Güncel
Giriş Tarihi : 10-05-2019 09:32   Güncelleme : 10-05-2019 09:32

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu Usulsüzlükler, Yapanların Yanına Kâr Kalmayacak!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ankara’nın Enleri” Ödül Töreni ve iftar programında yaptığı konuşmada, “Sanayide çarkların daha hızlı döndüğü, ticarette sirkülasyonun genişlediği, üretimin ve kazancın bereketinin arttığı bir döneme giriyoruz. Türkiye’yi başka türlü durduramayacaklarını görenler, umudumuza, moralimize, hedeflerimize ulaşma inancımıza saldırıyorlar. Faizi ve enflasyonu tetikleyen kur operasyonlarının gerisindeki en büyük amaç budur” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu Usulsüzlükler, Yapanların Yanına Kâr Kalmayacak!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Ticaret Odası tarafından ATO Congresium’da düzenlenen “Ankara’nın Enleri” ödül töreni ve iftar programına katılarak bir konuşma yaptı.

Vatandaşların Ramazan-ı Şerefini tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Ticaret Odası tarafından kurumlar vergisi, istihdam, ihracat ve değer katanlar dalında ödüle layık görülen firma ve kurumların temsilcilerini kutladı.

Cumhuriyetle yaşıt Ankara Ticaret Odası’nın 157 bin üyesiyle, Türkiye’nin ekonomideki en önemli temsilcileri arasında yer aldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasıyla başlatılan istihdam seferberliğinde Ankara Ticaret Odası’nın sözü olan 220 bin istihdamdan 60 binini gerçekleştirdiğini, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin bu konudaki yoğun çalışmasıyla da yılın ilk 3 ayında olumlu yönde istihdam artışı yakalandığını kaydetti.

“ÜLKEMİZİN ÜZERİNDE TOPLANMAYA ÇALIŞILAN KARA BULUTLARI BİRER BİRER DAĞITIYORUZ”

İş adamlarını hükûmetin teşviklerinden yararlanmaya davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkemizin üzerinde toplanmaya çalışılan kara bulutları birer birer dağıtıyoruz. İşverenlerimiz, esnaf ve sanatkârımız artık tamamen kendi gündemine, işine ve çalışmalarına odaklanmış durumdadır. Sanayide çarkların daha hızlı döndüğü, ticarette sirkülasyonun genişlediği, üretimin ve kazancın bereketinin arttığı bir döneme giriyoruz. Türkiye’yi başka türlü durduramayacaklarını görenler, umudumuza, moralimize, hedeflerimize ulaşma inancımıza saldırıyorlar. Faizi ve enflasyonu tetikleyen kur operasyonlarının gerisindeki en büyük amaç budur. İlgili ilgisiz her gelişmeyi bahane ederek döviz kurunu harekete geçirenler, istikrar ve güven iklimimizi zedeleyerek, milletimizi atalete sürükleme peşindeler. Bu oyunu bozmakta kararlıyız. Türkiye’nin potansiyeli ve imkânları, tüm bunların üstesinden gelmeye yetecek düzeydedir. Kendimize güvendiğimiz takdirde, hiçbir yaptırım tehdidi, hiçbir ek vergi uygulaması, hiçbir açık-gizli ambargo bizi durduramaz.”

Ankara Ticaret Odası öncülüğünde 3 bin öğrencinin Sakarya Meydan Savaşı’nın yapıldığı Polatlı’daki Duatepe’yi ziyaret etmesini önemli bulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale başta olmak üzere Türk tarihinin sembol mekânlarının yeni nesillere gösterilmesinin önemine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt’te her yıl yapılan zafer törenlerini de yeni bir heyecana, çehreye büründüreceklerini, Ahlat’ta bir Cumhurbaşkanlığı mekanı oluşturacaklarını ve bu köşkü 26 Ağustos’taki törenlere yetiştireceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, demokratik bir hukuk devleti olduğunun altını çizerek, milletin çok partili hayata, darbelere ve vesayet güçlerinin oyunlarına rağmen daima sahip çıktığını anlattı.

