Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 25-06-2020 17:02   Güncelleme : 29-06-2020 15:47

Müslümanları Rahat Bırakın!

Ülkemizde iç sorunların bitmesine tahammül etmeyen bir takım zevat, FETÖ/PKK meselesi yüzünde onu bunu jurnallemeye çalışırken, yetmiyor bu defa Müslümanların etrafında dolaşıyorlar.

Müslümanları Rahat Bırakın!

Nerede bir grup insan İslam’ı, imanı yaşamak ve yaşatmak için bir araya gelse gözetin altında tutuluyor. Çünkü onlara göre gençlik sev-geç olmalı, deist, ateist olmalı, suya sabuna dokunmamalı.

Çanakkale ruhu ile düşmandan arınan Anadolu’da öyle bir zulüm yaşandı ki laiklik adı altında ladini bir eğitimle bu toplumun manevi ruhunu, enerjisini aldılar/çaldılar.

İslam’ın gerçeği ilköğretimde çocuklarımıza öğretilmeyince vatandaş oradan buradan dinini öğrenmeye çalıştı, böyle bir durumda da ifrat veya tefritin yaşanmaması elde değil.

İslam adına öğretilen katıksız bir müfredatımız olmadığı için bir çok cemaat ve grubun İslam’a bakış açıları arasında nüans olması da normaldir.

28 Şubat post modern müdahalesi ile bu ülkeye verilen zulmü düşününce insanın aklı duruyor. Çıkardığı yasalarla çocuklarımız 12 yaşını doldurmadan Kur’an dersini almaları yasaktı ve bu yasak 14 yıl sürdü. Bu yasağı koyanlardan Allah razı olması, kaldıranların da ömrüne bereket versin. Bir Müslüman çocuğunu yasayla Kur’an’dan uzak tutmaktan daha büyük zulüm ne olabilir?

Birileri devlet erki adına bu halka yanlışta yapsa halk kendi ölçüleri içinde İslam’ı yaşamaya gayret edecek. Tarikatlar da, muhtelif cemaatle de varlığını sürdürecektir.

Bu yazımda yeni tanıştığım “Tevhit ve Sünnet Camiası” olarak kendini tanıtan bir hareketten bahsedeceğim.

2008 yılından bu yanı varlığını gösteren bu hareketin öncüsü Halis Bayıncık’tır, sanki bir marifet işliyorlarmış gibi hırt/pırt adamı ceza evine alıp bırakıyorlar. Geçek şu ki bir cemaatin, bir hareketin üzerine ne kadar gidilirse cemaat bireyleri arasında o kadar tesanüd artar, saflar sıklaşır.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN