Samsun’un İlkadım ilçesi Bağdat Caddesi’nde yaşanan kavga olayını takip eden gazeteci Recep Yazgan’ın, “Gazeteciyim” demesine rağmen gözaltına alınıp, daha sonra serbest bırakılması kamuoyunda tepkilere yol açtı. Olayla ilgili açıklama yapan Başkan Erol Şeker, “Bu yapılan muamele, üzülerek belirtmeliyim ki tüm basın camiasına yapılmıştır.” dedi.
Gazeteci Recep Yazgan’ın, görevini yerine getirirken bazı polis memurları tarafından darp edilip ters kelepçeyle gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu ifade eden Şeker, “Bu olay yalnızca gazeteci Recep Yazgan’a değil, tüm basın camiasına yapılmış bir uygulamadır.” şeklinde konuştu.
Erol Şeker açıklamasında, “Görünen o ki; bürokrasi ve siyaset, gazetecilerle sosyal medya fenomenlerini birbirine karıştırmaya başladı. Bu durum başta valilik olmak üzere tüm idari yöneticiler, siyasi temsilciler ve basın kuruluşları arasında ciddi bir kopukluğa neden olmuştur. Eğer bu kopukluk giderilmezse ve sosyal medya üzerinden yapılanlar basın camiasına mal edilmeye devam edilirse, bu tür olayların devamı kaçınılmaz olacaktır.” ifadelerine yer verdi.
Başkan Şeker, gazetecilerin sahada görev yaparken devlet memuru gibi üniforma taşımalarının mümkün olmadığını vurgulayarak, “Olay anının heyecanı ile gözaltı işlemi yapılmış olabilir, ancak gazeteciyim diye haykırmasına rağmen darp edilmesi ve ters kelepçe takılması kabul edilemez bir durumdur. Her ne kadar kısa sürede yanlıştan dönülmüş olsa da meslektaşımızın yaşadığı fiziki ve manevi zarar nasıl telafi edilecektir?” dedi.
Açıklamasının devamında Şeker, emniyet teşkilatına güven duyduklarını da belirterek, “Bu olayı polis içerisinde münferit bir vaka olarak değerlendiriyoruz. Başta Samsun İl Emniyet Müdürümüz olmak üzere, olay sonrası gösterdikleri duyarlılıktan dolayı tüm yetkililere ve Valiliğimize teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Son olarak Şeker, “Umarım bu gibi olaylar bir daha yaşanmaz. Valiliğimizin öncülüğünde, şehir yöneticileri ile basın mensuplarının bir araya gelerek bu tür sorunların tekrar etmemesi adına gerekli adımların atılması şarttır. Biz kolluk kuvvetlerini seviyoruz ve onlardan da görevimizi yaparken bizi bir kart ya da üniformaya mahkûm etmemelerini rica ediyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.