Azerbaycan konusunda ki hırçın ve saldırgan tavrı, Fransa C.Başkanı Makron’un ahlaksız, düzeysiz siyasi ve ekonomik salvoları, Yunanistan’ın ABD nin desteği ile uluslararası anlaşmalara rağmen ege denizinde ki adaları silahlandırması, tacizci, saldırgan üslubu ve tavırları vb gelişmeleri yan yana koyduğumuzda Türkiye’nin hem içeriden hem de dışarıdan çok ciddi, organize ve planlı bir saldırı altında olduğunu net olarak gösteriyor.
Özellikle 35 yaş altı kadın ve erkeklerimizin çoğunluğunu oluşturduğu vatandaşlarımızın yarısına yakın bir bölümü ise gerek kolay yoldan köşeyi dönme, dünyevileşme, gerekse hainlere çalışan medyanın algı operasyonlarının etkisiyle tam da bu süreçte en çok ihtiyacımız olan Allah’a iman, sıkıntılara sabır, mevcuta şükür, aza kanaat, tefekkür, mazluma ve ihtiyaç sahiplerine merhamet, yardım etme, harama tenezzül etmeme, zalimlere karşı cesur olma, dik durma, düşmanlara karşı tek yumruk olma, vatana, millete ve devlete sadakat gibi Müslüman Türk milletinin müspet ve en güzel özelliklerinin çoğunu kaybetmiş, hatta “ben kendimi, kurtarayım da ülkeye ne olursa olsun umurumda değil” zihniyetiyle nefsi ve rahatı için yaşayarak içimizde ki kripto hainlerin ve Allah, vatan, millet düşmanlarının değirmenine su taşıyor.
Ancak bu süreç Zalimler ile mazlumlar arasında yaşanacak sıcak bir savaştan sonra öyle veya böyle, ya Müslüman Türk Milleti ve İslam ümmetinin, yada Allah’ın düşmanı, şeytanların yeryüzünde ki p*çlerinin zaferi ile sonuçlanacak.
Eğer millet olarak nefsi beklentilerimiz ve zaaflarımız kullanılarak ensemizde pişirilen bozayı fark etmez, yılanların bin bir türlü yalan, hile, kahpelik ve tüm güçleriyle içeride, bölgemizde ve dünyada oynadığı büyük oyunu görmez isek şeytanın yeryüzünde ki temsilcileri olan zorbalar son 90 yılda olduğu gibi devletimizi yeniden sömürge devlet, insanımızı da karın tokluğuna çalıştırdıkları köle yapmakla yetinmeyecek, son kale Türkiye yi parçaladıktan sonra dünya da ki bütün mazlum ve Müslümanları ya kendilerine, daha doğrusu köpeklik ettikleri şeytana köle, yada şehit edecekler.
Bu devletin sahipleri ve emanetçileri hiç kimseden çok fazla bir şey beklemiyor.
