TRABZON (AA) - Trabzon'da yaklaşık 20 yıldır aktif serbest avukatlık yapmasına rağmen başörtüsü sebebiyle yıllarca duruşmalara katılamayan AK Parti Trabzon Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu, milletvekili olarak başörtüsüyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) girmenin mutluluğunu yaşıyor.
Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu, 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra memleketi Trabzon'a döndü. Burada avukatlık yapmaya başlayan ve mesleğinin başında hakimin izin vermesiyle sadece 2 kez duruşmaya katılabilen Köseoğlu, Türkiye Barolar Birliği (TBB) meslek kurallarının 20. maddesinde yer alan "avukat ve avukat stajyerleri mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar" düzenlemesi sebebiyle başını açmadığı için bir daha duruşmaya alınmadı.
"28 Şubat" sürecinde adliyede başörtülü bulunduğu için hakkında soruşturma açılan ancak ceza almayan Köseoğlu, duruşmalara giremeyince Trabzon'da avukat arkadaşlarıyla açtığı hukuk bürosunda davaların duruşma dışındaki aşamalarıyla ilgilendi.
Başörtüsünü çıkarmamakta ısrar etmesi yüzünden yaklaşık 20 yıl hiçbir müvekkilinin duruşmasına katılamayan Köseoğlu, 2 yıl önce Danıştay'ın, avukatların duruşmalara türbanla girmesine imkan tanıyan kararının ardından ilk kez Artvin'in Arhavi ilçesinde bir mahkemede görülen davanın duruşmasına girip müvekkilini savundu.
Köseoğlu, 7 Haziran'daki genel seçimler öncesi ise siyasi çalışmalarına ağırlık vererek AK Parti'den Trabzon milletvekili seçildi. Kentin tek kadın milletvekili olan ve "Trabzon'un Ayşe'si" olarak bilinen Köseoğlu, mazbatasını aldıktan sonra başörtüsüyle TBMM'ye gidip yemin ederek görevine başladı.
Yıllarca başörtüsü sebebiyle duruşmalara giremeyen ve çeşitli sıkıntılar çeken Köseoğlu, hem milletvekili olmanın hem de başörtülü olarak Meclis'e girebilmenin mutluluğunu yaşıyor.
Köseoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TBMM'de yemin ederken çok duygulandığını ve gururlandığını belirterek, "AK Parti ile normalleşme sürecine giren Türkiye'de TBMM'deki yemin töreninin anlamlı ve farklı bir yeri vardı. Bu yemin töreniyle başörtülü olan ve olmayan kadınların yanı sıra kadın-erkek birçok farklı kesimden Türkiye'nin mozaiğini yansıtacak şekilde seçilmiş milletvekilleriyle yemin etmiş olmam, şahsım ve ülkem adına ümit verici oldu" dedi.
Meclis'te yemin etmeden önce heyecanlandığını anlatan Köseoğlu, "Yemin etmeden önce oldukça heyecanlıydım. Kürsüye çıktığımda yemin metnini okurken çok duygulandım ve gururlandım. Büyük bir heyecan, huzur ve mutluluk yaşadım" diye konuştu.
Köseoğlu, avukatlık yaptığını ve başörtülü olduğu için 20 yıl duruşmalara giremediğini hatırlatarak, "TBMM'de her kesimden insanın, özellikle kadınların temsil ediliyor olması Meclis'imiz için büyük zenginlik olacak. Farklı partilerden başörtülü kadınların seçilmiş olması da güzel bir göstergedir. Ümidimiz en kısa zamanda Türkiye için kadınların başörtüsünün engelleyici bir unsur olmaktan çıkmasıdır" ifadesini kullandı.
-Avukatların başörtüsü serbestisi
Bir avukat, avukat kimliğinin yenilenmesi istemiyle yaptığı başvurunun başörtülü fotoğraf verdiği gerekçesiyle TBB tarafından reddedilmesi üzerine TBB meslek kurallarının 20. maddesinin iptali istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
Davayı görüşen Danıştay 8. Dairesi, 20. maddedeki "avukat ve avukat stajyerleri mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle, başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar" düzenlemesindeki "başları açık" ibaresinin yürütmesini oy çokluğuyla durdurmuştu. Davalı TBB, Danıştay 8. Dairesi'nin bu kararına itiraz etmişti. Başvuruyu görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, itirazı oy çokluğu ile reddetmişti.
Avukat Ayşe Sula Köseoğlu da bu kararın ardından duruşmalara katılmaya başlamıştı.
