Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TGRT Haber ve Beyaz TV’nin ortak yayınına konuk oldu. İstanbul Mabeyn Köşkü’nde gerçekleştirilen ve canlı olarak yayınlanan programda; Ferda Yıldırım Yılmazoğlu ile Batuhan Yaşar’ın sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemdeki bazı konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
31 Mart seçimlerine 1 hafta kaldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ana kadar 50’ye yakın vilayete gittiğini, 70 programda vatandaşlarla bir araya geldiğini, yarın da Muş ve Ağrı’da vatandaşlarla buluşacağını, ardından da akşam Eskişehir’de millî maçı izlemeyi düşündüğünü söyledi.
“BAZI KAMUOYU ARAŞTIRMALARI MAALESEF SİPARİŞ ÜZERE YAPILIYOR”
Gittiği şehirlerde meydanlardaki heyecan ve coşkunun gayet güzel olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün gerçekleştirilen Büyük İstanbul Mitingi’nde yerel yönetime yönelik açıklamaları olduğunu, 1 milyon 600 bin vatandaşın mitingi sonuna kadar takip etmesinin umutları çok daha farklı şeklide yeşerttiğini kaydetti.
Miting alanına gelenlerin ‘Koşacağım, çalışacağım, gayret edeceğim ve inşallah önümüzdeki hafta pazar günü Cumhur İttifakı’nın zaferiyle de bunu taçlandıracağız’ mesajı verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük şehirlerde dolaştığı yerlerde hep bu duruma şahit olduğunu dile getirdi.
Milletin menfaatine olacak gerçekten işini bilen adaylarla seçime girdiklerini, belirledikleri adayların hepsinin yerel yönetimde bir hassasiyeti olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adaylarımızla beraber biz ülkeyi inşallah yerel yöneticilikte uçuracağız” dedi.
Vatandaşın nabzını anketlerle değil, meydanlarda tuttuğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkın sofralarına oturduğunu, vatandaşın çayını içtiğini, sohbetine katıldığını oralarda aldığı cevaplardan illerin nabzını görebildiğini söyledi. “Artık bazı kamuoyu araştırmaları maalesef sipariş üzere yapılıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, anketlerde çok büyük çelişkiler gördüklerini, anketlere takılıp kalınırsa seçim çalışması yürütülemeyeceğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük İstanbul Mitingi’ne 1 milyon 600 bin vatandaşın gelmesinin “Bu kişiler Cumhur İttifakı’nın liderlerini takdir ediyor, seviyor” demek olduğunu aktardı.
“BİZİM MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ’YLE AZAMİ MÜŞTEREKLERİMİZ VAR”
CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş’ın, ‘Benim oy oranım yüzde 56 ve rakibime de yüzde 10 fark attım’ dediği anımsatılarak Ankara’daki seçim yarışındaki durumun sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış, şimdi bu arkadaş böyle birisi” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mansur Yavaş’ın Ankara’ya belediye başkanlığı yapacak nitelikte biri olmadığını vurgulayarak, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Yavaş’ı kendi koltuğunu kaybetmemek için aday gösterdiğinin altını çizdi.
Cumhur İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki’nin belediyecilik ve yerel yönetimler konusunda tecrübesini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mehmet Bey bir defa ‘Elif’ gibi dürüsttür, dimdiktir. Bunun gibi öyle sahte senet yaz, ondan sonra da kalk çeşitli şeylerle yani yargıda margıda her şeyde artık kesinleşmiş, böyle bir durumu var. Bu zatın zaten yani seçim öncesi veya seçim sonrası ne olacağı belli değil. Ankara şu anda bir belirsizlik içerisinde olan bir durumda. Bir defa seçimden sonra bu durum, zaten yargı kararı da belli olduğuna göre gereken kararı, bu kovalanacaktır, yani bu şekilde devam etmez” diye konuştu.
