Öz, Yaşanan bunca zorluğun üstüne diş protezi üretmeyen hastanelerin de personel bulundurmak zorunluluğu getirmelerinin laboratuvarların üzerine artı yük bindirdiğini de belirterek şöyle devam etti;
Pandemi durumunda sözleşmeden doğan fesih hakkımız olmasına rağmen ihalelerimizin fesih edilmesine müsaade edilmedi.
Zar zor ve büyük sıkıntılar çekerek bitirdiğimiz sözleşme süreleri sonunda yine sözleşmeden doğan bazı haklarımız pandemi bahane edilerek yerine getirilmedi. Bu süreçte çifte standardı iliklerimize kadar hissettik. Bir tarafta devlet bir tarafta esnaf.
Devlet vatandaşını mağdur eder mi? Devletin yaptığı kabul edilebilir gibi değil.
Yeni yıl yeni sözleşmeler bizleri ümitlendirmişken dövizin yükselmesi ve nerede duracağının öngörülememesi sebebiyle hem hammadde temini konusunda sıkıntı baş gösterdi hem de geleceğimize dair endişe doğdu.
BÖYLE DEVAM EDERSE DİŞ PROTEZİ ÜRETECEK ELEMEN BULUNAMAZ!
Bizler gibi hammaddeyi döviz ile alıp Türk lirası cinsinden satış yapan işletmeler döviz artışlarından olumsuz etkilenmektedir.
Zaten tam manasıyla sistemini oturtamamış bir sektör olan diş teknisyenliği sürekli değişen yönetmeliklerle ve kalifiye eleman bulamama sorunuyla boğuşuyor.
Böyle devam ederse 10 yıla kalmaz diş protezi üretecek elemen bulunamaz. Çıraklık müessesesinin bitirilmiş olması sektörü büyük sıkıntıya soktu. Ön lisans mezunlarından, diş labaratuvar ortamında pratik yapmadıkları için yeterince faydalanılmamaktadır.
Yine de 6 Aralık diş teknisyenleri günü ve yeni yılın tüm diş teknisyenlerine hayırlar getirmesini temenni ederiz.
