Kültür
Giriş Tarihi : 06-08-2017 08:00   Güncelleme : 06-08-2017 08:30

Bülent Yıldırım: Mescid-i aksa’yı esir eden müslümanlar’ın unutkanlığı!

İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Siyonist İsrail’in Mescid-i Aksa’daki zulmünü katbekat artırmasının altında yatan sebebin, 1.7 milyarlık İslam âleminin ilk kıblesini sadece İsrail saldırdığında hatırlaması olduğunu söyledi. Yıldırım, ayrıca Müslümanlar’ın İslam’a sarılmasının kurtuluş anahtarı olduğunu vurguladı.

Bülent Yıldırım: Mescid-i aksa’yı esir eden müslümanlar’ın unutkanlığı!

Siyonist İsrail’in 1948 yılından itibaren işgal ettiği Filistin’de, zulüm her geçen gün yeni bir boyut kazanıyor. Kudüs’te hâkimiyetini sağlamlaştıran İsrail, zamanla Filistinli Müslümanlar’ı etkisizleştirerek Mescid-i Aksa’nın kontrolünü eline almayı başardı. Geçtiğimiz haftalarda yarım asır sonra Mescid-i Aksa’da cuma namazı kılınmasını engelleyen İsrail, Aksa’yı 3 gün boyunca kapalı tuttu. Siyonizm ile 1995’ten bu yana mücadele eden, uluslararası arenada büyük tecrübe edinmiş İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Fehmi Bülent Yıldırım ile İsrail’in neler hedeflediğini, İslam ülke liderlerinin sessizliğini, Müslümanlar’ın Siyonizm’e karşı neler yapması gerektiğini konuştuk.

ŞİRKİN ZİHİNSEL VE ASKERİ KANADI

Siyonizm nedir, neleri hedeflemektedir, nasıl mücadele edilir?

Kendisinden başka hiç kimseyi insan yerine koymayan, “Her şey benim hakkımdır” diyen, kuvveti üstün tutan, bütün anlaşmaları bozan ve yeryüzünü fesada uğratan zihniyetin adıdır Siyonizm. Aslında Siyonizm, şeytani sistemin sembolize olmuş halidir. Tevhit ve şirkin mücadelesinde şirkin en önemli zihinsel ve askeri kanadıdır.

MEKKE-MEDİNE-KUDÜS DİRENİŞ HATTIMIZ

Siyonizm için Mesicid-i Aksa’nın önemi nedir?

Siyonizm için en büyük tehlike Müslümanlar’dır. Çünkü dünyayı imar edecek olan, inanan insanlardır. Siyonizm, en son peygamber Hz. Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) diniyle savaştığı için Müslümanlar’ın kutsal saydığı Mescid-i Aksa’yı yıkarsa eğer, Müslümanlar’ın direniş hattını yıkmış olacak. Çünkü Müslümanlar’ın direniş hattı Mekke-Medine-Kudüs’tür. Bütün dünyada sembolize edilmiş hat bu kutsal bölgelerdir. Onun için Mescid-i Aksa’yı yıkarsa ardından Mekke ve Medine gelecek. Böylelikle dünyada iyiliği kaldırmış olacak ve aynı zamanda dünyanın hâkimi olacak. Çünkü Siyonizm’in bir ucu da (hâşâ) Allah (cc) ile kendini eşit gören bir anlayışa kadar gitmektedir. Müslümanlar’dan sonra da kendilerini Allah (cc) ile yarışır hale getireceklerine inanıyorlar. Onun için Mescid-i Aksa kendi anlayışlarının, kendi yaratıcı inancının, “mabedi”nin temellerinin atılacağı “Süleyman Mabedi”nin yapılacağı yerdir.

İSRAİL YENİ BİR LİMAN KAZANDI

50 yıl aradan sonra Mescid-i Aksa’da cuma namazı kılınmadı. Mescid-i Aksa 3 gün kapalı tutuldu. Siyonizm’in amacı neydi?

