Üniversite Öğrencilerinin Sorularına Cevaplar (2)

Geçen haftaki yazımda OMÜ öğrencilerinin tertip ettikleri panelde sorulan sorulara cevap verme zamanı kalmadığı için bu noksanlığı buradan cevap vermek suretiyle gidermeye çalışmış ve kalan sorulara gelecek hafta devam edeceğimi bildirmiştim.  SORU: Refah Partisi ile S.P. aynı ruhu taşıyor mu? Yeni Cumhurbaşkanı seçiminde CHP ile Saadet Partisinin aynı safta yer almasını Erbakan Hoca ister miydi?  CEVAP: Milli Görüş partilerinin parti programlarında en baştan beri hiç bir değişiklik yapılmadan bu güne gelinmiştir. 1969 yılından bu yana parti bünyesine değişik fikir yapısına sahip insanlar gelip partiyi ana hedefinden saptırmaya çalışmışlar ancak, buna muvaffak olamayınca zaman içinde oyun dışında kalmışlardır. Partinin şu andaki kadrosunun ruh yapısı ile ilk partimiz Milli Nizam Partisini kuranlar arasında hiçbir farklılık yoktur. O zamanın Milli Görüşçülerinin amacı da öncelikle Allah (c.c.) rızasıdır, bu günkü kadronun hedefi de o dur.  Cumhurbaşkanı seçiminde CHP ile aynı safta olmamız iddiası Milli Görüşü yıpratmaya yönelik bir karalama kampanyasıdır. Kaldı ki, Milli Görüşçü seçmen değerlerini temsile ehliyetli aday olmadığı için Cumhurbaşkanı seçiminde sandığa gitmemiştir. Bu demokratik bir sorumluluktur ve hiç kimse bu hakkını kullandığı için kınanamaz. Bizi, Milli Görüşe ihanet eden ve merhum Hocayı en zayıf zamanında arkadan hançerleyen birisine oy vermeye zorlayamaya kimsenin hakkı yoktur.  SORU: Şu imkânlar içinde ABD yi reddedeceğime inanmıyorum. Çünkü onların uydusunu ve uçak yazılımlarını kullanıyoruz. Onların internetinden faydalanıyoruz. ASELSAN da kendi yazılımımızı hazırlayan altı mühendis öldürüldü. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? CEVAP: ABD nin reddedilmeyeceğine inanmamak, tamamen teslimiyetçi bir yaklaşımdır. Zihinde yenilen ve köleliği kabullenenlerin kurtulma şansları hiç yoktur. Zulme karşı direnmek zordur ancak esaret zincirini kırmanın direnmekten başka yolu da yoktur.  Merhum Erbakan hoca bu zihniyeti yıkmak için bir ömür verdi. ABD nin reddedilebileceğini; 1974 yılında Kıbrıs Barış harekâtını Amerika’ya rağmen yaparak gösterdi. 1996 yılında 6 sene kapalı kalan Irak – Türkiye Petrol boru hattını, batılıların karşı çıkmasına rağmen açarak gösterdi. Aslında ülkemizin en büyük sorunu Amerika değil, içimizdeki işbirlikçi ve teslimiyetçi yöneticilerdir. Mevcut yönetim ASELSAN da görevli mühendisler için yaptıkları işin sorumluluğu ile orantılı olarak güvenlik tedbirlerini almış olsardı bugün bunlar dile getirilmezdi.  SORU: Erbakan Hocanın ömür boyu mücadele ettiği Siyonizm’in Büyük İsrail Projesi ile Büyük Ortadoğu projesinin bir bağlantısı var mı? CEVAP: Büyük Ortadoğu Projesi, bölge insanının uyanmaması için kuzu postu giydirilmiş kurt misali, Büyük İsrail Projesinin gizli ismidir.  SORU: Siyonizm’i her yerde nasıl yenebiliriz?  CEVAP: Yahudiler hiçbir zaman kendi kimlikleri ile ortaya çıkmazlar veya Yahudi kimliğini öne çıkarmazlar. Yaşanan olumsuzlukların sorumlusu her zaman yerli işbirlikçilerdir. Bir ülkede darbe mi yapıldı, milli iradenin önü mü kesildi, yapan mutlaka o ülkenin yerli işbirlikçisidir. Ülkelerde milli iradenin önüne konulan bütün olaylarda bu böyledir.  Bu nedenle bütün mesele: geleceği doğru okuyan, ülke menfaatlerini şahsi çıkarlarının üstünde tutan adam gibi adam yetiştirmek Siyonizm’e karşı galip gelmenin tek çıkar yoludur.  SORU: Erbakan hoca bir haftada altı İslâm ülkesini gezerek D-8 i kurması amacı nedir?  CEVAP: Merhum Erbakan Hoca batı zihniyetini çok iyi okuyan bir liderdi. Batıdaki G-8 ülkelerinin kuruluş amaçlarının; mazlum milletlerin yer altı ve yer üstü doğal kaynaklarını ele geçirerek ezmek olduğunu da bilirlerdi. Bu şer güç oluşumuna karşı ezilmiş milletleri aynı çatı altına toplamak ve zulme karşı direnmek üzere D-8 leri kurdu. Bu kuruluşu çabuklaştırmak için önce sekiz ülke ile oluşumu sağladı. Türkiye’nin öncülüğünde sonra 60 ve daha sonra 160 ülkenin iştiraki ile vahşi ırkçı kapitalizmin zulmünün önüne geçilecekti. Ancak başta ülkemizdeki işbirlikçiler ve diğer ülkelerin teslimiyetçi kadroları bu oluşumun işlevini akamete uğrattılar.  Merhum Erbakan Hoca: Öncelikle herkesin inandığı gibi hayatını devam ettirerek, ülkemizin yaşanabilir bir ülke haline gelmesini, Sonra ülkemizin geçmişteki ihtişamlı ve itibarlı günlerine dönerek Yeniden Büyük Türkiye hüviyetini kazanmasını,  Dünya milletlerinin adaletli bir ekonomik sistemi (Adil Ekonomik Düzen) kabul ederek Yeni Bir Dünya kurulmasını ve tüm insanlığın huzur ve refahını hedefliyordu.  Ben gelecek neslin onu çok daha iyi anlayacağına, onun ideallerini hayata geçireceklerine yürekten inanıyorum. Ama bunun için öncelikle teslimiyetçi yaklaşıma prim vermeyecek genç bir nesil yetiştirmemiz gerekecek.  Merhumun mekânı cennet ve Allah (c.c) bizlerin yâr ve yardımcımız olsun.