Ekonomi
Giriş Tarihi : 20-09-2013 09:38   Güncelleme : 20-09-2013 09:38

İNŞAAT SEKTÖRÜ CİDDİ BİR ATILIM İÇİNDE

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, istikrarlı büyüyen tüm ekonomilerde olduğu gibi Türkiye'de de inşaat sektörünün çok ciddi bir atılım içinde olduğunu dile getirdi.

İNŞAAT SEKTÖRÜ CİDDİ BİR ATILIM İÇİNDE
Ergün, Pendik Green Park Otel'de gerçekleştirilen ''Uluslararası İş Makinaları Kongresi''nin açılışında yaptığı konuşmada, bu etkinlikle iş makineleri sektörü için Türkiye'de bulunan büyük fırsatları dünyaya tanıtmayı hedeflediklerini söyledi.
 
Bakan Ergün, 1990'da dünyada küresel ticaret hacminin 1 trilyon dolar civarındayken bugün sadece küresel elektronik ticaretin hacminin 1 trilyon doların üzerine çıktığını belirterek, küresel ticaretin bu derece hızlı artış göstermesinin ülkeler ve işletmeler arasındaki karşılıklı işbirliğinin genişlemesine de zemin hazırladığını kaydetti.
 
Daha çok alanda iş birliği yapılması gerektiğini vurgulayan Ergün, ''Biz de Türkiye olarak bir yandan bütün sektörlerimizin rekabet gücünün, diğer yandan da bu tür organizasyonlar aracılığıyla uluslararası ticaretteki etkinliğimizi artırmaya çalışıyoruz. Türkiye son yıllarda gerçekten ama gerçekten hayatın her alanında çok muazzam ilerlemeler kaydetti. Uygulamış olduğumuz politikalar, gerek demokratikleşme, gerek hukuk alanında, sıkı mali disiplin Türkiye'nin istikrarlı bir şekilde büyümesine ve daha da önemlisi üzerindeki önemli siyasi ve ekonomik riskleri kenara bırakmasına imkan verdi'' dedi.
 
Ergün, bu gün Türkiye'nin 10 yıl öncesine göre birçok siyasi ve ekonomik riski geride bıraktığını ifade ederek, güçlü makro ekonomik zeminin ülkenin büyümesine, reel sektörün gelişmesine, yatırımların ve ihracatın da artmasına zemin hazırladığını belirtti.
 
Dünyada ve özellikle Avrupa'da yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye'nin orta vadeli programında belirlemiş olduğu büyüme hedefleri ve diğer hedefler istikametinde ilerlemesinin son önemli ve takdire şayan bir durum olduğunu vurgulayan Ergün, ''Türkiye son 10 yılda üretimini, ihracatını, istihdamını ve yatırımlarını ne kadar artırmış olursa olsun biz hala kendimize yakışan ve kendi istediğimiz seviyede olmadığımızın da farkındayız. Daha yüksek seviyelere tırmanmalıyız. Hepimiz artık 2023 hedeflerimizi biliyoruz. Hedefi olan bir Türkiye var artık'' diye konuştu.
 
''Türkiye'de de inşaat sektörün ciddi bir atılım içinde''
 
İstikrarlı büyüyen tüm ekonomilerde olduğu gibi Türkiye'de de inşaat sektörünün çok ciddi bir atılım içinde olduğunu dile getiren Ergün, inşaat sektörünün lokomotif bir sektör olduğu için sadece bu sektörde yaşanan olumlu gelişmelerle sınırlı kalmadığını, ekonominin üzerinde diğer alanlarda, diğer sektörlerde de çok ciddi olumlu etkiler meydana getirdiğini söyledi.
 
Ergün, İş ve inşaat makinaları sektörünün çok titiz bir şekilde Türkiye'deki gelişmeleri takip etmesi ve adımlarını buna göre atması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
 
''İş ve inşaat makinaları sektörü için Türkiye gerçekten büyük bir pazar, büyük bir cazibe merkezi, çok önemli bir alan. Biz son bir kaç yıldır sanayi politikalarımızda strateji planlarını uyguladığımız bir dönemi başlattık. Makina sektörü için uygulamış olduğumuz strateji belgemizde bu sektörde Türkiye'nin bir teknoloji üssü olmasını amaçlıyoruz. Bunun içinde 39 farklı eylem ortaya koyduk. Bu eylemlerin hayata geçmesiyle birlikte sektörde mevcut olan ivmenin daha da yukarılara tırmandığını görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Mesela leasing işlemlerindeki katma değer vergisi düzenlemelerini içeren eylem uygulamaya geçti.
 
