-Abi kaç para dedi.
-Yarım beş, tam on dedim.
-Ya çeyrek diye sordu. Anladım o kadar parası yok, dedim,
-Sende ne kadar çıkar? Saymaya başladı ama hep 5-10 kuruş.
-Koy dedim paraları şuraya, sen geç otur masaya. Ustama seslendim:
-Yarım olsun, içine her şey konulsun, ayranda verin, azıcıkta tabağa patates ekleyin.
Çocuk dönerini yerken küçücük ayaklarına baktım. Çıkarmış ayakkabılarını, ayaklarını birbirine sürtüyor. Anladım ki üşümüş ısıtmaya çalışıyor. Bugün çok da yağmur yağıyordu, mübarek kuru yer bırakmıyordu.