Gazeteci Recep Yazgan'a yapılan münferit olayla ilgili yazıdaki cümlesi gerçekten boş değil.
"Meğerse içimizden birinin kanı akmalıymış..."
Keşke kan akmasaydı fakat Türk Milleti olarak bizler kan görmeye dayanamayız.
Zulüm görene dayanamayız.
Yaşlıya, çoçuğa dayanamayız.
Yardıma ihtilaç duyana dayanamız.
Ve kırmızı çizgilerimize dokunulmasına dayanamamız.
Evet arkadaşlarımız, dostlarımız, sevdiklerimiz ve ailemiz bizim kırmızı çizgimiz.
Kılına zarar gelse, gözümüz kararır cenke gider gibi hazırlanırız.
Artık Allah ne verdiyse...
Tabi burda dile getirmek istediğim genel olarak yapılacak olan mücadele öyle şiddetle değil, hukukla yaparız.
Biz gazeteciler de bu durumlarda kalemimizi kullanarız, kullandıkta.
Yaptığımız haberler, yazılar, paylaşımlarla sesimizi duyurduk, gerekli adımlar atıldı.
Bu anlamda gazeteciler olarak birlik ve beraberlik örneği verdiğimize inanıyorum.
Keşke bu üzücü olay yaşanmasaydı fakat oldu. Temennimiz bundan sonra yaşanabilecek olaylara ders olmasıdır.
Hepimiz insanınız hata yaparız fakat biraz sakin, düşünerek.
Başımdan geçen bir olayda öğretmenlik yapan biri bana dediki "Ya bu kadar çoçukla uğraşıyoruz yeri geliyor psikolojimiz bozuluyor"
Bende dedimki; "Hocam psikolojiniz bozuluyorsa, kaldıramıyorsanız yapmayın bu işi ya da gidin tedavi olun, eğitimini alın"
Evet yaptığınız görev ne olursa olsun, kaldıramıyorsanız yapmayın, başkasının da canını yakmayın! diyorum ve sizi Ünal abinin yazısı ile baş başa bırakıyorum.
ÜNAL YAVUZ YAZDI: TERS KELEPÇEYLE GELEN BİRLİKTELİK
Recep Yazgan... Gazeteci... Dün sadece ve sadece işini yaparken ters kelepçeyle gözaltına alındı...
Allah'tan çekilen videolar onun ne kadar masum olduğunu kamuoyuna gösterdi...
Polisin uyguladığı şiddet akla ziyan...
Ayrıntılara girmiyorum bile...
Burada bir polisin yapmış olduğu hatayı tüm emniyet camiasına asla mal etmiyorum, etmem de...
Onlar bizim canımız ama meslektaşımız da kader arkadaşımız...
Gazeteci refleksiyle gün boyu ilgili her yeri aradım...
Recep kardeşimizle hiç irtibatı kesmedim...
Morali eksi 35 derece olsa da yanında olmalıydık...
Bir tarafa kanlar içinde gazeteci diğer tarafta ise tek yumruk olmuş Samsun basınını görmek yüreğimi hafifletti doğrusu...
Meslektaşlarımızın hiç bir dönem böylesine bir ve beraber olduğunu görmedim...
Meğerse içimizden birinin kanı akmalıymış...
Biz onu kanı verdik helal olsun...
Hani her şer de bir hayır vardır derler ya...
İşte akıtılan o kan bundan sonra ki dönem için gazetecilerin bir ve beraber olduğunda neleri yapabileceğini dün itibariyle bizlere gösterdi...
Ayrışmaların mesleğimize ve meslektaşlarımıza hiç bir katkısı olmadığını bize yapılan eylemle anlattı...
Recep'in kanı bu yüzden hepimize helaldir diyorum...
Devlete küsemeyiz...
Memleket olmadan yapamayız...
Bir beraber değilsek yaşayamayız...
O polisi de kazanacağız...
Recep Yazgan'ın da hep yanında olacağız...
Ters kelepçenin yaptığına bak!
Bizi öylesine kenetledi ki düz yolu görmeye başladık...
Buna da şükür...
GAZETENİZOLSUN