Yeterli değil biraz daha ilerletilmesi gerekiyor ve iş makinaları sektörüne önemli bir katkı sağlamış oldu. Tabi ki leasing uygulamalarında geriye gidiş oldu Türkiye'de. Neden? Çünkü leasingde istismarlar oldu. Gerçekten iş makinasını leasing yoluyla alması gereken insanlar duvarın badanasını da leasingle yaptırmaya başladılar. Leasing bir kiralama işlemidir. Badana kiralama diye bir şey yok. Ama o kadar leasingin alanını genişlettiler ki buranın dekorasyonunu bile leasing yoluyla yapmaya kalkanlar olunca, leasing sistemindeki suiistimaller sistemin geri gitmesine neden oldu. Şimdi yeniden, çerçevesi iyi belirlenerek, makina ve teçhizat alımında kullanımını, yoğunlaşmasını sağlayarak leasingdeki düzenlemeler yeniden hayatımıza girmeye başladı.''
 
Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük dördüncü, dünyanın en büyük on birinci büyük iş makinası pazarına sahip olduğunu ve yukarıya doğru tırmanışını devam ettirdiğini belirten Ergün, Türkiye iş makinaları pazarının dünyada Çin ve Hindistan ile birlikte en yüksek büyüme potansiyeline sahip olan bir pazar olduğunu anlattı.
 
Ergün, Türkiye'de 7 yaş sınırında şu anda 65 bin adet iş makinası bulunduğunu ifade ederek, 2023 yılında şu anki satışları ikiye katlayarak 30 bin civarındaki satış rakamlarına ulaşılmasının hedeflendiğini söyledi.
 
''Bizim için bu pazarı büyütmek kadar pazarın ihtiyaçlarını Türkiye'deki üretilen iş makinalarıyla karşılamak bu alandaki ihracat gelirlerimizi artırmak da önemli bir hedef halindedir'' diyen Ergün, Türkiye'nin bu hedeflere varmasında bilinçli tercih yapılması gerektiğini vurguladı.
 
Ergün, Türkiye'deki talebin yüzde 40'nın yerli imalatçılar tarafından karşılanmasının önemli olduğunu ama yeterli olmadığını belirterek, bunun daha üst seviyelere çıkartılması gerektiğini kaydetti.
 
İş ve inşaat makinaları ihracatında çok önemli bir performansa imza atıldığını da dile getiren Ergün, 2002'den 2012 yılına gelindiğinde sektörün ihracatını 9 kat artırdığını, bu gün 1,5 milyar dolara yaklaşan bir seviyeye ulaştığını anlattı.
 
Bakan Ergün, bu alanda hala dış ticaret açığı verildiğini ve bunu dengelemek zorunda olduklarını ve ifade ederek, ''2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin içerisinde iş makinaları sektörünün en az 10 milyar dolarlık bir payı olmalıdır ve olacaktır. Gerek iç pazar, gerekse dış pazar imkanlarını dikkate aldığımız zaman Türkiye'de yatırım yapmak gerçekten ama gerçekten çok rasyonel bir karar olacaktır'' dedi.
 
"Birçok yabancı firma Türkiye'de yatırım kararı aldı"
 
Bakan Ergün, mevcut firmaların, daha yüksek katma değerli üretime geçmelerini, hem de daha nitelikli yatırımlar yapmasını sağlamayı amaçladıklarını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Burada çık kısa olarak teşvik sisteminin de bu yatırımlara son derece uygun bir şekilde hazırlandığını hatırlatmak isterim. Hem bölgesel teşvik sistemi, hem sektörel teşvik sistemi, hem büyük yatırımlar, hem teknolojik yatırımlar alanındaki çok iyi kategorilere ayrıştırılmış bu sistemden iş makineleri sektörümüz de yararlanmalı.
 
50 milyonu aşan bu sektördeki yatırımlar, zaten büyük yatırımlar kategorisine girmekte ve  çok yüklü teşvikler almaktadır. Sektördeki bütün yerli ve yabancı yatırımcıları bu teşviklerden azami derecede yararlanmaya davet ediyorum."
 
Türkiye'nin sürekli büyüyen istikrarlı ekonomisi ile cazip iç ve dış pazar fiyatlarının, en büyük teşvik unsuru olduğunu bildiren Ergün,  şunları kaydetti:
 
"Bazen çok teşvikler verirsiniz ama istikrar yoksa, makro ekonomik dengeler kurulmamışsa pazar şartları müsait değilse o teşviklerin hiç bir manası olmaz. Ama bunlar da varsa temelinde en büyük teşvik budur iş dünyası için. Zaten birçok firma bu gerçeği gördüğü için Türkiye'de yatırım kararları almaya başlamıştır.
 
Çin'den 3 tane firma, Güney Kore'den 1 bir firma, İngiltere'den bir firma ülkemizde çok ciddi şekilde bu sektörde yatırım hazırlıkları içerisinde bulunuyor. Bende bu firmaların ülkemizde yatırım kararını hızlı bir şekilde alacaklarına ve önümüzdeki dönemde bu yatırımların artarak devam edeceğine canı gönülden inanıyorum."
 
Konuşmaların ardından Bakan Ergün'e bir tablo hediye edildi.
adminadmin