Özellikle Atakum’da çelenk sunma törenine katılımın son derece düşük olması ve aynı saate denk gelen Halk TV canlı yayın etkinliğine yoğun katılım sağlanması, partinin eski yöneticilerinden gelen sert tepkilerle gündeme oturdu.
CHP Samsun eski İl Başkanı Dinçer Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada yaşanan tabloya tepki göstererek, “Anıta çelenk koyarken bir avuç CHP’liydik” dedi. Aynı saatlerde Serhan Asker’in programına katılımın çok yüksek olduğunu belirten Soylu, “Çelenk koymaya gelenlerin sayısı onun yirmi katıydı. Buna neden olanları ve müdahale etmeyenleri kınıyorum. Önce partimiz CHP, sonra etkinlik” diyerek sert konuştu.
Bu çıkışa destek veren isim ise geçmişte CHP’de yöneticilik yapmış Temel Tataroğlu oldu. Tataroğlu, yaptığı uzun açıklamayla parti içindeki dar kadroculuğu, gruplaşmayı ve dışlayıcı siyaset anlayışını açıkça hedef aldı.
“Hep Aynı Yüzler, Hep Aynı Çevre… Kimseyi Yanlarına Yaklaştırmıyorlar”
Tataroğlu açıklamasında, Samsun’daki CHP örgütünün içine kapandığını, dar bir çevreye dönüştüğünü ve bu yapı içerisinde halkla teması olan isimlere yer verilmediğini belirtti.
“Bir avuç kaldık. Hep aynı yüzler… Kimseyi etraflarında istemiyorlar. Yüzleri gülmeyen, hesap peşindeki yöneticiler” sözleriyle tepkisini ortaya koyan Tataroğlu, partinin sosyal alanlarda bile parçalı yapıda hareket ettiğini şu sözlerle ifade etti:
“Törenlerde, düğünlerde, açılışlarda, cenazelerde… Bir yerde küçük bir grup, diğer yerde başka bir grup. O onu çekiştiriyor, bu bunu. Kimse kimseyi beğenmiyor ama bu güne kadar parti adına ortaya koydukları bir değer yok.”
“Bu Kafayla Birinci Parti Olamayız”
Tataroğlu, 4-5 milletvekilinden yalnızca 1 vekile düşülmesinin basit bir seçim yenilgisi değil, sistematik bir çöküş olduğunu savunarak, “Bu partiyi getirdikleri sonuç ortada. Nereden nereye…” dedi. Delegelere de çağrıda bulunan Tataroğlu, “Sadece sizin adamınız diye liyakatsiz, toplumdan kopuk isimleri seçmekten artık vazgeçin” diyerek değişim çağrısını büyüttü.
“Uyuşmuş, içe dönük, statükocu ve intikam duygusu içindeki yönetimlerden hayır gelmiyor” ifadeleriyle parti içindeki yöneticilere açık mesaj veren Tataroğlu, partinin dar kadrolarla yönetilemeyeceğini belirtti:
“Parti ofisinden siyaset yapma devri çoktan bitti. Adı halk olan partimin yöntemi halkın içinde, halkla birlikte olmalı.”
Alternatif Etkinlikler, Alternatif Yapılar mı?
Kulislerde konuşulanlara göre, Atakum Belediyesi çevresinde kümelenmiş küçük bir grup, etkinlikleri örgütle istişare etmeden, “ben yaptım oldu” anlayışıyla organize ediyor. Halk TV yayınındaki “Görkemli Hatıralar” programına yoğun katılım sağlanırken, aynı anda resmi çelenk töreninin neredeyse sahipsiz kalması, bu eleştirilerin haklılık payını gözler önüne serdi.
Tataroğlu’nun ifadesiyle, “Ötekileştirirsen partilini, başta istemezsen böyle alanlarda yalnız kalırsınız.”
“Birleş, Güçlü Ol, Birinci Ol!”
Tataroğlu, açıklamasını geleceğe dönük bir çağrıyla noktaladı:
“Hele birinci parti çıkalım, sonra örgüt seçimlerinde çok adaylı yarışlara gireriz. Birleş, güçlü ol. Birinci ol. Her şey güzel olacak.”
