Bu söz, onda vücut bulmuştu… O, bu sözün dün geceye kadar yaşayan bir timsaliydi…
Evet, bu sözün vücut bulduğu elbette çok kişi vardır hem şimdi hem geçmişte…
Ben birini tanıdım Mustafa Çıkrık…
O henüz genç yaşında ne merde, ne de namerde muhtaç olmadan terki diyar etti bu âlem-i faniden…
Ben onu tanıdığımda sevmiştim acaip bir fıtratı vardı bu acaiplik ben de karşılık bulmuştu. Onun kadar olmasam da ben de biraz acaip sayılırım. O sebepten olsa gerek meşreben imtizaç etmiştim. Mustafa’nın bu acaipliği ne yazık ki içinde bulunduğu iklime de sirayet etmişti. Onu, içinde bulunduğu iklimin insanlarından çok azı anladı… Ne hazin ki birçok kişi anlama gayreti bile göstermedi direk etiketledi… Onlara göre de “acaip”ti.