Mansur Yavaş’ın vergi kaçakçısı olduğunu, Maliye Bakanlığı kayıtlarında bu durumun geçtiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Şimdi böyle bir insanın Ankara gibi bir yere Belediye Başkan adayı olması hazmedilemez” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin AK Parti ile yapılan iş birliğini “siyasi kanka” olarak değerlendirmesinin kan kardeşliğinin kısaltılmışı, güzel bir yakıştırma olduğunu belirterek kendisinin de bu birlikteliği pazara kadar değil, mezara kadar taşıma niyetini sık sık dile getirdiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim Milliyetçi Hareket Partisi’yle azami müştereklerimiz var, asgari değil. Ama diğer dörtlünün asgari müşterekleri bile yok. Bizim azami müştereklerimizde ne var? Tek millet var, tek bayrak var, tek vatan var, tek devlet var. Diğerlerinde böyle bir şey var mı? Yok. İşte bak, bugün bir yerde HDP’nin adayı İstiklal Marşı’nı okumuyor, CHP’liler orada İstiklal Marşı okuyor, ama o hiç, ağızda bir hareket bile yok” değerlendirmesinde bulundu.
“DEVLETİN PARASININ KANDİL’E, TERÖRİSTLERE GİTMESİNE FIRSAT VERMEYECEĞİZ”
HDP’li birçok ismin CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi listelerinden seçime girdiğinin ve bu isimlerden hakkında soruşturma açılmayanın yok denecek kadar az olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu’nun bu işi çok daha farklı ele alması gerektiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu isimlerle ilgili tabi ki başta benim partim olmak üzere hepimiz de yükleneceğiz. Bunların hepsinin, bir defa başkansa başkanlığını, meclis üyesiyle meclis üyeliklerini, bunların hepsinin düşürülmesi için müracaatlarımızı yapacağız. Çünkü biz bu ülkeyi teröre bulaşmış teröristlerle kalkıp da herhalde yönetilmesine müsaade edemeyiz, bunların önünde duracağız” ifadesini kullandı.
Devletin parasının Kandil’e, teröristlere gitmesine fırsat vermeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözde İyi partinin bir tane temsilcisi utanmadan, sıkılmadan çıkıyor, şu ifadeyi kullanıyor: ‘Bu çukurların açılmasının bilgisi Erdoğan’da vardır’ diyor. Bu terbiyesizliğin daniskasıdır. Erdoğan’da bunların bilgisinin var olduğunu söyleyen önce bunu tespit etmesi lazım. Bu sende olabilir; sen cezaevine niye girdin yattın? Bakanlığın döneminde birçok maalesef yolsuz işlere karıştığın için girdin yattın. Tayyip Erdoğan’ın hayatında böyle bir şeyi göremezsin, gösteremezsin” değerlendirmesinde bulundu.
“PKK, PYD/YPG’NİN TÜRKİYE’YE YÖNELİK EYLEMLERİ, 15 TEMMUZ FETÖ’NÜN DARBE TEŞEBBÜSÜ BİRER BEKA MESELESİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yöneltilen bir soru üzerine, Türkiye’ye karşı yürütülen tüm yıpratma savaşları ve bunların doğuracağı istikrarsızlığın bir beka meselesi olduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani 17-25 Aralık olayı aslında bunun yargıdaki en önemli göstergesidir. Yargıda olduğu gibi, yerel yönetimlerde de bunun göstergeleri var. İşte az önce söylediğim devletten gelen bütün imkânları aldığı gibi Kandil’e, yani dağa gönderenler olduğu gibi, bir diğer taraftan da işte Güneydoğu’nun, Doğu’nun birçok yelerinde bu çukurların kazılması vesaire, buralara genç dimağların, o çocukların öldürülerek oralara gömülmesi, bunlar beka meselesi değil de nedir?” ifadelerini kullandı.
Terör örgütleri PKK, PYD, YPG’nin Türkiye’ye yönelik eylemlerinin, 15 Temmuz FETÖ’nün darbe teşebbüsünün birer beka meselesi olduğunu yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’dan sonra on binlerce FETÖ mensubunun tutuklanarak yargılandığını, ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapse mahkûm olanların bulunduğunu aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama tabi bunların başı durumunda olan başterörist, alçak, o şu anda Pensilvanya’da, onunla beraber yine yanında olanlar var. Beraberce kaçanlar, Almanya’ya kaçanlar var, Avrupa’nın değişik yerlerine kaçanlar var. Ve bunların içerisinde tabi yargıda, Polis Teşkilatı’nda vesaire olup kaçanlar var. Tabi bunların bir kısmını biz yakalıyoruz, dışarıdan da getirtiyoruz” dedi.
