Genel
Giriş Tarihi : 11-12-2018 12:11   Güncelleme : 11-12-2018 12:11

6284 Nolu Kanun Aileyi Cinnete Sürüklüyor

6284 Nolu Kanun Aileyi Cinnete Sürüklüyor

Kadına şiddeti önlemek amacıyla çıkarılan ancak şiddet vakalarını körükleyen 6284 sayılı kanun bir yuvayı daha parçaladı...  Osmaniye’de 30 yıllık eşinden, yuvasından ve çocuklarından uzaklaştırılan Kemal E.’nin cinnet sonucu yuvası paramparça oldu. Hukukçular, bu yasanın yarardan çok zarar verdiğini vurguladılar.

Kadına şiddeti önlemek amacıyla çıkarılan ancak şiddet vakalarını körükleyen 6284 sayılı kanun bir yuvayı daha parçaladı. 6284 sayılı kanun kapsamında Osmaniye’de 30 yıllık eşinden, yuvasından ve çocuklarından uzaklaştırılan Kemal E.’nin cinnet sonucu yuvası paramparça oldu. Silahla evine girebilen 58 yaşındaki Kemal E.’nin silahından çıkan kurşunlar, eşi Hürü (55) ve oğlu Oğuzhan’ın (27) ölümüne, Didem (19) ve Emre’nin (22) can vermesine neden oldu. Acı hadisenin 6284’ün kanlı yüzünü gösterdiğini belirten Aile STK’ları ve hukukçular, yuvalardaki cinnet ve ölümlü hadiselerin nedeninin değil 6284 sayılı kanun olduğunu söylediler.

Cinnet kanunu

Konuya ilişkin Akit’e konuşan Avukat Hülya Gök, aileyi korumak adına doğru bir amaçla hazırlanan 6284 sayılı kanunun yanlış uygulanması sebebiyle yıkıma dönüştüğü ve aileye şiddet aracı halini aldığını söyledi. “Bir aile daha uzaklaştırma neticesinde cinnet sonucu paramparça oldu” diyen hukukçu Hülya Gök, “Şiddet vakalarını asla tasvip etmiyoruz ve bu konudaki her şiddet vakası karşısında üzülüyor, kahroluyoruz. Delilsiz şekilde sadece kadın beyanıyla eşleri kırk yıllık evinden, yuvasından aylarca uzaklaştırmak toplumda reaksiyona neden oluyor. Evlerinin dışında kinlenen, eşine telefon etmesi dahi yasak kılınan eşlerin cinnetleri ne yazık ki hazin olaylara neden oluyor” ifadelerini kullandı.

Bu kanun bu topluma uymadı, uymuyor

Gök, “Biz burada ailelerimize yanlış yaptık. Tek taraflı beyanı esas aldık. Bu kanun bizim toplumumuza uymadı. Uzaklaştırma sonrası erkek nereye gidecek? Erkeğin farklı bir yapısı vardır. Erkek ile kadın eşittir denilebilir ama aynı değillerdir. Sağ ayakkabıyı sol ayağa uydurmaya çalışmak olur bu. 15 yıllık evlisiniz, mutlusunuz ama birden bire özgürlüğünüz kısıtlanıyor. Eşin, 15 yıllık evine girmemesini emrediyorsunuz. Yurt dışına çıkış yasağı koyarken bile mahkeme kararı istenirken, burada özgürlük mahkeme kararı bile olmaksızın, delilsiz, şahitsiz şekilde alelacele kısıtlanıyor. Uzaklaştırılan erkek, eşine mesaj atıp özür dilese, sevgi sözcükleri kursa bile bu ‘iletişim yoluyla şiddet’ olarak nitelendiriliyor, eşe hapis cezası uygulanıyor. Bu toplum bunu kaldırmıyor. Olan ailelerimize, annelerimize, babalarımıza, yavrularımıza oluyor” şeklinde konuştu.

