Samsun Haber
Giriş Tarihi : 26-06-2018 09:12   Güncelleme : 26-06-2018 09:12

CHP Samsun eski İl Başkanı Tufan Akçagöz Muharrem İnce’ye seslendi

CHP Samsun eski İl Başkanı Tufan Akçagöz Muharrem İnce’ye seslendi

CHP Samsun eski İl Başkanı Tufan Akçagöz, seçimleri değerlendirmek için kaleme aldığı ve sosyal medyadan paylaştığı açıklamasında CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’ye önümüzde yürü diye seslendi.

Akçagöz’ün açıklaması şöyle;

Seçim kaybetmek kötüdür ve dün, en kötüsünü yaşadık; kaybettik. Ancak, bu gök kubbe altında mutlaka bir gün aydınlığı yakalayacağız. Buna ben inanıyorum, lütfen siz de inanın.

Birilerinin adamı olmadan, sadece ve sadece örgütün gücüne inanarak siyaset yapma kararlılığımı sürdüreceğimden kimsenin şüphesi olmasın.

Derdim, Milletvekili olmak değil, memleketi tek adam rejiminden kurtaran bir yapının parçası olmaktı, bunu başaramadık. Yoksa, bu şartlarda taşıyacağımız rütbe ya da unvanların inanın hiç bir anlamı yok. Üzüntümü kelimelerle anlatmakta zorluk çekiyorum. En çok da, partiye inanmış, dürüstlükten asla taviz vermemiş, doğruluğu ilke edinmiş samimi partililerimiz için üzülüyorum. Ancak bilin ki, mağlubiyet zamanları en güzel okuldur. Ben de, CHP Samsun İl Başkanlığı görevini, Milletvekilliği adaylığı için bıraktıktan sonra gerçek arkadaşlarımı ve dostlarımı tanımış oldum. ( Onlar kendilerini bilirler ) Bu dönemin bana böyle bir avantajı oldu diyebilirim.

26 Nisan'dan bu güne kadar, elimden geldiğince, dilim döndüğünce anlattım durdum. Her türlü haksız rekabet koşulunu tersine çevirebilmek adına, atladım arabama köşe bucak gezdim. Olmadı. Siyaset yapmanın bizden alıp götürdüğü bazı şeyler var. Bunların bir kısmının telafisi de imkansız.

Çocuklarınızla vakit geçiremezsiniz, plan yapamazsınız, özel işlerinizi bir kenara bırakmak zorundasınızdır. Bunları hasbelkader birine söyleme gibi bir lüksünüz dahi yoktur. Yani kötü niyetli bir çıkar ve "yapmasaydın" der, sizin yüzünüze bakarak. O nedenle, siyasetin bizden götürdüklerini değil, bize kattıklarını nazara alıp yola devam etmekte fayda var. Yapılan iyi şeyleri gören bir kamuoyu var. Bunun farkındayım. İki dönem il başkanlığım sürecinde, partimi ve örgütümü temsil noktasında en iyisi olmak için, yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte çalıştım.

GOOGLE AMCAYA DANIŞSINLAR!

Güzel işler çıkardık. Hangi işleri ürettin diye merak eden olursa, Google amcaya danışsınlar. :)) Ya da parti sekreterimizden, parti arşivini görmek istediklerini söyleyebilirler. Milletvekili olmak benim için, nihai bir hedef olmadı ve bundan sonra da değil. Samsun için ve Türkiye için güzel işler yapma hedef ve planlarımı da bu nedenle askıya almış değilim. Genel merkez, bir seçim değil, tercih yaptı ve biliyorsunuz Milletvekili aday sıralamaları bu tercihin sonucu olarak belirlendi. Seçilen arkadaşlara başarılar diliyorum. İhtiyaç duyduklarında, yanlarında olduğumu bilmelerini isterim.

Bundan sonra, demokrasi ve özgürlük mücadelesi olan her yerde ben de olacağım.

Yalnızca 'Bir daha gel Samsun'dan' türküleri söylemeden, Atatürk'ün yas ve hatırası sarmalında şekillenen devrimcilik anlayışını reddederek mücadelemi sürdüreceğim. Zaman zaman türkü söyleyeceğim sizlere mesela. Zaman zaman da şiir okuyacağım. Eski Tufan'dan hiç bir şey kaybolmayacak, merak etmeyin. Parti içi demokrasi için de çalışacağım. Örgütün inancını, moral ve motivasyonunu hiçe sayan, taleplerini görmezden gelen yönetim anlayışını değiştirene kadar mücadelem sürecek.

ÖNÜMÜZDEN YÜRÜ Kİ KAZANAN TARAFTA OLALIM!

Geçen 50 günlük sürede, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Muharrem İnce'nin performansına hayran kalmamam mümkün değildi. Emek en yüce değerdir diyenlerin, bu emeği görmesi gerekir ve ben kendisine Samsun Kurultay Delegesi olarak, 'Önümüzden Yürü' çağrısı yapıyorum. Önümüzden yürü ki, yüzde otuz barajlarını yıktığımız gibi, yüzde elli barajlarını da yıkalım. Önümüzden yürü ki, yeniden umut olalım. Önümüzden yürü ki, bu defa kazanan tarafta olalım. Önümüzden yürü ki, yeniden heyecan kazanalım. Siyaset, ‘ben ne olacağım’ diyenlerin değil, ‘memleket ne olacak?’ kaygısı ile davranan adanmışların işidir. Siyaset kişisel ihtiyaçların karşılandığı bir alan asla değilir. Öğrenilmiş çaresizlik dönemi, dün itibariyle bitmiştir. Daha çoğunu gören daha azına, doğruyu gören yanlışa razı olmaz, biz de olmayacağız.

 

adminadmin