“ESKİ TÜRKİYE YOK, ARTIK FARKLI BİR TÜRKİYE VAR”
FETÖ firarisi Ekrem Dumanlı, terör örgütü PKK’nin Kandil’deki elebaşlarından Cemil Bayık ve HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin kendisini hedef alan ifadelerinin izletilmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çok müptezel birisi. Bu karşımızda el pençe divan duran birisiydi ve tabii savcılık soruşturmayı açtığı anda kaçıp gidenlerden birisi. ‘Düş yakamızdan’ ifadesini kullanıyor. Sen kime kullanıyorsun? Sen kimsin? Senin her yerin yakan olsa ne olur? Kilon ne? Uşaksın, kulsun, ama Allah’a değil, FETÖ’ye kulsun, aradaki fark bu. Şu anda zannediyor ki bunlar 15 Temmuz ile bu işi bitireceğiz. Ne oldu, bitirebildiniz mi? Eski Türkiye yok, artık farklı bir Türkiye var. Biz kula kul değiliz. Ey Ekrem sen kula kulsun” diye konuştu.
Cemil Bayık’ın da her yönüyle bitmiş, tükenmiş biri olduğunu, kız çocuklarını dağa kaçırıp onları taciz eden alçak bir terörist olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde terör örgütü elebaşlarından birini vurulduğunu, ölümle pençeleşiyor olabileceğini açıkladı.
HDP Eş Genel Başkanı Temelli’nin de açıklamalarıyla Kürt vatandaşlara saygısızlık yaptığını, hakaret ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kişilere en güzel cevabın 31 Mart günü sandıkta verileceğini söyledi.
“ÜLKÜCÜLÜK, TÜRKİYE SEVDASIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP ve İYİ Parti’nin HDP ile yaptıkları ittifakı inkâr ettiklerine ancak listelerinde çok sayıda HDP’liye yer verdiklerine dikkat çekerek, Ankara, İstanbul ve İzmir’de HDP’nin aday göstermediğini, CHP adayına destek verdiğini, HDP’nin Adıyaman’da Saadet Partisi adayını desteklediğini anlattı.
İzmir’in 14 ilçesindeki CHP listelerinde terör örgütü PKK ile ilişkili 27 kişinin tespit edildiği bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlardan 19’unun direkt dağ kadrolarıyla bağlantılı olduğunu, sadece bu örneğin bile CHP ile PKK arasındaki ittifakı göstermesi açısından çok çarpıcı olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün medyada biliyorsunuz CHP, HDP, İP ve Saadet Partisi’nden belediye meclis üyesi olan yüzlerce ismin PKK ile ilişkisini resmeden kayıtlar ortaya kondu manzara korkunç, yani sıradan bir olayı yaşamıyoruz. FETÖ ile PKK’yı almışlar oturmuşlar listelerini birlikte yapmışlar, yetmemiş belediye meclis üye listelerinde bunlara yer vermişler, seçim stratejilerini de birlikte belirliyorlar olay ortada” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “omurgasız siyaset” yaptığını, istediği yere eğildiğini ve siyasetin acemisi olduğunu üzerinde duran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii ülkücüleri darağacına yürütenlerle beraber şu anda Bay Kemal yol yürüyor, nasıl oluyor da ülkücü oluyor? İşareti yapmakla kimseyi aldatması mümkün değil, utanmadan ülkücülükten söz ediyor. Bir defa ülkücülüğün bir İslam davası yolu var, onun böyle bir şeyinin olması mümkün mü? Ülkücülük bir defa bir Türkiye sevdasıdır, bunun Türkiye sevdası diye bir şey de söz konusu değil” değerlendirmesinde bulundu.