Siyonizm aslında bunu yaparak başka bir amacını gizlemiş oldu. Uluslararası limanlarını genişletti. Mısır’ın iç denizi ayıran bir alan var Kızıldeniz’de. O nedenle İsrail oradan uluslararası sulara açılamıyordu. Orada 2 tane ada Mısır’ın hâkimiyetindeydi. Mısır borçları karşılığında tekrar 2 adayı Suudi Arabistan’a devredince, Mısır’ın olmayan 2 ada yüzünden iç deniz statüsü kayboldu ve ulus sahası sulara açılabilecek artık İsrail. Yeni bir liman kazanmış oldu. Doğal olarak Mısır’ın ticaretini öldürdü. Kendi enerji hatlarının geçebileceği güzergâhın alternatifini çoğaltmış oldu. Bu doğal olarak gündeme gelmiş olsaydı birçok dengeyi bozmuş olacaktı. Çünkü İsrail’le doğalgaz anlaşması durumu vardı Türkiye’nin. Mavi Marmara anlaşması da bu sebeple yapılmıştı. İsrail bu konunun çok tartışılmasını istemedi. İsrail bir taşta birkaç kuş vurmayı sever, Filistinli direniş örgütlerinin halk nezdinde çaresizleşmesini arzuladı. Özellikle Hamas’ın ve El-Fetih’in yapılan sadırılar karşısında başarısız olmasına gayret gösterdi. Çünkü yeni bir aktör çıkarma amacındaydı. Bu aktör de Dahlan’dı. Dahlan uluslararası şer cephesinin özellikle Ortadoğu’da kullanmış olduğu bir “Truva Atı’dır”. Kendisiyle iyi ilişkiler kurabilecek yeni bir hareket alanı istiyordu. İş tersine döndü Kudüs konusu unutulmuştu. Fakat Kudüs’te son yaşananlar İslam beldelerini tekrar harekete geçirdi. Batı’da hareketlilik oldu. İsrail’in beklemediği sonuçtu bu. Hem en çok konuşulan konu Kudüs oldu hem de Siyonizm’in karşıtlığı tekrar yeşerdi.

FİLİSTİNE SAHİP ÇIKMAK YÜREK İSTER

İslam âlemi ve liderleri neden Filistin için ortak hareket edemiyor?

Kendi saltanatları için. Filistin demek turnusol kâğıdı demektir. Ayrıca Filistin’e sahip çıkmakta yürek ister. İyi olan Filistin’e sahip çıkabilir. Eğer birisi sömürgeciyse, adaletsizse o zaten Siyonizm’in ve emperyalizmin bir parçasıdır. Eğer iyiyse, merhametliyse, adaletliyse o da insanlığın bir parçasıdır. Ses çıkaramayan İslam dünyası liderlerine baktığın zaman ya diktatörlerdir ya da nefsini düşünenlerdir. Bunların Siyonizm’e karşı mücadele şansı yok çünkü kendilerine karşı mücadele edecekler. Bunların hepsi halklar Filistin konusunda sokaklara inerlerse yarın bizim iktidarlığımız da gider düşüncesi içerisindeler. Türkiye ve birkaç ülke dışında samimi tavır ortaya koyan olmadı. 

MÜSLÜMANLIĞI YAŞARSAK KUDÜS’Ü GERİ ALIRIZ

İsrail’i cezalandıracak mekanizma neden yok?

Bizden dolayı. Çünkü namazlarımızı doğru kılmadığımız için. Kur’an-ı Kerim’i doğru anlamadığımız için. Faize iştigal ettiğimiz için. Günahkâr olduğumuz için. Pişman olmadığımız için. Tövbe etmediğimiz için. Bu dinin sahibi Allah’tır. Kâbe de, Medine de Mescid-i Aksa da Allah’ındır. Biz sadece bunları koruyabiliyor muyuz koruyamıyor muyuz bunun imtihanını veririz. Bunları koruyabilmek için de ahlaklı, dürüst, samimi olmamız gerekiyor. Bu özellikleri taşıyamazsak Allah bize Kudüs’ü koruma imkânını nasip etmez.

BİR OLURSAK İSRAİL YIKILIR

Şeyh Ahmet Yasin’in “Kur’an- Kerim milletlerin 40 yılda bir değiştiğini, İsrail’in 2027 yılı civarında yıkılacağını iddia ediyor. İsrail’in sonunu ne getirebilir?

Bu İsrailliler’in de korktuğu bir şey. Buna inananlar da var. Hatta Mavi Marmara’nın kendi inanışlarına göre İsrail’in sonunun başlangıcı olduğunu söyleyen bir kesim var. Kuzey’in aslanları gemilerle Aşdod Limanı’na geldiği zaman diye bir haberleri var. İsrail yıkılma psikolojine girmiş durumda. Ama bir toplum kendini değiştirmezse Allah (cc) o toplumu değiştirmez. Biz kendimizi değiştirirsek ve liderlerimizin Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmasına sebep olacak bir yaşam tarzını ortaya koyarsak. 2027 yılını beklemeye gerek yok, İsrail yarın da bitebilir.

