Siyaset
Giriş Tarihi : 02-02-2023 11:23   Güncelleme : 02-02-2023 11:23

Aferini Hak Ettiler

Altılı masanın kamuoyuna tanıttığı mutabakat metni birçok açıdan tepkilere neden oldu. 244 sayfalık dosyada FETÖ'ye ve açılımcı politikalarla HDP'ye sempatizanlık yapılırken, Batı'nın tezleri metinde geniş biçimde ele alınıyor.

Aferini Hak Ettiler

CHP ve İyi Parti'nin başını çektiği altılı masa, bir süredir merakla beklenen mutabakat metnini hafta başında duyurdu. 9 ana başlık, 75 alt başlık ve 2 bin 300'den fazla vaadin yer aldığı metinde tartışmalara sebebiyet verecek birçok nokta mevcut. Doğrudan veya dolaylı olarak FETÖ, HDP ve Avrupa Birliği'ni kapsayan maddeler eleştirileri de beraberinde getirdi.

Altı partinin genel başkan yardımcılarının açıkladığı mutabakat metninde, darbe sonrası FETÖ iltisaklı olduğu tespit edilen kişilere umut vaat edici nitelikte bir maddeye yer verildi. (14 ve 53. sayfalar)

Ayrıca 'özerkliği' kasteden açılımcı politikalarla, kayyumla ve milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasını engelleyen bir maddeyle HDP'ye göz kırpıldı. (15, 60 ve 63. sayfalar)

Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin hızlandırılması için hazırlanan maddeler ise, " Batı'nın tezleri altılı masada" diye yorumlandı. (16. sayfa)

İşte, altılı masa paydaşlarının hazırlamış olduğu 'Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nde öne çıkan tartışmalı maddeler:

FETÖ'YE AÇIK KAPI

Altı partinin imzasının yer aldığı 'Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nde FETÖ'ye açık kapı bırakan maddeler 14 ve 53'üncü sayfada öne çıktı.

"Hukuk, Adalet ve Yargı" alt başlığına bağlı 14'üncü sayfadaki maddede "Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinden kaynaklanan mağduriyetlere son vereceğiz" denildi.

Yargı reformu alt başlığında geçen 53'üncü sayfadaki maddede ise, açık açık FETÖ'den bahsedilerek "15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe teşebbüsü sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinden kaynaklanan mağduriyetlere son vereceğiz" ifadelerine yer verildi.

İçişleri Bakanlığı ve diğer bakanlıkların ortak çalışmaları sonucunda FETÖ ile iltisaklı olduğu tespit edilen memurların, kişilerin ve tüzel kişiliklerin önüne geçilmiş, 2018'de yayınlanan raporla operasyona dair ilk detaylar kamuoyu ile paylaşılmıştı. Buna göre, 18 Temmuz 2018'de sona eren OHAL kapsamında çıkarılan KHK'lar ile 131 bin 922 tedbir gerçekleştiği öğrenilmişti. Bu sayede devletin içine sızmış terör örgütü üyeleri başta olmak üzere FETÖ'nün tüm yapılanması kolluk kuvvetlerinin başarılı operasyonları neticesinde ihraç edilmişti.

FETÖ'CÜDEN MASAYA ÇAĞRI: "MEMLEKETE DÖNEBİLİR MİYİZ ACABA?"

Tartışmalara yol açan bu metinden bir ay kadar önce FETÖ firarisi Adem Yavuz Arslan " 2023'te memlekete dönebilir miyiz acaba?" paylaşımını yapmıştı. Bir dönem FETÖ'nün yayın organı Bugün gazetesinin Ankara temsilciğini yapan Arslan'a tepkiler gecikmedi.

AK Parti MKYK Üyesi Mücahit Birinci ise, Arslan'ın paylaşımına alıntı yaparak "Bu FETÖ'cü neden ümitli?" sorusunu yöneltmişti.

