Fikir
Giriş Tarihi : 22-10-2025 18:29

Beklentisiz Toplum Çürümüştür!

Şair ve mütefekkir İsmet Özel, istiklalmarsi.org sitesinde yayınlanan "O gün hiç gelmeyecek" başlıklı yazısında, Türk toplumunun Batılılaşma politikaları nedeniyle "Bir gün gelecek..." beklentisinden koptuğunu yazdı.

Beklentisiz Toplum Çürümüştür!

"Beklentisiz toplum çürümüştür" tespitini yapan Özel, kurtuluşun hayallere dalmakta değil, "yaptığımız işin keyfiyet derecesini yükseltmekte" olduğunu vurguladı.

Şair ve mütefekkir İsmet Özel, 22 Ekim 2025 tarihli yazısında, Türk toplumunun modernleşme ve Batılılaşma sürecinde yaşadığı hayal kırıklıklarını ve bunun sonucunda ortaya çıkan "beklentisizliği" analiz etti.

Özel, "Bir gün gelecek..." fikrinin yitirilmesinin temel sebebini, "modernleşme bahanesiyle yürütülen Batılılaşma politikaları" olarak gösterdi.

BATILILAŞMA POLİTİKALARI TOPLUMU BATAKTAN BATAĞA SÜRÜKLEDİ

Özel, Batılılaşma politikalarının "toplumun bir kesimini yıpratıcı bir düş kırıklığına uğrattığını" ve "çoğunluğu teşkil eden büyük kesimini bir bataktan diğerine sürüklediğini" ifade etti. Bu sürecin köklerini Osmanlı'nın son dönemine dayandıran Özel, "Başta saray olmak üzere Türk toplumunun ileri gelenleri Avrupalı ülkelerin Osmanlı yönetimine yapıştırdıkları yaftayı hiçbir tenkide tâbi tutmadan kabullendi" dedi.

II. Abdülhamid'e yönelik "kızıl sultan" yaftasını hatırlatan Özel, "ulu hakan" diyenlerin ise "Türk toplumunun idamesi için gereken bütün yüke omuz verenler" olduğunu belirterek, bu zıtlaşmanın günümüzde daha incitici bir biçimde devam ettiğini kaydetti.

HEM HAYALE DALMAYACAĞIZ HEM ÇÜRÜMEYE DİRENECEĞİZ

Özel, "Bir gün gelecek..." fikrinden kopulmasına hayıflanmadığını, çünkü "hayale dalmanın insan ruhuna fayda vereceği düşüncesine sahip olmadığını" belirtti. "İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar" yaklaşımına olan husumetini "Allah’tan istemeği bilme şuuru" ile açıkladı. Ancak bu kopuştan memnuniyet de duymadığını, "Zira beklentisiz toplum çürümüştür" sözleriyle ifade etti.

Özel, çözüm yolunu ise şöyle çizdi: "Hem hayale dalmayacağız, hem de çürümeğe direneceğiz. Bu, yaptığımız işin keyfiyet derecesini yükseltmemizle gerçekleşecek." Özel, bunun "alelade dolandırıcılıktan nitelikli dolandırıcılığa geçmek" olmadığını, "İşini daha iyi yapmak isteyen kişi o işin yapılmağa değer olup olmadığı hususunda da bir karara varmak zorundadır" sözleriyle açıkladı.

MODERNLİK ŞAHSİ KURTULUŞU TAÇLANDIRDI

Dört yüz yıllık Batılılaşma hevesinin sonunda "payımıza hiçbir şeyin düşmediğini" belirten Özel, bunun kanıtı olarak "Türk tabiiyetindeki kimselerin Avrupa ülkelerinden biri veya ABD, Kanada tarafından vatandaşlığa kabulünü bir kazanç addetmelerini" gösterdi.

Özel, "Modernlik dünyada şahsi teşebbüsün İslâm’a ters istikamette taçlandırılması suretiyle yayılmasına sebep oldu" diyerek, insanların kurtuluşu "paçayı şahsen kurtarmakta" aradığını ve "sırat-ı müstakim" fikrinden koptuğunu dile getirdi. Teknolojiyi de eleştiren Özel, "Oysa Kur’an bizi bu fahiş hataya düşmekten kurtarmak için indirildi" ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM KUR'AN AHLAKI VE İŞİN HAKKINI VERMEKTİR

Özel, yazısında İslâm ahlâkının önemine vurgu yaparak, asıl sorunun "dünya sevgimiz ve Allah’tan değil de ölümden korkumuz" olduğunu belirtti.

Toplumun ebeveyn (birrü’l- vâlideyn), evlat ve akrabalık ilişkilerindeki zafiyetlerine dikkat çeken Özel, "Kur’an-ı Kerîm’in bize hak ve haksızlık söz konusu olduğunda miktarın ve mikyasın değil keyfiyetin önemli olduğunu öğretmesi gerekirdi" dedi.

Kurtuluşun "Allah rızası için yaşamak ve Allah rızası için ölmek" şuurunda olduğunu belirten Özel, olgunlaşmanın "İslâm-İman-İhsan" sırasıyla zaman istediğini hatırlattı.

Özel, yazısını şu nasihatle sonlandırdı: "İslâm dairesi içinde yer almanın bize Allah rızası için yaşamak ve Allah rızası için ölmek dışında hiçbir şeyde gözümüzün olmadığını, hiçbir şeye kulak asmayacağımızı öğretmesi gerekiyor. Bunun elbette boyacı küpüne dalıp çıkmak gibi bir sonuç vermeyeceğini biliyoruz. Bu hususta da nasihati bize Kur’an veriyor. Olgunlaşmak zaman istiyor. Olgunlaşmanın sırası bize İslâm-İman-İhsan olarak gösterilmiştir. Bu sırayı takip etme bilincine talip miyiz? Talipsek hangi iş üzerindeysek o işin hakkını vermeğe bakalım. “Bir gün gelecek” avuntusuna kendimizi kaptırmayalım.  "

adminadmin