MÜSLÜMANLAR ORTAK PARA BİRİMİ OLUŞTURMALI

1,7 milyarlık İslam âlemi ilk kıblesi Mescid-i Aksa için nasıl hareket etmeli?

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın bir kere samimi ve dürüst olması gerekiyor. İslam İşbirliği Teşkilatı Kudüs için kuruldu. Müslümanlar’ın bir güç merkezi olsun diye adım atıldı. Burada samimi kararların alınması lazım. 
İslam ülkeleri arasında askeri, siyasi, kültürel, ekonomik, teknolojik işbirliğinin yapılması lazım. Müslüman ülkeler kendi para birimini bir kere kesinlikle oluşturması lazım.
D-8’de alınan kararların yerine getirilmesi gerekiyor. Bunlar aslında tartışıldı ve sonuçlara varıldı fakat uygulama konusunda kararlı olmak gerekiyor. D-8 gerçekleşirse Siyonizm ve hatta emperyalizm diye bir bela kalmaz. Gençlere tavsiyem D-8 kitabını kesinle okusunlar.

İSRAİL KALABALIKLARDAN KORKAR

Geçtiğimiz cuma günü Beyazıt’ta Kudüs için 10 binler toplandı. Pazar günü de Yenikapı’da Büyük Miting var. Okuyuculara ne mesaj vermek istersiniz?

İsrail’in en çok korktuğu kalabalıklardır. Çünkü İsrail düşmanlarının artmasını istemiyor. Topluma Siyonizm’i alıştırmak istiyor. Kendi korkusunu yenmek için zulüm ediyor. Her korktuğunda Siyonizm birilerini öldürür. Asıl güç sahibi benim. Hem kendisine bunu hissettirmek ister hem de başkalarına bunu göstermek ister. Kalplerinde korku ile yaşar hep huzursuzdur. Onun için meydanları ne kadar doldurursak o kadar Mescid-i Aksa’yı, Filistinli bir kızı, küçük bir yavruyu, bir babayı o kadar korumuş olursunuz. O meydanlara gelmeyenler bir şeyleri de korumadıklarını düşünerek yemeklerini yesinler.

ZAFER OLARAK DEĞİL, NEFES ALMAK OLARAK GÖRÜN

Geçtiğimiz akşam Mescid-i Aksa açıldı. Âlimler Mescid-i Aksa’ya giriş kararı aldı. Giriş esnasında saldırılar oldu. İsrail’in geri adım atması ne anlama geliyor?

Güçlü bir planı var. Zamansal, mekânsal ve tamamen Yahudileştirme planı. Zamansal planı uzun zamandır gerçekleştiriyorlar ve bizi de alıştırdılar. Belirli saatlerde Yahudiler’e belli saatlerde Müslümanlar’a izin veriyorlar. Mekânsal bölme ise yarısı Yahudiler’in yarısı Müslümanlar’ın. Mescid-i Aksa’nın altındaki sinagogları yaptığında böldüler zaten. Yani Mescid-i Aksa’nın altı bölünmüş durumda. Bunu tamamladı. Son olarak da Mescid-i Aksa’nın yerine “Süleyman Mabedi”ni kurmak istiyorlar, bunun için de Mescid-i Aksa’nın çevresindeki bütün Müslümanlar’ı temizlemeyi hedefliyorlar. Bunları yaparken dünyaya şu mesajı veriyorlar: “Kudüs’ün sahibi benim. Mescid-i Aksa’nın kontrolü bende istediğim zaman içeri girerim istediğim zaman çıkarım.” Adeta dalga geçer gibi önce izin verildi. Müslümanlar Mescid-i Aksa’ya girerken tekrar saldırdı. “Kudüs benimdir bu benim doğal hakkımdır” demek istiyor. Onun için İsrail’in bu geri adım atması bizi aldatmasın. Biz Filistin’de Siyonist işgal bitene kadar hiçbir başarımızı zafer olarak görmeyelim. Bir nefes almak olarak görün. Çünkü İsrail sözünde durmaz. Tekrar bir saldırıya kadar da göreceksiniz Müslümanlar Filistin’i unutacaklar. Bizim unutkanlığımız ve vurdumduymazlığımızdır Mescid-i Aksa’yı esir eden…

Burak Çolo / Diriliş Postası

 

adminadmin