Samsun Haber
Giriş Tarihi : 29-04-2025 18:28

Bakalım #Kültüryolufestivali bu sene Samsun’a Hangi Gezici hangi Boykotçu Sanatçıları Getirecek!

​​​​​​​Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali, 21-29 Haziran 2025 tarihleri arasında Samsun’da gerçekleştirilecek.

Bakalım #Kültüryolufestivali bu sene Samsun’a Hangi Gezici hangi Boykotçu Sanatçıları Getirecek!

Festivalin içeriğine dair resmi internet sitesinde henüz netleşmiş bir program bulunmuyor.

Geçtiğimiz yıl da benzer belirsizlikler ve tepkilerle gündeme gelen etkinlik, bu yıl yine tartışmaların odağında olacak mı?

Festivalin içeriğinde yer alan popüler kültür unsurları ve tartışmalı sanatçılar kamuoyunda rahatsızlık oluştururken yerel basının ve halkın beklentileriyle örtüşmeyen tercihlerin devam edip etmeyeceği merak konusu…

Geçen yıl Can Bonomo, Oğuzhan Koç ve Buray gibi isimlerin sahne aldığı etkinliklerde, halktan kopukluk ve kültürel yozlaşma eleştirileri öne çıkmıştı.

Pop Kültür Eleştirisi ve Kültürün Sahibi Kim?

Kültür Yolu’nun içeriğine yönelik eleştirilerde sıkça sorulan temel soru şu: Bu kültür kimin kültürü, bu yol kimin yolu?

Festivali biz, etkinliklerin halkın değerleriyle uyuşmadığını, aksine yozlaştırıcı etkilerinden ötürü eleştirmiştik.

 “Popüler kültür kimin kültürü? Pop sanatçıları kimin sanatçısı?” diye sormuş, devlet destekli kültür politikalarının nasıl olması gerektiğini tartışmıştık.

Prof. Dr. Dursun Ali Tökel’in, “Varlık boşluk kabul etmez…” sözlerini merkeze alarak yine onun cümleleleriyle şöyle dmiştik;

 “Eğer "kendinin" olanından haberdar değilsen, "Ötekinin" olanıyla boşluğu doldurmak zorunda kalırsın.

İnsan mitsiz, sembolsüz ve bunların toplamı olan kültürsüz yaşayamaz.

"Kendi mitlerinden ve sembollerinden haberdar değilsen, kendine sığınacak başka mitsel rahimler bulursun" der Rollo May.

"Son yüz yıldır sembollerimizi yok ettiler, artık sembolsüz bir millet haline geldik. Halbuki sembolsüz yaşanamaz" der, merhum Sezai Karakoç

"Kendisizlik" o kadar acı verir ki onun boşluğunu doldurmak için seçtiğin "ötekilik" kendisizliğinin verdiği acıdan bin beter azap verir, ama boşluksuz yaşayamamanın ıstırabı acı üstüne acıyı sana vura vura hazmettirir.

Sonuçta susadığı için tuzlu sudan başka su bulamayan onu da içtiği için daha da susayan susuza döneriz.

Ve bunu da hep dik durmanın, çocukluğundan beri kendisine "alemin bir akıllısı sen misin?"  tekerlemesiyle kabadayılık olduğu, zinhar bu yola tevessül edilmemesi gerektiği kafasına vura vura öğretilen ezim ezim ezilen ezik yöneticiler eliyle yaptırırlar…”

Yerel Basına “Yunan Medyası” Muamelesi

Geçen sene Festivalin Samsun’daki organizasyonu sırasında, yerel medya tamamen dışarıda bırakılmıştı.

Tanıtım kampanyalarının Google reklamları üzerinden yalnızca ulusal ve yaygın medya organlarına verilmesi, yerel basında hayal kırıklığı meydana getirmişti; oysa yetkililer tarafından küçük bir rica gelse, Samsun’un yerel basını etkinlikleri ücretsiz tanıtmayı gönüllü üstlenebilirdi.

Festival akışına dair bilgilendirmelerin bile paylaşılmaması, hem katılımın hem de kent içi etkileşimin sınırlı kalmasına yol atmıştı.

Etkinlikler arasında Ediz Hun ve Türkan Şoray gibi isimlerin katıldığı söyleşiler, gastronomi alanları ve çeşitli sanat performansları düzenlense de, bu zengin içerik Samsun halkına yeterince duyurulamamıştı.

Yoga kimin kültürü

Kültür Yolu Festivali’nin önceki duraklarından biri olan Çanakkale’deki Troya Müzesi bahçesinde düzenlenen yoga etkinliği, yeni bir tartışmayı beraberinde getirmişti; Yoga bizim kültürümüz mü? Bu soru daha önce Milli Eğitim Bakanlığı’nın yoga projesiyle kamuoyunda yankı bulmuş, gelen tepkiler üzerine proje iptal edilmişti.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yogayı kültürel bir etkinlik gibi sahiplenmesi, özellikle muhafazakâr çevrelerde kültürel kimlik açısından eleştirmişti.

Türkiye’nin geleneksel değerlerine dayalı kültür anlayışı ile bu tür etkinlikler arasındaki çelişki, kamuoyunda “kültürel yönsüzlük” ve “sembol boşluğu” şeklinde yorumlanıyor.

 

Eğlence, Yas ve Vicdan Arasında

Tüm bu tartışmaların ortasında, Gazze ve Filistin’de süren zulüm ve işgal karşısında Türkiye’nin devlet düzeyinde yas havasında olması gerektiğini düşünen çevreler, eğlence dolu festivallerin zamanlamasını da eleştiriyor. “Cenaze evi olması gereken yerde festival yapılıyor” diyenler, toplumsal hassasiyetin ve vicdanın göz ardı edildiğini savunuyor.

Samsun’un Tanıtımı İçin Fırsat, Ama…

Kültür Yolu Festivali, Samsun’un tanıtımı, kültürel canlanması ve sosyo-ekonomik hareketliliği açısından büyük bir potansiyel taşıyor. Ancak bu potansiyelin hayata geçmesi, halkın değerlerine saygılı, yerel dinamikleri gözeten, milli kültürle uyumlu bir içerik politikası ile mümkün olabilir.

Aksi halde, Samsun yerel basını olarak biz, “Bu kültür kimin kültürü, bu yol kimin yolu?” sorusunu sormaya devam edeceğiz.

Haber yorum; Recep YAZGAN

adminadmin