Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 05-03-2014 15:01   Güncelleme : 05-03-2014 15:01

BEN den SÖYLEMESİ…

Sadık okuyucularımızın yakından bildikleri gibi yurdum insanının bir kısmının kendinden geçercesine “hizmet ve fetullah” aşkıyla yanıp tutuştuğu, hiç kimsenin medyada “şeytanın hizmetcisi ve Vatikan uşağı, Mossad’ın pensilvanya valisi” gibi sıfatlar ile tarif ettiği zatı muhteremi suçlamayı bir tarafa bırakın eleştirmeye bile cesaret edemediği günlerde ( 02

BEN den SÖYLEMESİ…
Sadık okuyucularımızın yakından bildikleri gibi yurdum insanının bir kısmının kendinden geçercesine “hizmet ve fetullah” aşkıyla yanıp tutuştuğu, hiç kimsenin medyada “şeytanın hizmetcisi ve Vatikan uşağı, Mossad’ın pensilvanya valisi” gibi sıfatlar ile tarif ettiği zatı muhteremi suçlamayı bir tarafa bırakın eleştirmeye bile cesaret edemediği günlerde ( 02.01.2012 http://akasyam.com/kose-yazisi/46/bir-cemaat-hikayesi.html ) böyle bir yazıyı yazmak nasip olmuştu bu garibe.

Yazdığımız yazının muhataplarının 17 aralık 2013 de ülke genelinde gündem oluşturması ve anlam kazanması ile birlikte bahse konu yazımız 19.12.2013 tarihinde tekrar www.akasyam.com ‘un yönetimince manşete çıkartılmış ve bir kez daha okuyucularımız ile buluşmuştu. (http://akasyam.com/haber/11643/bu-bir-tesaduf-olabilir-mi.html)

Bu hatırlatmalardan sonra gelelim bugün ki yazımıza….

Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm ve (minen Fetullah). Bismillahirrahmanirrahîm.

Yurdumun sazanları yazının başında ki mınen fetullah ifadesine bakarak mal bulmuş mağribi gibi hemen atlamasınlar ortaya.

B e s m e l e y i   ş e r i f- i    d e ğ i ş t i r m e k    g i b i    b i r    n i y e t i m    y o k.

Peşin peşin uyarıyorum, sonra demedi demeyin.

Ama içinde bulunduğumuz “fitne” sürecinde az da olsa kalbinde tahkiki iman bulunanların (Allah’ın bize verdiği ilim ve o kullarında nasipleri ölçüsünde) sahip oldukları o imanlarını da kaybetmelerine engel olma niyeti taşıdığımı kabul ediyorum.

Bu nedenle biz de (vahiy islamına inanan bir Müslüman olarak içinde bulunduğumuz süreçte) kafir ve münafıklar ile yapılan psikolojik ve gayri nizami savaşta safımızı belli ve zalimlere karşı mücadele etmek, insanlara iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymak amacıyla bir kez daha kalemimizi elimize aldık.

Vira Bismillah…

Ben bir gazeteciyim. Karşılaştığım her olaya, oluşuma, eyleme ve yaşanan vakıalara önce;

“ Ne oldu? Nasıl oldu? Niçin oldu? Nerede? Ne zaman oldu? Kim yaptı? ”
Sorularını sorar, akabinde de, birçok insanın düştüğü hataya düşmemek için ilk önce

“Yaşanan/yaşadığım bu olaydan, söylenen bu sözden en fazla kim zarar görür”

sorusunu DEĞİL;

“ Bu olay, söz veya eylem en fazla kimin işine yarar”

Sorusunu sorarım.

Çünkü;

Olayları, eylemleri, sözleri ve insanları doğru şekilde analız etmek, doğru cevaba ve sonuca ulaşmak isteyen herkes için doğru soruları sormak, doğru noktadan yola çıkmak, bu işin olmazsa olmazdır.

Bu konuda anlaştıysak sorularımızı sormaya başlayalım…

Soru 1 - Pensilvanya valisi ve Cemaatinin gerçek amacı ne?

Soru 2 - Malum Vali ve Cemaati ne oldu da aniden saf değiştirdi? Cemaat (
gönüllü veya zorla ) dış güçlerin gönüllü taşeronluğunu mu yapmaya başladı;

Soru 3 - Cemaat yapısı, alternatif düşüncelere ne kadar açık?

Soru 4 -Son iki yılda yaşananları Cemaat- AK Parti kavgasına indirgemek doğru mu?

Soru 5 – İçinde bulunduğumuz süreçte Ak Parti bulunduğu konum gereği kavganın tarafı mı, Ülkemiz üzerinden İslam dünyasına yapılan saldırının püskürtücüsü mü?

Soru 6 - 7  şubat 2012 de ki MİT müsteşarı ve 4 kişinin ifadeye çağrılması ile başlayan ve 25 aralık MİT tırları krizi ile devam eden süreçte ekonomik olarak Türkiye ne kaybetti, hangi ülkeler ve kimler ne kazandı?

Soru 7 - Cemaatin görünen değil, gerçek lideri kim ve cemaat gerçekte kime hizmet ediyor?

 (Bknz Opus Dei yapılanması)

Soru 8 – Başbakanın ölmesi veya AKP nin iktidardan düşürülmesi en çok kimin işine yarar?

Ey yurdunmun saf ve temiz kalpli, hizmet ehli cemaat avamı süreçle ilgili olarak doğru bir analiz yapmak ve kafalarınızda doğru bir sonuca ulaşmak, haklıyı haksızdan ayırmak, bu güne kadar bilmeden hizmet ettiğiniz zalimler ile birlikte cehennem ehli olmak istemiyor, Hak’tan adaletten ve mazlumdan yana olmak ve bu konuda kalplerinizin mutmain olmasını istiyorsanız sizde benim yaptığımı yapın. Sürece dair kendinize ve etrafınıza doğru soruları sorun.

Çünkü, yarın mahşerde size R.Tayyip ERDOĞAN’ın ve AKP lilerin yaptıklarını, yediklerini, içtiklerini değil; sizin bu süreçte yapmakla mükellef olduğunuz halde yapmadıklarınızın ve bilmeden de olsa Nemrut un yaktığı ateşe taşıdığınız odunların hesabını soracak Allah (cc)

Ne diyorsunuz günde 5 vakit ve 40 kez “maliki yevmid din, iyya keabudü ve iyya kenastağin” ( Hesap ve ceza günün tek sahibi sensin, biz yalnız sana kulluk eder yalnız senden yardım bekleriz) Sözünüze sadık olun. Hesap sorma işini ve İlah’lığı Allah’a bırakın, sizde kulluğunuzu yapın. Herkes işini yapsın.
Bu kadar laftan sonra hala anlamayanlar için farklı bir şekilde anlatayım,

Ne siz, ne de ağababanız din gününün sahibi Allah değil…

Haddinizi bilin.

Aksi takdirde, Başbakan değil ama Allah size haddinizi bildirir...
adminadmin