Şimdi gözler CHP Samsun İl Örgütü ve Atakum Belediyesi’ne çevrildi. Parti tabanında büyüyen memnuniyetsizlik ve eleştirilerin ardından, yerel yönetimlerin bu tepkilere nasıl karşılık vereceği merak konusu.
Temel Tataroğlu’nun açıklamasının tamamı;
“Önceki dönemlerde il başkanlığı yapmış bir büyüğümün tepkisi üzerinden devamı için,
19 Mayıs kutlamalarındaki Partimin Samsun’daki etkisi ve etkisizliğine dair yorum yapmak gereği duydum.
Herkes şapkasını önüne alıp düşünmeli…Kimseyi kırmak ve üzmek de istemem ve de Partim ve partimin yöneticileri ile ilgili uzun zamandır yorum yapmaktan kaçınıyorum. Yazdığımda partide değer verdiğim erklerden tenkit alıyorum. Yazma , sessiz kal…Doğru konulara değiniyorsun ama sen yine de yazma diyorlar. Onları dinliyorum ama bu sefer de kendime olan saygımı yitiriyorum. Bu tablolar karşısında bu bilanço karşısında sessiz kalmak olmuyor.
Hedefimiz birinci parti olmak değil mi?
Böyle mi olacağız!!!
Bir avuç kaldık.
Hep aynı yüzler…Kimseyi etraflarında istemiyorlar. Yüzleri gülmeyen, hesap peşindeki yöneticiler.
Her yerde ayrışma ve gruplaşma var.
Törenlerde, düğünlerde, açılışlarda, cenazelerde… Bakıyorsunuz bir yerde küçük bir grup, diğer yerde başka bir grup. O onu çekiştiriyor, bu bunu…Kimse kimseyi beğenmiyor ama bu güne kadar parti adına yaptıkları bir değer yok…Herkes bir dizayn peşinde. Kimse partiyi birinci yapma peşinde değil. Şahsi güç peşinde. Bu partiyi getirdikleri sonuç ortada. 4, 5 vekilden 1 vekile düşürdüler. Nereden nereye…
Bu süreçteki tüm yönetimlerin bunda payı var. Kimse oraya buraya salvo yapmasın…Sonra da çıkıp niye böyle denmesin.
Yeter ya…
Bir de yeni, istekli, toplumdan oy çıkartabilecek , birçok oy potansiyeli olabilecek kesimler ile teması olan partili insanlara yer açın.
Sizler ile olmuyor artık.
Delegeleri bir şekilde yönlendirip sırf siz istediğiniz için liyakatsiz, toplumdan uzak , sırf sizin adamınız diye birilerini seçmekten artık uzaklaşın.
CHP delegesine de sesleniyorum… Artık bu partiyi yukarıya taşıyacak, toplumun içindeki, daha yeni ve yetkin olabilecek kişilere yönelin, yetki verin.
Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı.
Eskilerden artık ancak feyz ve deneyim alın, yenilere de yer açmak gerekir.
Uyuşmuş, içe dönük, statükocu ve intikam duygusu içindeki yönetimlerden hayır gelmiyor.
Parti ofisinden siyaset yapma devri çoktan bitti. Adı halk Olan partimin yöntemleri halkın içinde yanında olmalı.
Böyle üç beş kişi ile yapılan etkinliklerden bir fayda gelmez. Halka dokun, sarıl, dinle…
Ötekileştirirsen partilini başta istemezsen böyle alanlarda yalnız kalırsınız.
Konjonktür o kadar müsait ki sadece halkın duymak istediklerini anlatacaksınız, CHP politikalarını anlatacaksınız. İnandıracaksınız…
Partide birleştirici olacaksınız. Özellikle bu dönem herkesin adayı olabilecek bir kişi ile öne çıkmalısınız. Hem ilçelerde hem de il de…
Hele birinci parti çıkalım, sonraki örgüt seçimlerinde çok adaylı yarışlara gireriz. Birleş, güçlü ol.
Birinci ol.
Her şey güzel olacak…
Saygılarımla”