HDP'YE GÖZ KIRPAN MADDELER

Yerel yönetimlere verilen yetkilerin artırılması, kayyumların sona erdirilmesi ve milletvekili dokunulmazlığının hiçbir şekilde kaldırılamayacak hale getirilmesi şeklindeki maddelerin tamamı kamuoyunda altılı masanın HDP'ye tanıdığı imtiyazlar olarak yorumlandı.

'Kamu Yönetimi' alt başlığında bulunan 15'inci sayfada, "Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz" denilerek daha önce terör iltisaklı olduğu tespit edilen HDP'li siyasetçilere işaret fişeği çakıldı.

Bu maddeye arka çıkan ifadeler, mutabakat metninin "Yerel Yönetimler" alt başlığında kapsamlı bir şekilde işlendi. 60'ıncı sayfada "Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki aşırı vesayetine son vereceğiz" ve "Bazı bakanlıkların taşra kuruluşlarını görev alanlarına göre yerel yönetimlere devredeceğiz" gibi skandal maddeler öne çıktı.

Ayrıca "Yasama Reformu" alt başlığındaki bir maddede "Yasama faaliyetlerinin serbest, özgür ve bağımsız şekilde yerine getirilebilmesini sağlamak amacıyla milletvekili dokunulmazlığının Anayasa’nın 14. maddesinden kaynaklanan istisnasını kaldıracağız" beyanatında bulunuldu.

Böylece terör iltisaklı olduğu doğrudan tespit edilmiş milletvekillerinin görev süreleri boyunca ve sonrasında yargıya teslim edilmemesi planlanıyor. Anayasa'nın 14'üncü maddesinde milletvekilinin yargılanmasına sebebiyet verecek haller 'ağır suç, suç üstü ve teröre destek' olarak belirtiliyor.

CHP'DEN İTİRAF NİTELİĞİNDE AÇIKLAMA

Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, partinin yayın organı olarak faaliyet gösteren Halk TV'de 'itiraf niteliğinde' açıklamalarda bulunmuştu.

CHP'li Taşkın, ilgili maddelerin HDP'ye imtiyaz sağladığını kabul edercesine "Bazıları diyor ki metinde Kürt yok HDP yok. Herkes böyle spesifik bir yerden bakmaya çalışıyor. Bakın dokunulmazlıkların kaldırılmasının zorlaştırılması, parti kapatmanın zorlaştırılması, barajın yüzde 3'e düşürülmesi, kayyum meselesinin çözülmesi gibi…" demişti.

BATI'DAN 'EL ALMAK' İÇİN HAZIRLANMIŞ MADDELER!

'Ortak aday' krizinin sürdüğü altılı masada, geçtiğimiz pazartesi günü açıklanan mutabakat metninde 'Avrupa' kelimesi 48 farklı yerde kullanıldı.

Avrupa Birliği normlarının esas alınacağının (16. sayfa) belirtildiği dosyada Avrupa Birliği'ne üye olma hedefinden (39. sayfa) bahsedildi. Ekonomi, yargı, toplum ve daha birçok alanda Avrupa'yı önceleyen metinde 'örf' ve 'adet' kelimeleri hiç yer almadı.

Benzer şekilde Türk toplumunun aile yapısını ifsada sürükleyen İstanbul Sözleşmesi'ne yeniden dönülecek olunmasının sinyalleri de aynı mutabakatta kendine yer buldu. İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, bu durumu tasdiklercesine “Biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diye konuşmuştu.

Buna ek olarak F-35 sürecine yeniden dahil olunacağının belirtilmesi, "Batı'nın tezleri altılı masada" şeklinde yorumlandı.

Nitekim Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın Halk TV'deki bir yayında 'Ortak Politikalar Mutabakat Metni'ni yorumlarken "Avrupa görecek, aferin Türkiye'ye diyecek" demesi dikkatlerden kaçmadı.

Recep YAZGANRecep YAZGAN