Dr. Yusuf Kaplan'ın Medeniyet Tasavvur Okulu etkinliklerinin Samsun programına Çarşamba’da tarihi Göğceli Çivisiz Camiinde gençlerle sabah namazı buluşmasıyla başladı.
Kaplan, gençlerle sabah namazından sonra İlkadım Emine Ahmet Yeni İmam Hatip Lisesi konferans salonunda öğrencilerine bir konuşma yaptı.
Dr. Yusuf Kaplan konuşmasında gençlere;
“Siz önemsiz değilsiniz! Son Bin yıllık Dünya tarihinin yedinci asrında tarihi sürükleyen, tarih yapan sizsiniz! İnsanlık karşısında mahcup olacak hiçbir şey yapmadınız. İnanırsanız, yapabildiğiniz alanda bir numara olursanız yeniden dünyaya söz söyleyebiliriz! Dünya bize gebe biz hakîkâte...” diye hitap etti.
Daha sonra Atakum’daki Büyükşehir Sanat Merkezinde Öncü Kuşak ve Medeniyet Tasavvuru Yolculuğu temasıyla Samsunlu Medeniyet Tasavvuru Okulu öğrencileriyle buluşan Yusuf Kaplan, Atakum Ömürevleri Down Kafe’de Kitapla Yeniden Diriliş Kitap Kahve'de gençlerle sohbet etti
Yazar Fikir Adamı Dr. Yusuf Kaplan Samsun programını Samsun Büyükşehir Belediyesi Atakum Sanat Merkezi büyük salonunda gerçekleştirdiği konferans ile tamamladı.
Dr. Yusuf Kaplan vermiş olduğu konferansında Samsunlulara şöyle hitap etti;
AVRUPALILAR DÜNYAYI KANA BULADILAR!
“Eğitimde, kültürde, sanatta geleceği oluşturmalısınız. Yeni bir toplum, medeniyet, kültürle sanatla kurulur. Siyasetle yönetilir. Siyaset bu günle ilgilidir, medeniyet yarınla ilgilenir. Siyaset yöneticidir, sığınaktır, barınaktır. Siyaset araçtır, hakikat amaçtır.
İki yüzyıldır yaşanan dünya tarihine bizim yani İslam'ın bir etkisi yok. Silindik. Tarihi artık biz yapmıyoruz. Ama son Bin yıllık Dünya tarihinin yedinci asrında tarihi biz yaptık. Tarihi sürükledik. Emevi, Selçuklu, Osmanlı...
Son iki yüzyıldır tarihe Avrupalılar hakim ve dünyayı kana buladılar.
Kudüs Müslümanlar elindeyken tüm dinler için cennet olmuşken, Müslümanların hakimiyeti dışında olunca tüm dinler için cehennem olmuştur.
HER İMKAN BİR İMTİHANDIR, HER İMTİHAN İSE BİR İMKANDIR!
Fırat Kalkanı operasyonu bir milattır. İki yüz yıldır yaşananların ardından bir milat.
Teklifsiz tenkit tahrifata sebep olur.Dün olan, yarın olacak olanın garantisidir. Hakikatin olmadığı yerde, adaletin garantisi olmaz.
Batı da ilk önce sistem, nizam, sonra insan gelir. İslam da ise önce insan, sonra nizam gelir.
Balkanlarda bir konferansımda söz isteyen bir film yapımcısı dedi ki,
“Biz iki şeye dua ederiz; Allah'a ve Türkiye’nin yeniden dirilişine ve düşmemesine!
Hatırlarsanız bir dönem Cumhurbaşkanımız hasta oldu. Ameliyat olacaktı. İşte o günlerde Srilanka'ya gitmiştik. Srilankalı çocuk bana Erdoğan'ın sağlığı nasıl diye sordu. Bu önemli bir soru.
Türkiye dünyanın ruhudur. Mazlumların umududur. Zorbaların kabusudur.
Türkiye beklenendir!
Bir dünya haritası alın, önünüze serin... Gözünüz kapalı herhangi bir yere basın.
An itibariyle Biz oradayız. Yetimin, öksüzün, kimsesizin o bölgenin en fakirinin yanındayız. Batılılar gibi sömürmeye gitmiyoruz, kardeşliğimizi hatırlamaya gidiyoruz.
Osmanlı sultanları içinde en büyüğü tereddütsüz Abdülhamid'ti. Ben bunu tartışmam, zor zamanlarda geldi ve devleti ayağa kaldırdı. Biz onu birden alaşağı ettik. Bu günde bunun aynısı yapılmaya çalışılyor!
O zaman olduğu gibi şimdi de tüm kazanımları kaybederiz, perişan oluruz!
Bizi fiilen işgal edemediler, topraklarımızı koruduk. Ancak zihinsel olarak kendi kendimizi işgal ettik. Dünya’da bunun başka örneği yoktur.
EFELERİN YANINDA ÇARŞAFLI KADINA ZİNCİR VURULMASI
Bin yıl önceki Efeler buna izin verir miydi? Fransız bunu başarabildi mi? Devşirmeler ve devşirmelerin devşirmeleri başardı!
Yeni İtri’ler, Sinan'lar, Mevlana'lar, Gazali'ler, yetişmezse ben geleceğimi kuramam. Eğitim sistemi bunu hedeflemeli.
Anadolu'nun ruhu ölmedi. Anadolu'nun bizatihi kendisi ruhtur. Gençlerin üzerine gitmeyin, kafası karışıklardan korkmayın. Benim kafam almıyor diyenden korkmayın. İlgilenin! Ortaya karışık oynayandan korkun!
Bedelini ödemezseniz hakikate ulaşamazsınız. 10 yılda gelecek 200 yılın tohumlarını ekmeliyiz. Oysaki biz ha bire kendimizle boğuşuyor, birbirimize omuz atıyoruz. Omuz vermemiz lazım!
ŞİKÂYET ETME HİKÂYE İNŞÂ ET!
Çocukları kaybedersek ülkeyi kaybedeceğiz. Öncü kuşaklar yetiştirmemiz llazım Eğitim sistemimim temelinde, akıl, kalp ve ruh olmalı, Eğitim, ilim, irfan ve hikmet üzere odaklanmalı. Eğitimde samimiyet, istikamet ve ehliyet, yol göstericimizdir.
Batının eğitim sisteminde hakim olmak ve hakimiyet kurma anlayışı var.Ben hakim olan değil, hakikatı arayan olmalıyım...
Sezai Koç yaşayan bir sahabedir. O bir neslin tohumlarını ekti.
Necip Fazıl milattır. Biz son 100 yıllık hikayemize bakarken Necip Fazıl'ı milat olarak aldığımız zaman olup biteni anlayabiliriz. O zaman geleceğe daha emin adımlarla yürümeye başlayabiliriz.
Yanlış başlangıçların doğru sonuçları olmaz! O sebeple başlangıç ve niyet önemlidir.
16 yaşındaki bir öğrencim dedi ki; Mimar Sinan 18m² lik bir mekanda çalışmıştır. Ofisi 18 metrekaredir, düşünün!
Metafizik alanını geniş tutmak için, fiziki alanını dar tutmuştur.
İbadet eder gibi inşâ etmek gerekir, Tıpkı Süleymaniye’de Sinan’ın yaptığı gibi.
Süleymaniye, Sinan'ın ibadetidir. Biz iki yüz yılda bir çok şeyi kaybettik.
Sanatı, tarihi, coğrafyayı Allah’ın izniyle, lütfuyla yeniden inşa edeceğiz.”
