Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 21-10-2018 12:23   Güncelleme : 21-10-2018 12:23

Pembe Camilerden Maksat Kadını Yuvasından Koparmaktır

Hükümetin en beğenmediğim yönü aile ve kadın politikalarıdır. İktidara geldiği günden bu güne kadar kadınları yuvalarından çıkarmak için yapmadığını bırakmayan bu inatçı insanları nasıl ikna edeceğimi bir türlü çözemedim.

Pembe Camilerden Maksat Kadını Yuvasından Koparmaktır

Yapabildiğim en önemli şey; makale yazarak bu tutumu eleştirmektir. Okuyucularımdan bu konuda kamuoyu meydana getirerek; hayatımızın en değerli varlıkları olan ailemizi ve kadınlarımızı korumamız için yardım talep ediyorum.

Yapılan en son icraatlardan bir tanesi kadınların Cuma namazlarına katılması için kampanya başlatmaktır. Fakat çok cahilce yapılan bu kampanyada göz ardı ettikleri önemli bir husus vardır. Cuma ve Bayram Namazı kadınlara farz değildir. Farz olmayan bir ibadeti farz yapmaya çalışmak en hafifinden söylenecek olursa saygısızlık, terbiyesizliktir.

Basında “Pembe Camiler geliyor” denilerek birçok haber yapıldı. Özellikle “hükümetin her yaptığı icraatta bir hikmet vardır” mantığı ile hareket eden gazeteler ateşe körükle gitmekten hiç çekinmiyorlar.

Gazete manşetlerinde “Haydi kadınlar camiye”, “Bizi Allah'ın evinden uzak tutamazsınız” benzeri yazıları gördük. Fakat daha da üzücü olanları ise Ali Rıza Demircan’ın “Kadınlar da Cemaat Namazlarına Katılmalıdır” ve Nurettin Yıldız’ın “Kadınların Cuma Namazına gelmeleri uygundur” yazıları olmuştur.

İşin daha fenası ise Hayrettin Karaman hocadan geldi. Hocamız çok ileri giderek “Kadınlar Cuma namazını kılarlarsa Cumaları sahih olur, artık o günün öğle namazını kılmaları gerekmez” diyebildi.

Cumhurbaşkanımızın ağzından çıkan her söz derhal durumdan vazife çıkaran hocalarımıza fetva vermeleri için fırsat doğuruyor. Lakin onların bu fetvaları kabul edilemez. Zira bir fikre davet; cumhur-u ulemanın kabulüne vabestedir. Yani âlimlerin kabulünü gerektirir. Aksi takdirde davet bidattir, (uydurmadır) reddedilir.

İslam ümmetinin çoğunluğunun yolu ne ise ondan istifade edilmeye çalışılmalıdır. Bu büyük cadde, sadece bir âlimin şahsi fikir ve düşüncesiyle tahakkuk edemez. Ancak o zamanda yaşayan ve ümmetin kıvamını teşkil eden ulemanın ekseriyetinin itibar ettiği ve kabul ettiği fikir, yol ve tarz, umum ümmete istinat noktası olabilir.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

adminadmin