“YASSIADA’YI DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI’NA DÖNÜŞTÜRDÜK”
Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, İstanbul Havalimanı, Avrasya Tüneli, şehir hastaneleri gibi dev eser ve yatırımları Türkiye’ye kazandırdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun göremediğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yassıada’ya dair çalışmaların sorulması üzerine de adayı uluslararası toplantıların yapılacağı bir Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na dönüştürdüklerini, Sivriada’yı da projeye entegre ederek Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nı barışa yönelik toplantıların yapılabileceği heyetlerin konaklayarak toplantılarını gerçekleştirebileceği bir mekan hâline getirdiklerini, seçimden sonra 1-2 ay içinde buranın açılışını yapacaklarını açıkladı.
“YENİ ZELANDA’DA GERÇEKLEŞEN TERÖR EYLEMİNİN ARKASINDA KİMLER VAR MEYDANA ÇIKARILMALI”
Bir soru üzerine Yeni Zelanda’da camiye yönelik saldırıyı değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırının bireysel bir terör eylemi olmadığına vurgu yaparak, örgütlü terör eyleminin arkasında kimler var bunun meydana çıkarılması gerektiğini söyledi. Saldırı sonrasında Yeni Zelanda yönetimi ve halkının gösterdiği hassasiyetin bir insanlık dersi niteliğinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Ama ortada bir gerçek var, şimdi bakın Avusturalya’da bir senatör çıkıyor ahlaksızca, edepsizce bir açıklama yapıyor ama benzer açıklamayı da ne yazık ki bu ülkede Bay Kemal yapıyor. Yaptığı konuşma aynı ne diyor? İslam ülkelerinden kaynaklı terör diyor. Söyleyen kim? Bay Kemal. Ne demek ya İslam ülkelerinden kaynaklı terör? Senin Batılılar gibi onlar söylüyorlar ya terörün kaynağını İslam’a dayıyorlar ya Bay Kemal de aynı şeyi yapıyor, aynı şeyi söylüyor, Avustralya’daki senatör de aynı şeyi söylüyor. Bir defa sen İslam dünyasından kaynaklanan terör diyemezsin arkadaş haddini bil.”
“TÜRKİYE’NİN BEKA MÜCADELESİ VERDİĞİ BU DÖNEMDE GÜÇLÜ BİR BİRLİKTELİĞE İHTİYACIMIZ BULUNMAKTADIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazı isimler etrafında yeni parti kurulacağı söyleniyor. Bu konuda bizle paylaşabileceğiniz bir şey var mı?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Bazı denemeler oldu biliyorsunuz, sonuçlar ortada. Bizim partimizden çok kişiler ayrıldı. Ne oldu? Parti kurdular. Sonra ne oldu? Sıfırlandılar. Bu bir tane değil, iki tane değil, çok yaptılar. Davamıza baş koyan arkadaşlarımız koltuk değil halkımıza hizmet derdinde. Bu derdi olmayanlar, bu anlayışa sahip çıkmayanlarla biz yol yürüyemeyiz. Yoldan çıkanları da zorla yola sokmak gibi bir zaman israfına girmeyiz. Şu anda mesela bizimle yola çıkıp da CHP’nin içinde olanlar var, onlarla beraber yol yürüyenler var. Öbür tarafta, işte biz artık akademik çalışma yapacağız vesaire deyip de ne yazık ki istikametini kaybedenler var. Türkiye’nin beka mücadelesi verdiği bu dönem içerisinde yeni bir siyasi oluşumdan ziyade güçlü bir birlikteliğe ihtiyacımız bulunmaktadır. Gitmiş başka bir partiden aday olmuş, şöyle veya böyle. Şunu bilecek bir defa: Seçimden sonra ben tekrar işte AK Parti saflarında yerimi alırım; kusura bakma, AK Parti sizin gibi çürük çarık tipleri içine alacak bir parti değildir. Ve Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz.”
Bazı vatandaşların Ayasofya’nın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ücretsiz olması talebinde bulunduğunun ifade edilmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anormal bir teklif değil. Olabilir, niye olmasın. Yani o olmayacak bir şey değil, rahatlıkla olabilir. Ve hatta hatta üzerinde bunun öyle dururuz ki yani bunu müze ifadesiyle değil artık bunu Ayasofya Camii olarak aynen koyarız. Ve nasıl Sultanahmet Camii’ni gelip bütün turistler geziyorlar, herhangi bir ödeme, şu, bu falan yapıyorlar mı? Ziyaretini Sultanahmet Camiine yapıyor, Süleymaniye’ye aynı şekilde yapıyor, Fatih Camiin’e yapıyor, aynı şeyi Ayasofya’da da yapar, o ziyaretini yapar” sözlerine yer verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya’ya müze statüsünün verilmesinin CHP zihniyetinin eseri olduğuna dikkat çekti.