“MİLLETİMİZE LAYIK OLABİLMEK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIK”

Kendi siyasi hayatında da her zaman hukukun, adaletin üstünlüğünü savunduğunu, bunun mücadelesini verdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Başbakan ve son olarak Cumhurbaşkanlığı makamında millete layık olmak için gece gündüz çalıştığını kaydetti.

Hangi makamda olursa olsun çareyi hep millî iradede, sandıkta, seçimde, demokraside aradığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, son olarak 31 Mart Mahallî İdareler Seçimi’nde milletin Cumhur İttifakı’na yüzde 51,7 oranıyla sahip çıktığını, kazandıkları yerler olduğu gibi kaybettikleri seçim bölgeleri de bulunduğunu belirtti.

“Bizim demokrasi anlayışımız, millî iradeye saygımız, bu sonuçları kabul etmeyi gerektirir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ancak İstanbul’da farklı bir durumla karşı karşıya kaldıklarını, ilk etapta 28 bin civarında bir oyla AK Parti’nin kaybettiğinin ilan edilesine rağmen yaptıkları itirazlar sonucunda bu farkın 13 bin küsura kadar düştüğünü vurguladı.

Avusturya’da cumhurbaşkanlığı seçiminin iki yıl sonra iptal edildiğini, ABD’de mevcut başkan Donald Trump’un üç milyon oy farkla kaybettiği görünen seçimi itirazları sonucu kazandığı örneklerini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul seçimlerine yaptıkları itirazın da millî iradenin ve kendilerine destek verenlerin haklarının aranması, savunması olduğunu dile getirdi.

“YAPILAN İŞ, ŞAİBELİ HÂLE GELEN SEÇİMİN YENİLENMESİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul seçimlerine dair yaptıkları itiraz sonucunda AK Parti’nin çalınmış oylarını bulmakla kalmayıp, başka usulsüzlükler, yolsuzluklar, hukuksuzluklar da tespit ettiklerini anlatarak, “Dikkat ederseniz, burada yapılan iş bir başka adayın kazandığı seçimi götürüp bir başka adaya teslim etmek değildir. Yapılan iş, tespit edilen hukuksuzluklar ve usulsüzlükler sebebiyle şaibeli hâle gelen bir seçimin yenilenmesidir” ifadesini kullandı.

Sandık kurulunda memurlar yerine banka çalışanlarının görevlendirildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bu şaibeler ortaya çıkmamış olsaydı, CHP adayı tek bir oy farkla dahi seçimi kazanmış olsa, başımızın üzerinde yeri vardı. Ama sandığın başındaki görevliden sandıktan çıkan oyun kayıtlara geçirilmesine kadar her aşaması tartışılır hâle gelmiş bir seçim için en doğru karar verilmiştir. Bundan dolayı da bizler ‘hukuk tecelli etmiştir’ diyerek 7’ye 4 bu kararın verilmesinin neticesinde şimdi tekrar 23 Haziran için ne yapacağız? Milletimize müracaat edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

“BU USULSÜZLÜKLER, YAPANLARIN YANINA BU KAR KALMAYACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandık kurulu üyeleriyle ilgili hukuka aykırı işlemleri yapan ilçe seçim kurulu sorumluları için Yüksek Seçim Kurulu’nun suç duyurusunda bulunduğunu, kendilerini de bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bildirerek, “Zira bu usulsüzlükler, yapanların yanına bu kar kalmayacak” diye konuştu.

İstanbul seçimlerinde görevlendirilen 6 bin 644 sandık kurulu başkanı ile 13 bin 98 sandık kurulu üyesinin kanuni olarak bu görevi yapmalarının mümkün olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl Mart ayında yapılan kanun değişikliğiyle ilçe seçim kurulu tarafından belirlenen sandık kurulu başkanı ile üyelerden en az birinin memur olması şartının getirildiğini, şayet 24 Haziran seçimlerinde aynı tespitleri yapmış olsalardı, orada da itirazlarını gerçekleştireceklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İmzasız, mühürsüz, yazıları eksik olarak Yüksek Seçim Kurulu Sistemine girilen veya kayıp olan sayım-döküm cetvelleri ile sandık kurulu üyeleriyle ilgili usulsüzlükler birlikte değerlendirildiğinde 123 sandıktaki 42 bin oy sorunlu hâle gelmiştir. Bu rakam, en son 13 bin 729’a kadar düşen oy farkının üzerinde olduğu için, seçimin yenilenmesi hukuki bir zorunluluğa dönüşmüştür” şeklinde konuştu.

