İslam dini; Yüce Allah’ın son Peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v) vahiy yoluyla bildirerek tüm insanlara ulaştırdığı mesajların tümünü kabul ederek onları yaşamak, sözleri ve işleriyle onları kabul ettiğini göstermek, Allah’a ve Rasulüne itaat etmek için gönderdiği en son ve en mükemmel dindir. İslam’ın gelmesiyle, diğer dinlerin hükmü sona ermiştir. İslam dinini kabul eden kimseye ‘Müslüman’ denir. Hz Muhammed'e (s.a.v) gönderilen son dinin adı İslam olduğu gibi, önceki peygamberlere de gönderilen dinler de aslında İslam'dır. Nitekim"Hiç şüphesiz din, Allah katında İslam'dır." (Ali İmran, 19) ayeti de bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar. (Giordano Bruno) Son dönemlerde Batı medyasında ve entelektüel mahfillerde İslam’la ilgili bir söz açıldığında hemen “cihat” kavramı gündeme gelmektedir. Cihat, kendi kültürel kodları gereği Batılılarca “kutsal savaş” olarak tercüme edilmiştir ki bunun ne Kuran’daki ne de hadislerdeki asıl anlamıyla bir ilişkisi vardır. Son yıllarda bilhassa Batı’da İslam dininin şiddet ve terörle özdeşleştirilme gayretleri görülmektedir. Alman dinler tarihçisi ve tasavvuf uzmanı Annemarie Schimmel İslam dini için “yeryüzünde en çok yanlış anlaşılan din” tespitinde bulunmuş ve kendisi Batı’da İslam’ın doğru anlaşılması için büyük çaba göstermiştir.
Yüce Dinimiz İslam, kafirler tarafından itici, kötü ve çağdışı olarak gösterilmek amaçlı büyük operasyonlara maruz kalmaktadır. Bu durum orta çağ ve öncelerinde Haçlı seferleri ile başlamış sonralarında nefret ve soğutma istihbarat oyunları ile devam etmiştir. Müslüman Coğrafyaları sürekli karıştırılarak, iç savaş ve soğuk savaşlarla açlık, kıtlık ve yoksulluklara mahkum edilmiş, egemen devletler silah satarak Müslüman katliamlarını keyifle seyrettiler ve etmeye devam etmektedirler. Kurdukları Sözde İslami Terör örgütleri ile Müslümanlar katil, tecavüzcü ve cahil olarak dünyaya kötü olarak tanıtılmak istenmektedirler. ABD'nin atadığı Krallar ve Siyasi yöneticiler vasıtası ile orta doğuda ve Arap ülkelerinde hak din İslam yerine katı kurallı, kadına yaşam hakkı bile vermeyen, zengin ve güçlüden yana olan Yüce Dinimiz İslam ile yakından uzaktan alakası olmayan, diğer Müslüman devletlerle savaş halinde olan bir din olgusu oluşturulmuştur. Bu da görsel ve yazılı basında Müslümanlar sürekli kötü gösterilerek, terörist algısı oluşturulmuş, Dünya genelinde bütün, Din kardeşlerimiz kötü muameleye ve psikolojik toplum ve devlet baskılarına maruz kalmaktadırlar.
Ülkemizde de yabancılar istihbarat oyunlarıyla, toplum yobaz ve çağdaş adı altında ayrıştırılmaya çalışılmaktadır. Bazı cemaat ve grupların başına bu istihbarat oyuncakları getirilmiş (Feto PDY. Adnan Oktar vs.) Yüce dinimiz üzerinden ılımlı İslâm, çağdaş İslâm gibi bizleri bölmeye çalışmışlardır. İnancı gereği kapalı kadınlarımız ve İslâm'a uygun giyinmeye çalışan gerçek hocalar sürekli hakaret ve tehdit görerek saldırıya uğramışlardır. Sapık ve sapkın tarikatlar İslamofobi yaymak için ellerinden gelen gayretleri göstermekteler. Cinci hocalar kadınların mahrem yerlerine sözde cin çıkaracağım, muska yapacağım bahanesi ile şekiller çizip tecavüz etmekteler. Sözde Koca koca şeyhler çocuklara istismarda bulunarak, Dinden soğutmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Oysaki Dinimiz büyü ve muskayı yasaklamıştır, hoş görü ve kadınlara haklarını veren bir dindir. Cennet Annelerin ayaklarının altında hadisi, kadınların Doğum organlarının ismi Yüce Allah'ın Rahim isminden gelmektedir. İnsan Oğlu Eşrefi mahluktur, yaratılmışların en şereflisidir.
Din gerekli bir kurumdur. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur. Yalnız şurası var ki, din Allah ile kul arasındaki bağlılıktır. Din, bir vicdan sorunudur. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir, özgürdür. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz, din işlerini millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, amaca ve eyleme dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz ve buna asla meydan vermeyeceğiz. (Asaf İlbay, Tan gazetesi, 13.7.1949)
Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl 90.) Allah'a ısmarladık
Hoşçakalın.
