Gündem
Giriş Tarihi : 28-07-2018 10:13   Güncelleme : 28-07-2018 10:13

CIA’dan MOSSAD destekli Pazarlık Operasyonu

CIA’dan MOSSAD destekli Pazarlık Operasyonu

ABD Başkanı Trump, Brunson ile ilgili savurduğu tehdidin ardından CIA eliyle ABD medyasına “Brunson ile Ebru Özkan takası” konusunda anlaşma olduğu yalanını servis ettirdi.

Siyonist İsrail’in de yalancı şahitlik ettiği operasyonla Trump, Türkiye’deki işbirlikçilerine “Hukuk yok, pazarlık var” malzemesi vermeye çalıştı.

250 kişinin katili, cunta başı, Pensilvanya’da saklanan Feto’yu binlerce belgeye rağmen saltanat sürdürmeye devam eden ABD, suçu alenen tescil edilen Brunson’un serbest bırakılması için Türk yargısına yaptığı baskıyı çok öteye taşıdı. ABD Başkanı Donald Trump ve Yardımcısı Mike Pence, cezası ev hapsine çevrilen casus papaz Brunson’un serbest bırakılmaması durumunda Türkiye’nin ciddi yaptırımlara hazır olması gerektiğini söyleyerek rezalete imza attı.

YALANCI ŞAHİT İSRAİL

Trump ve Pence’in ABD’yi yöneten Evanjelist lobinin talebiyle yaptığı skandal açıklamalar misliyle Türkiye’den karşılık görürken Trump, Türk yargısını baskı altına almak için yeterli olmayan tehdidine bir de yalan ekledi. ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, ABD Başkanı Donald Trump’ın 14 Temmuz’da İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu telefonla arayarak İsrail’de 11 Temmuz’da gözaltına alınan Ebru Özkan adlı Türk vatandaşını bırakmasını istediğini yazdı. Hatta Erdoğan’ın Trump ile Brunson-Özkan takası konusunda NATO Zirvesi’nde anlaştığı senaryosunu yazacak kadar hayal sattı. Washington Post’un akıllara durgunluk veren haberine İsrail’den destek geldi. Siyonist Haaretz’e konuştuğu iddia edilen bir İsrailli yetkili Trump’ın Özkan konusunda İsrail’i aradığı yönündeki bilgiyi teyit etti.

YALAN OPERASYONU

Çelişkili politikaların adamı Trump’ın CIA eliyle ABD basınına servis ettirdiği skandal iddianın MOSSAD tarafından da doğrulanmasının altında yatan gerçekte deşifre oldu. Casus Brunson’u kurtaramayacağını anlayan Trump yönetimi tamamen bağımsız olan Türk yargısını “Siyasi pazarlık” iddiasıyla itibarsızlaştırmaya çalıştı, daha da önemlisi bu yalanla ABD adına Türkiye’de çalışan odaklara gündem oluşturma ve iktidara saldırma talimatı verdi. Akabinde ABD mandacıları Muharrem İnce, Aslı Aydıntaşbaş, Nevşin Mengü, Amberin Zaman, Sezgin Tanrıkulu ve pek çok isim anında Türkiye’yi suçlamaya başladı.

MANİDAR ZAMANLAMA!

ABD Başkanı Donald Trump’ın Brunson’u bahane ederek sarf ettiği tehdidin zamanlaması da oldukça manidar. Trump’ın tehdidi savurduğu dakikalarda Başkan Recep Tayyip Erdoğan önce Çin Devlet Başkanı Şi Cinpging, ardında da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. Trump’ın skandal mesajı Türkiye-Rusya-Çin yakınlaşmasından duyulan rahatsızlığın derecesini yansıttı.

VER PAPAZI AL PAPAZI!

Türkiye ile ABD arasında bugüne kadar herhangi bir pazarlık geçmezken, ABD’nin Brunson ile ilgili ısrarlı iade taleplerine karşı Başkan Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ elabaşıyla ilgili iade talebini hatırlatarak “Ver papazı, al diğer papazı” demişti. Pazarlık iddiasıyla karalanmaya çalışan Türkiye, Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla suçsuz yere ABD’de rehin tutulurken bile pazarlık konusunu gündeme taşımadı.

YAKINLAŞMADAN RAHATSIZ

Öte yandan Trump’ınBrunson üzerinden yaptırım tehdidiyle, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin Devlet Başkanı ŞiCinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görüşme zamanlamasının uyuşması dikkatlerden kaçmadı. Trump ABD kongresinin gözünü girmeye çalışırken, bir yandan da Türkiye-Rusya-Çin yakınlaşmasından rahatsız olduğunu gösterdi.

Diriliş Postası

adminadmin