Sadece büyükşehir belediye seçiminin iptal edilmesinin eleştirildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bu 123 sandığın bulunduğu 26 ilçe tek tek ele alındığında, oralarda Yüksek Seçim Kurulu’nun tespit ettiği sorunlu sandıkların toplamının ilçe belediye başkanlıkları seçiminin yenilenmesini gerektirecek düzeyde olmadığı görülmektedir. Şayet bu ilçelerden herhangi birindeki oy farkı, söz konusu sandıklardan çıkacak oylarla değişebilecek bir rakamı bulsaydı, hiç şüphesiz, orada da seçimin yenilenmesi kararı verilecekti. Ama böyle bir durum ortaya çıkmamıştır” dedi.

“ŞAYET SEÇİMİ 31 MART’TA KAZANDIĞINIZA İNANIYORSANIZ, 23 HAZİRAN’DA DA KAZANABİLİRSİNİZ”

Yüksek Seçim Kurulu’nun kararına, demokrasiye ve hukuka inanan, kendine güvenen herkesin saygı göstermesi gerektiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Şayet seçimi 31 Mart’ta kazandığınıza inanıyorsanız, 23 Haziran’da da kazanabilirsiniz. Seçimin yenilenmesi kararına bu derece şiddetle karşı çıkanların kendilerinin de 31 Mart’taki sonuçla ilgili şüpheleri olduğunu anlıyoruz. Asıl vahimi ise CHP’nin başındaki zatın bu karar karşısında ortaya koyduğu tavır ve üsluptur.  Bu kişi, partisinin grup toplantısında eşi benzeri görülmemiş bir skandala imza atmıştır. Yüksek Seçim Kurulu’nda seçimin yenilenmesi yönünde oy kullanan üyeleri teker teker ismen okuyan Kılıçdaroğlu, bunları partililerine yuhalatmış ve açıkça hedef göstermiştir. Böylesine aleni bir suçu pervasızca işleyen bir zihniyetin seçimlerde ne yollara başvurduğunu kim bilebilir?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığına güvenerek Yüksek Seçim Kurulu’nun üyelerine hakarete varan ifadeler kullandığını belirterek, “Hayatı yalan, iftira, tehdit, hakaret üzerine kurulu böyle bir siyasetçinin bizatihi kendisi, Türk demokrasisinin en büyük sorunu hâline gelmiştir. Bir yandan ‘hak, hukuk, adalet’ sloganı atarken, diğer milletin hakkını ve hukukunu korumak, adaleti sağlamak için alınan bir karara böylesine bayağı bir şekilde saldırmak, faşizmin en sefil hâlidir” şeklinde konuştu.

CHP’nin tarihinden sandık yolsuzluğu ve hırsızlığına dair örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “31 Mart seçimleri CHP yönetiminin sandıktaki son sabıkasıdır” ifadesini kullandı.

Demokrasilerde hâkimlerin kararlarını eleştirilebileceğini, kendilerinin de geçmişte pek çok yargı kararını tenkit ettiklerini belirterek, “Hâkimlerin kararlarına katılmamak, eleştirmek başka bir şeydir, can güvenliklerini tehlikeye atacak şekilde hâkimlerin şahıslarına hakaret etmek, onları hedef göstermek, çete suçlaması yapmak başka şeydir” sözlerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinin Türkiye’de demokrasiye gönülden inananlar ile siyasi ve ideolojik fanatizmle hareket edenleri ayıran bir turnusol kâğıdı işlevi gördüğüne dikkati çekerek, millî iradenin üzerinde en küçük şüphe olmadan tezahürü için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

adminadmin