Çocukların zamanlarının büyük bölümünü teknolojik aletler ile geçirmesi ve sosyal hayattan kopmaları, aile içi sorunlara neden olabilir diyen Büyük Anadolu Hastaneleri Psikiyatri Uzmanı Dr. Enver Gül, ‘’Söz konusu durumun ciddiyeti oyun, ekran, internet bağımlılığı adı altında isimlendirilmesinden anlaşılmaktadır. Bu durum son yıllarda Dünya Psikiyatri Birliği’nin hastalık ve bağımlılıklar tanımında, internet- oyun bağımlılığı olarak da girmiştir. Bu nedenle ebeveynler çocukları için teknolojik aletlerin kullanımındaki süre aralığının ne kadar olması gerektiği, bu sürenin belirlenmesinde çocuklarına nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda dikkatli ve hassas olmalıdırlar.
Öfke ve yasak hiçbir çözüm olamaz
Öncelikle günümüz çocuk neslinin teknoloji dünyasına geldiklerini kabul etmek gerekmektedir. Bu nedenle çocukların, yaşamlarının büyük bir kısmında teknolojik aletleri görmezden gelmesini beklemek imkansızdır. Özellikle evi paylaşmış oldukları ebeveynlerinin telefon ya da bilgisayar kullanımlarını çocuklar çok yakından takip edebilmektedir. Bu nedenle yasak ya da sert tepkilerin gösterilmesinin aksine, ebeveynlerin çocuklarıyla iyi bir iletişim kurarak kullanım sınırlandırmaları getirebilirler. Bu süreler, sakıncaları, sosyal hayata olumsuz etkileri konusunda çocuğun da karar süresine katılması sağlanmalıdır. Koyulan kurallara uymadığı zaman ne gibi yaptırım ya da kısıtlamalar yapılması gerektiği çocukla beraber kararlaştırılmalı ve uygulamada da ısrarcı olunmalıdır. "Sen anne-baba olsan nasıl davranırdın?" gibi ucu açık sorularla karar sürecine dahil edilmelidir.
Ödüllendirme fazla olursa duyarsızlaşma başlar
Yasaklamanın aksine ödül yöntemini kullan ebeveynlerin bir süre sonra çocuklarda verilen ödüllerin sıklığı duyarsızlaşmaya neden olduğu görülmektedir. Bundan ziyade neden sınırlı bir süre içinde kullanılması gerektiğini anlatmak yaşanan soruna kalıcı çözüm sunmaktadır.’ diyerek sözlerine son verdi.