“NETANYAHU PROPAGANDASINI NE YAZIK Kİ ŞU ANDA AMERİKA YÖNETİYOR”
ABD Başkanı Donald Trump’un Golan Tepeleriyle ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili Birleşmiş Milletler’in kesin kararı bulunduğunu, Avrupa Birliği’nden de ABD Başkanı Trump’un kararına karşı açıklamalar geldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir görüşme gerçekleştirdiğini ve ABD Başkanı Trump’un açıklamasını karşı çıktığını teyit ettiğini, ABD Başkanı Trump ile görüşmesinde de bunu kendisine ileteceğini söylediğini bildirdi.
“Burada maalesef çok ciddi bir yanlış var, yanlış şu: Trump âdeta, malum İsrail’de seçim var, Netanyahu’ya seçim hediyesi olarak altın tepside Golan Tepelerini kendine göre hediye ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu hakkındaki yolsuzlukları gizlemek için ABD’nin destek verdiğini ancak ABD’nin bu hamlesinin Netanyahu’nun yolsuzluklarını perdeleyemediğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyu “İşgal siyaseti, kan üzerinden siyaset, tabii buna ne derseniz deyin, haftaya da Netanyahu Amerika’ya gidiyor. Şimdi Netanyahu propagandasını ne yazık ki şu anda Amerika yönetiyor. Biz buna emperyalizm ve Siyonizm dostluğu diyoruz. Ve bu dostluk sadece bölge barışını değil dünya barışını da tehdit ediyor. Kan ve işgal üzerinden politika geliştirmek acziyettir, insanlığa ihanettir. Ve bu dostluk sadece bölge barışını değil dünya barışını da tehdit ediyor” sözleriyle değerlendirdi.
Türkiye’nin konuyu Birleşmiş Milletler’de gündeme getireceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve Fransa’nın duruşuyla konunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden olur almasının mümkün olmadığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani Trump bir yerde kendi kendine konuşuyor ve burada âdeta Amerika’daki Yahudiler üzerinde bir hesap peşinde. Kendisine şimdiden bir seçim yatırımı düşünüyor, yapıyor. Maalesef tabii çok çok yanlış bir oyun. Ve bu bölgenin geleceğe yönelik Allah göstermesin bir kan revan içinde kalmasının sorumluluğu onun üzerinde olur” dedi.
“PLANLADIĞIMIZ HAREKETİN STRATEJİK TEK GERÇEĞİ; İNSANLIĞI HEDEF ALAN TERÖRÜ BİTİRMEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yöneltilen soru üzerine, Fırat’ın doğusunu terörden arındırmaya yönelik harekâtın hazırlıklarının son aşamaya geldiğini açıkladı. “Planladığımız hareketin stratejik tek gerçeği; terörle mücadele, insanlığı hedef alan terörü bitirmektir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki Kürt, Arap ve Türkmen aşiretlerin PKK/PYD/YPG zulmünün bitmesini istediklerini, bunun için de ne gerekirse yapılacağını sözlerine ekledi.
“S-400’LERİN ALIMIYLA İLGİLİ GERİ ADIM SÖZ KONUSU DEĞİL”
Emekli Büyükelçi Namık Tan’ın Rusya’dan S-400 savunma sistemlerinin alınmasının ekonomide ciddi olumsuzluklara yol açacağı yorumunda bulunduğunun hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar ihanet içindeler. Sen bu milletin ekmeğini yiyeceksin, büyükelçilik yapacaksın, ondan sonra bu şekilde terbiyesizce açıklama yapacaksın. Önce bir defa senin haddine mi ya? Yani sen büyükelçilik yaptın diye, emekli oldun diye sana bu sözü söyleme hakkını kim veriyor? Neymiş, Amerika’yla işte iyi geçinmek lazım, şudur, budur falan filan. Biz milletimizin menfaatine olan neyse bu menfaate olduğu sürece her şeyi iyi geçinme üzerinde devam ettiririz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin F-35 projesini 1 milyar 200 milyon dolar verdiğinin, şu ana kadar iki F-35’in teslim edildiğinin, 2 tanesinin de teslim edileceğinin altını çizerek, savunma sistemleri konusunda da Rusya ile adımların atıldığını, S-400’lerin alımıyla ilgili geri adımın söz konusu olmadığını tekrarladı.