6284 en fazla zararı kadına ve aileye verdi

Çocuksuz Bırakılan Babalar ve Çocuk Hakları Derneği Başkanı Ali Selman Işık “6284 sayılı kanun yine bir aileyi parçalamış, yine anneleri toprağa, babaları zindana, çocukları sokağa atacak vakaya sebep olmuştur” dedi. “Osmaniye’de aynı aileden 2 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı olay, başrolünde bir ferdin bulunduğu sıradan bir vaka değil, 6284 cinnet kanununun yansımasıdır” sözlerini sarf eden Ali Selman Işık, şiddetin her türlüsünün kötü ve kabul edilemez olduğunu vurguladığı konuşmasında şunları söyledi:

Kanun çıktı şiddet olayları tırmandı

“Bu kanun geldiğinden beri kadın cinayetleri nispette artmıştır. Bir kişinin sadece beyan üzerine evinden uzaklaştırması maalesef cinnet vakalarına neden oluyor. Son olayda da evden uzaklaştırma ve akabinde cinnet geliyor. Olan aileye oluyor. Kadını koruduğunu iddia eden 6284, kadına en fazla zararı veriyor. 6284 çıktığından beri şiddet ve boşanmalar tırmanarak artıyor.”

Son cinnet vakası Osmaniye’de meydana geldi

Osmaniye’de önceki gün eşi tarafından tabancayla vurularak öldürülen kadın ile oğlunun cenazeleri toprağa verildi. Adana Adli Tıp Kurumundaki otopsi işlemleri tamamlanan Hürü E. ve oğlu Oğuzhan E’nin cenazeleri yakınlarına teslim edildi. Ardından anne ve oğlunun cenazeleri, Düziçi ilçesindeki belediye mezarlığına getirildi. Kılınan cenaze namazının ardından Hürü E. ve oğlu Oğuzhan E’nin gözyaşları arasında naaşları defnedildi.

Yuvaları böyle dağılıyor

‘Kadına şiddet’in önlenmesi amacıyla, Avrupa Konseyi Sözleşmesi baz alınarak 2012 yılında çıkarılan 6284 sayılı kanun, yanlış uygulamaları ile aile dramlarının kaynağı haline geldi.

-6284 kapsamında; kadının en küçük şikayetinde dahi babalar evlerinden en az 1, en fazla 6 ay uzaklaştırılıyor. Şikayetlerde şiddetin meydana geldiğine dair belge veya rapor aranmıyor. Şikayetçi kadının beyanı esas/delil kabul ediliyor.

-Eşler arasında yaşanan tartışmada kadın şikayetçi olmasa dahi komşularının polise ihbarda bulunması sonucu da erkek; evinden, eşinden, çocuğundan 6 ay uzaklaştırılıyor.

-Yarım seneyi bulan uzaklaştırma kararları ile yuvadaki sıcaklık bozuluyor, küçük çaplı problemler dahi ‘uzaklaştırma’ sonrasında sonu boşanmaya varıyor.

-6284 ile “şiddet” kavramının kapsamı da oldukça geniş tutuluyor. “Fiziksel şiddet”in yanı sıra “psikolojik şiddet”, “cinsel şiddet” ve “ekonomik şiddet” gibi tuhaf kavramlar 6284 kapsamında şiddet unsuru olarak gösteriliyor.

-Bir aile bireyinin eşine TV kumandasını vermemesi ‘psikolojik şiddet’, erkeğin hanımının istediği herhangi bir şeye ‘almama’ yönünde fikir beyan etmesi “ekonomik şiddet” sayılarak 1-6 ay evinden uzaklaştırma kararı veriliyor.

-6284 ile evinden atılan erkeklerin psikolojik ve barınma ihtiyacı karşılanmıyor.

-Yarım seneyi bulan uzaklaştırma kararları ile yuvadaki sıcaklık bozuluyor, küçük çaplı problemlerin dahi ‘evden uzaklaştırma’ sonrasında sonu boşanmaya varabiliyor.

-Eğer erkeğin anne-baba evi ve iş yeri, uzaklaştırma kararı bulunan eşinin yaşadığı eve 50 metre yakında ise annesinin evine ve iş yerine gidemiyor. Gitmesi durumunda hakkında tedbir hapsi uygulanıyor. Erkek adeta cinnete sürükleniyor ve eşine daha sert karşılık verme psikolojisine sokuluyor.

-6284 sayılık kanuna dayanak oluşturan ve İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ne göre, delilsiz-kanıtsız evinden uzaklaştırılan erkekler, uzlaşmak için eşiyle bir araya getirilemiyor. Her ihtilafla ilgili sorun çözmenin ilk unsuru “uzlaşma görüşmesi” olmasına rağmen, aralarında problem olan eşlerin uzlaşması için bir araya getirilmesi suç sayılıyor. Çiftleri uzlaştırmak isteyenler hakkında cezai işlem uygulanıyor, onlara da uzaklaştırma kararı veriliyor.

adminadmin