“TÜRKİYE GEÇMİŞTE POPÜLİST POLİTİKALARDAN ÇOK ZARAR GÖRDÜ”
Vatandaşlardan gelen sorulara da yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken emeklilik konusunun muhalefet tarafından tahrik edildiğini, Türkiye’nin geçmişte popülist politikalardan çok zarar gördüğünü, AK Parti’nin popülist söylemlerde bulunamayacağını, bunun millete saygısızlık olacağını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir vatandaşın 3600 ek göstergeye ilişkin sorusuna, “Sözündeyim ve seçimlerden sonra hazırlıklar yapılmıştır, ele alınacak konulardan bir tanesidir. Ve burada polislerimiz var, öğretmenlerimiz var, hemşirelerimiz var, din görevlilerimiz vesaire, yani bu kapsama girebilecek kim varsa, hangi grup varsa hepsini bu 3600’den yararlandıracağız” yanıtını verdi.
“TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ’YLE BİRLİKTE İŞSİZLİĞE KARŞI BİR HAMLE BAŞLATTIK”
Döviz kurlarındaki artışı “Manipülatif bazı dayatmalar var ve bunların arkasında da ne yazık ki bazı bankalar var, bunları biliyoruz” sözleriyle değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimin arkasından bu manipülasyonları yapan bankaların üzerine çok sert bir şekilde gideceklerini, BDDK’nın attığı adımlar olduğunu, uluslararası camiada da bunu yapanların üzerine gideceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019’un ilk 3 ayında dünya sermaye piyasalarından Türkiye’ye 11 milyar dolar finansman geldiğini açıklayarak, “Seçimleri başarılı bir şekilde atlatınca ekonomide ilave güçlü adımlarla yatırımcı algısının iyileşmesine ve zorlu küresel ekonomik koşullara rağmen Türkiye’nin artık pozitif ayrışmasına odaklanacağız. Biz genel seçime gitmiyoruz, şu anda bizim önümüzde 4,5 yılımız var, bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak Kabinemle beraber biz buna herhangi bir tereddüde fırsat vermeden üzerine gideceğiz” diye ekledi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’yle birlikte işsizliğe karşı bir hamle başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB’un söz verdiği 2,5 milyon işsize iş sözünün takipçisi olduğunu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile illerdeki oda başkanlarına sözlerini hatırlattığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri de çıkıyor bu sefer Sayın Hisarcıklıoğlu’nu tehdit ediyor. Siz işte Hükûmetin mensubu musunuz vesaire gibi. Onlara da hesap soracağız. Ne istedik biz ondan? İstihdama katkısını. Odalar ve Borsalar Birliğinin görevi ne? Bu ülkede, bir, yatırıma destek, üretime destek. Burada istihdamda yardımcı olmasından daha güzel, daha kolay ne olabilir? Sen böyle bir siyasi yaklaşımı nasıl yapabilirsin? Onun da hesabını o zattan soracağız, onun da künye münye elimizde” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yoğun miting programında sesini maydanoz suyu ile muhafaza ettiğini belirterek, tarifini verdiği karışımı herkese önerdi. AK Parti’nin kullandığı “Bizimkisi bir aşk hikâyesi” adlı seçim şarkısının merhum Kayahan’a ait şarkı sözlerinden uyarlandığını ve şarkı seçimini kendisinin yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şarkı için Kayahan’ın eşi İpek Acar’a teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine de Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Türkiye Millî Takımı’nın Şenol Güneş yönetiminde başarılı olacağına olan inancını dile getirdi.
